Mehmet Özhaseki, Kayseri Büyükşehir Belediye Başkanlığı’na 3’üncü kez seçildiğinde kentte yeni neler yapabileceğini araştırırken, önüne şu öneri geldi:
- Erciyes, Kayseri için önemli bir değer. Kış turizmini öne çıkaracak adımlar atabiliriz.
Özhaseki, öneriyi tam açmak için en saf haliyle sordu:
- Kış turizmi de ne ola ki?
Öneriyi ortaya koyan anlattı:
- Erciyes’i ülkemizin önemli kayak merkezlerinden biri haline getirmek mümkün.
Özhaseki sorusunu Erciyes’e odakladı:
- Erciyes’te bu iş olur mu?
Öneriyi götüren emindi:
- Neden olmasın. Çok da iyi olur.
Özhaseki, bunun üzerine bir proje hazırlattı, konuyu dönemin Kültür ve Turizm Bakanı Erkan Mumcu’ya anlattı. Yaptığı sunumun ardından Mumcu’dan tam destek sözü aldı:
- Başkan, ne istiyorsan yap.
Sunumu izleyenlerden biri Özhaseki’yi uyardı:
- Sayın Başkan, bu kayak merkezi projesi değil. Elinizdeki sadece bir peyzaj projesi.
Özhaseki, projeye karşı çıkan kişiyi tanımak istedi:
- Kimsin sen arkadaş?
O kişi yanıta şöyle girdi:
- Ben Innsbruck doğumluyum. Milli kayakçıyım. Sizi Innsbruck’a götüreyim. Kayak merkezi nasıl olur, orada görün, sonra karar verin.
Bunun üzerine Kayseri Büyükşehir Belediyesi aralarında kentte görev yapan gazetecilerin de bulunduğu 50 kişilik bir grupla Innsbruck’a seyahat düzenledi. Özhaseki’nin başkanlığındaki heyete yapılan sunumda şu bilgiler verildi:
- Innsbruck’un kayak turizminden sağladığı ciro 7 milyar Euro. Bunun yarısı kâr.
Özhaseki, sunumu dinledikten sonra beraberindeki heyete döndü:
- Bu kayak işi gerçekten acayip bir iş...
Kayseri’ye dönüşte kollar sıvandı, Erciyes’in farklı noktalarındaki kar yağışları 5 yıl boyunca izlendi. 200 milyon dolarlık Erciyes Kayak Merkezi yatırımı ona göre planlandı.
Özhaseki, Kayseri Büyükşehir Belediye Başkanlığı görevini bıraktıktan sonra Erciyes’i yakından izlemeyi sürdürdü:
- Bu sezon Kayseri şehir içi dahil otellerde boş yer yok. Hafta sonları kayak merkezine giden sayısı 70-80 bin dolayında seyrediyor.
Son dönemlerde Erciyes’in kente katkısını soranlara şu değerlendirmeyi yaptı:
- Erciyes’e yapılan yatırımın geri dönüşü sağlandı.
Özhaseki’den daha önce dinlediğim Erciyes öyküsünü geçenlerde bir kez daha dinledim. Son dinlediğimde güçlü şekilde şu mesajı çıkardım:
- Bir iş yaparken, adım atarken mümkün olduğunca işi bilenleri can kulağıyla dinleyeceksin. Bu tutum, adımların doğru atılmasını sağlar...
Erciyes örneği, işi bilenlerin fikirlerinden, deneyimlerinden yararlanmanın ne kadar doğru sonuca götürdüğünü ortaya koymuyor mu?
Bozankaya, Sincan’da üretime bizimle geldi
Mehmet Özhaseki, belediye başkanlarının bulundukları kentlerde sanayinin, üretimin, yatırımın önünü açmaları, teşvik etmeleri gerektiğini belirtip, Kayseri’den şu örneği anlattı:
- Kayseri Büyükşehir Belediye Başkanlığım döneminde ilk raylı sistem yatırımını yaparken vagonlar konusunda çeşitli şirketlerle görüştük. İlk şirketini Almanya’da kurmuş, yurt dışında üretim yapan Murat Bozankaya bizi buldu.
Bozankaya’nın o dönem elinde “işi bitirme belgesi” olmadığını belirtti:
- Bize, “Bana işi bitirme belgesi sormayın, çünkü daha önce sizin projenin benzeri bir iş hiç yapmadım, ilk kez yapacağım. İşi bana verirseniz vagonların tanesini 1 milyon 450 bin Euro’ya yaparım” dedi.
2.5 milyon Euro’luk vagonları 1 milyon 450 bin liraya yaptırabileceklerini görünce Bozankaya’nın teklifini dikkate aldıklarını vurguladı:
- Baktık adam Siemens’e iş yapıyor. Bunun üzerine Bozankaya’ya, “Üretimi Türkiye’de yaparsan işi sana veririz” dedik. Bunun üzerine Sincan OSB’de fabrika kurdu.
Sincan’daki tesisin başarıyla çalıştığını kaydetti:
- Bozankaya şu anda Tayvan’ın metro araçlarının üretimini yapıyor.
Ardından şu mesajı verdi:
- Kayseri Büyükşehir Belediyesi’nde Bozankaya’ya verdiğimiz iş, onu Türkiye’ye yatırıma çekmiş oldu.
Bunun üzerine Bursa Büyükşehir Belediyesi’nin Durmazlar’a ürettirdiği İpekböceği’ni anımsattım, yanıtladı:
- Bursa Büyükşehir Belediyesi’nin Durmazlar ile çalışmaya başladıkları sırada, biz de Bozankaya ile anlaşmıştık. İpekböceği de ülkemize yatırım kazandırmak açısından önemli bir örnektir.
