Son dönemde doğru bildiğimiz birçok yanlışın olduğunu öğreniyoruz… Bilgi toplumu olmak işte böyle bir avantaj sağlıyor… Artık her şey ölçülebiliyor. Atıp tutma artık eskisi kadar kolay değil…
Türkiye kendi kendine yeten bir tarım ülkesi bilgisi de içinde çok sayıda yanlışı içeren bir doğruydu bir süre öncesine kadar…
Bütün gıda ürünlerinde kendine yeterli olmak gibi bir yanlışın içindeydik… Hatta bir gıda ürünü ithal edildiğinde medyada manşet olur ve şu başlıklar atılırdı…
- Sonunda …. da ithal ettik…
O kadar yanlış ki… Elbette sizin ülkenizde üretmek maliyetli ise ithal etmek doğru… Bunun yerine kendine kendine yeterli olmak yeni bir boyut kazandı…
Sektörle direk ve dolaylı çok sayıda sivil toplum örgütünün bir araya gelerek oluşturduğu Sağlıklı Gıda Paltformu’nun toplantısında bu yeni kavramını Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı Müsteşarı Vedat Mirmahmutoğulları’dan öğrenme şansımız oldu… Aynen aktaralım…
- Bakanlığın adını en baştan gıda koyduk… Temel hareket noktamız gıda… kendi kendine yeterliliği bu kapsamda değerlendiriyoruz… İlk kez sektör olarak Türkiye’de bir derinlik analizi yaptık…Kendi kendine yeten, sektör olarak 4 milyar 850 milyon dolar dış ticaret fazlası veren bir ülke haline geldik.
Müsteşarın sözleri çok net… Bakanlığın bünyesinde yer alan ithalat ihracat rakamları analiz edilmiş… İhracatımız ithalatı geçmiş. Yani sattığımız gıda aldığımız gıdayı sollamış. Hem de yoğun et ithalatına rağmen…
Sonuç artıya geçmemişiz… Sonucun sonucu kendi kendimize fazlasıyla yetmişiz…
Yeni konsept bu… Bu noktaya kolay gelinmedi…
Türkiye tarımda dünyanın 11. sırasındayken, 6. sırasına yükseldi. Avrupa’nın 4. sırasından İspanya, İtalya, Fransa’yı da geçerek Avrupa’nın birinci sırasına geldi. Tarımsal hasılat değeri 23 milyar dolardan 63 milyar dolara çıktı.
SAĞLIKLI GIDA PLATFORMUÇOK DOĞRU BİR İŞ YAPTI
Ve en önemlisi bu gelişmeler olurken tüketiciyi (hepimiz tüketiciyiz) çok mutlu eden bir adım atıldı.… Bakanlık artık doğru iş yapmayanın gözünün yaşına bakmıyor…
Ve bu durum kuş gribi sırasında büyük ses getiren, daha sonra et fiyatlarının aşağı çekilmesinde büyük etkisi olan sektörün en büyük sivil toplum örgütlerinin biraya gelerek kurdukları Sağlıklı Gıda Platformu’nun dikkatini çekti…
Yürütme Kurulu biraya geldi ve başta teşhir olmak üzere bakanlığını yaptığı çalışmalara teşekkür edilmesi kararı aldı…
Kararı Yemek Sanayicileri Dernekleri Federasyonu Başkanı Hüseyin Bozdağ Sağlıklı Gıda Plotformu sözcüsü olarak Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı Müsteşarı Vedat Mirmahmutoğulları bildirdi…
Gıda İşverenleri Sendikası Başkanı Necdet Buzbaş, Perder İstanbul Başkanı İhsan Biçen, gıda sektörünün duayenlerinden Bitkisel Yağ Sanayicileri Derneği Başkanı Metin Yurdagül, Shorba’nın patronu Sim Aslanoğlu, sucuların başkanı Turan Akkaya, baklavacıların başkanı Mehmet Yıldırım, bakliyatçıların başkanı Tevfik Dinçer, eğitimcileri temsilen de Bahattin Durmuş gibi sektörün önde gelen 40’a yakın isminin buluştuğu toplantıda yerel yönetimler de vardı. Engin Akman ve Hüseyin Arabacıoğlu Şişli ve Kağıthane Belediyelerini başkan yardımcısı düzeyinde temsil etti…
DOĞRU BİLİNEN SON YANLIŞ
İşte bu toplantıda teşekkürü alan 40 yıllık bürokrat Vedat Mirmahmutoğulları herkesi şaşırtan şu cümleleri ifade etti…
-Yıllardır görev yapıyorum… İlk defa teşekkür alıyorum… Ya da alıyoruz… yaptığımız işlerin boşa gitmediğini gördüm ve çok mutlu oldum.
Müsteşar şaşırdı da bizler şaşırmadık mı? 40 yıllık bürokratın ilk defa teşekkür alması aslında doğal bir durum değil… Türkiye’de doğru bilinen bir başka yanlışta iyi yapılan işlerin söylenmemesi… Efendim o işi zaten yapacak…
Yok öyle şey… Evet işi yapacak ama iyi yapıyorsa daha fazla emek veriyorsa… koşturuyorsa bir teşekkürü çok görmeyelim… Birbirimize teşekkür etmek çok zor bir iş değil…. Artık teşekkür alışkanlığını yerleştirelim…
Herkes işini yapsın ama biraz iyi yapanı da bir kuru teşekkürden mahrum bırakmayalım…
Sağlıklı Gıda Platformu belki buradan yola çıkıp gıda ile ilgili doğru yapanlara teşekkür etmek için bir sistem oluşturmalı… Buna ihtiyaç olduğu görüldü…
