1969 yılı sonları, 1970’in başları, Kayseri… Asım Kibar, küçük hissedarı oldukları Orta Anadolu Mensucat’ta genel müdür yetkisiyle donatılmış yönetim kurulu üyesiydi.

Bir akşam fabrikadan eve döndüğünde eşi Semiha Kibar, çocukları Ali, Aysun ve Ahmet’in gelecekleri konusunu açtı:

- Çocuklarımızın daha iyi eğitim almasını sağlamak için İstanbul’a taşınsak mı?

Asım Kibar, eşine hak verdi, hemen harekete geçti. 1970 yılı Mart ayı sonlarında İstanbul’a taşındılar. Kayseri’de tekstilde uzmanlaşan Asım Kibar, İstanbul’da kendine uygun sektör arayışına girdi. Başlangıçta kayınpederi Ahmet Bey’in Perşembe Pazarı’ndaki ofisine gitti. Kısa süre içinde kendisi de bir ofis kiraladı. Perşembe Pazarı’na ilk uğradığı gün yaptığı sohbet, hangi sektöre gireceği konusunda yol haritasını çizdi:

- Hayalim ithalat işine girmek ama sanırım demir ticareti ile yola çıkmak daha doğru olacak.

Kayseri’deyken kayınpederi Ahmet Bey’e bir miktar para göndermiş, demir alımı yaptırmıştı. İlk iş olarak 50 ton demiri pazarlamak üzere kolları sıvadı.

Zamanla Perşembe Pazarı’nda yine demir ticareti üzerine ortaklık kurdu. Ancak, kısa sürede ortaklarıyla iş yürütmenin zorluğunu gördü.

Bu konuda kayınpederi Ahmet Bey’e dert yandı, anlaşmazlık konularını ortaya koydu. Ahmet Bey, damadını dinledikten sonra sordu, aralarında şu diyalog geçti:

  • Ahmet Bey: Asım, bu kargaşa ortamında sen ne yapıyorsun?
  • Asım Kibar: Efendim toplantı yapıyoruz
  • Ahmet Bey: Oğlum Asım, sen İstanbul’da demir ticareti mi yapıyorsun, yoksa toplantı mı?

Asım Kibar, kayınpederiyle sohbeti uyarı olarak değerlendirdi, şu mesajı çıkardı:

- Şapkanı önüne koy, işine bak…

Kısa süre sonra ortakları toplantıda kendisini tehdit edecek noktaya geldi:

- Asım Bey, sana İstanbul piyasasında demir sattırmayız…

Asım Kibar, sakin kalmaya çalışıp, şu yanıtı verdi:

- Beyler, şu etrafında oturduğumuz masa altın olsa sizinle bölüşmem. Ortak dediğimiz kavram, iyi niyetle oluşur. Bizim ortaklığımızda hiç iyi niyet var mı? Allah aşkına siz ne yapmak istiyorsunuz?

- Her gün sizlerle böyle hır-gür yapmaktansa yolumu ayırırım. Bende meslek çok… Tekstil var, halı var, plastik var ve daha niceleri…

- Kendinizi demir piyasasının tek hakimi zannediyorsanız alın, hayrını görün…

Asım Kibar, Kibar Holding’in temellerini attığı Perşembe Pazarı’ndaki ilk dönemine ilişkin bu anıyı Doğan Kitap’tan çıkan “Güven En Değerli Servet” başlıklı “Otobiyografi” kitabında paylaşıp, sürdürdü:

- Eski ortaklarım demir ticaretiyle varsın meşgul olsunlar. Onlara, “Bende meslek çok” dedim ya, işte onlardan birisini, bir zamanlar zirvesinde düzgün oyun kurduğum sanayiciliği hemen gündeme aldım.

Sanayiciliği gündemine alırken Orta Anadolu Mensucat günlerini anımsadı:

- Orta Anadolu Mensucat’ta 6 yıl zirvede görev yaptım. O zirve, benim sanayi mektebimdi…

Asım Kibar, galvaniz fabrikası, alüminyum, otomobil, gıda, uçak koltuğu derken Kibar Holding’i kurup büyüttü, günü gelince işleri ikinci kuşağa emanet etti…

Asım Kibar’ın “Otobiyografisi”, iş dünyası için önemli dersler içeriyor…

Personelin yemek yediği bütün masalar örtüyle donatılsın

2014 yılı Ramazan ayı, Assan Alüminyum’un yemekhanesinde iftar saati…

Kibar Holding’in kurucusu Asım Kibar, şirket yönetiminde Eşber Çekiç’le birlikte personele verilen iftar için yemekhaneye girdi…

Asım Kibar, salona göz gezdirdi, sadece kendi masalarında örtü olduğu dikkatini çekti:

- Evladım Eşber Bey, diğer masalarda niçin örtü yok?

Çekiç durumu anlatmaya koyuldu:

- Efendim, masaların hepsi bildiğiniz gibi daha önce örtülüydü. Ancak, masaları yeniledik, hijyenik olması için örtüleri kaldırdık.

Asım Kibar, bu durumdan hoşlanmamıştı:

- Ama sadece bizim masaya örtü koymuşsunuz.

Çekiç savunmaya çalıştı:

- Efendim, sizler için öyle bir ayrıcalığımız oldu.

Asım Kibar, kibarca uyarısını yaptı:

- Evladım, sizden ricam, yarından itibaren bütün masalar tekrar örtülerle donatılsın. Kirlenenler yıkansın. Her taraf tertemiz görünsün. Çalışanlarımız bu yaklaşımı evlerine taşısın, evlerinde örtülü masalarda yemeklerini yesinler…

Eşber Çekiç, personel yönetimi, personel ilişkileri konusunda önemli dersler içeren bu anısını Asım Kibar’ın “Güven En Değerli Servet” kitabında anlattı.

Asım Kibar, bu anıya kitabının “Yol Arkadaşlarım” başlıklı bölümünde yer verdi…

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

banner112

banner111

banner110

banner109

banner108

banner106