Dergimizin bu sayısındaki köşemde kendisi ile yeni çalışma fırsatı bulduğum çevre ve sosyal konularda bilinci yüksek ve oldukça duyarlı olan genç çalışma arkadaşım Seda Gazioğlu’nun aşağıdaki yazısına yer vermeyi uygun buldum.

2015 yılında Birleşmiş Milletler Sürdürülebilir  Kalkınma Zirvesi’nde kabul edilen Sürdürülebilir Kalkınma Hedefleri (Sustainable Development Goals - SDG) bugünkü sürdürülebilirlik çalışmalarının çerçevesini oluşturuyor. İklim değişikliği, ekonomik eşitsizlik, yenilikçilik, sürdürülebilir tüketim, barış ve adaletle ilgili 17 hedef hali hazırda tüm devletler tarafından kabul edildi, şimdi sıra bu hedefleri uygulamaya geldi ve bunun da adresi özel sektör olarak görünüyor. Amaç 2030 yılına kadar bu 17 hedefi başarmak, ya da başka bir tabir ile sorunu ortadan kaldırmak. Çok zamanımız kaldı sayılmaz, zira bu yazıyı yazdığım gün itibariyle 2 yıl gibi uzun bir süre göz açıp kapayıncaya kadar geçmiş.

 


Şöyle ki, ileriye dönük ve uzun vadeli düşünen şirketler, özel sektör kuruluşları, sivil toplum örgütleri ve hatta borsalar iş stratejilerini bu hedefler üzerine kurmaya başlıyor. Dünyanın dört bir yanındaki hükümetler kendi gelişmelerini SDG ilkeleri üzerinde ölçmeye başladıkça ulus liderleri, ülkelerinin belirtilen hedeflerine ulaşmalarına yardımcı olmak için özel sektörle ortak çalışma ve ortaklık kurma yollarını arayacak. İş dünyası liderleri için SDG üzerinde yapılan iş birliğinin faydaları ise bu küresel hedefler ile uyumlu, şirketler için daha elverişli koşullar, iş dostu politikalar ve diğer rekabet avantajlarına sahip olabilir.

Peki, sanayicilerimiz bu anlamda neler yapabilir?

·         Sürdürülebilir kalkınma hedeflerine uygun firma politikanızı yenileyin ve gelecek iş fırsatlarını tanımlayın,

·         Yeni taleplere yönelik inovatif çözümler üretmeye çalışınız,

·         Emisyonlarınızı ve atık miktarlarınızı azaltacak yeni üretim teknolojileri üzerine odaklanın,

·         Hali hazırda yoksulluk sınırında yaşayan milyonlarca insanın gelecek ihtiyaçlarının karşılanması konusunda yeni pazarlara açılın,

·         Kurumsal sürdürülebilirlik kavramını SDG ilkeleri ile uyumlu hale getirin,

·         Paydaş ilişkilerinizde güven kazanın, onları GRI gibi sürdürülebilirlik raporları yayınlayarak düzenli olarak bilgilendirin,

·         Paydaşlarınızla SDG ilkeleri çerçevesinde karşılıklı ortak bir dil oluşturun,

·         Daha sağlam toplumlar ve dolayısıyla daha sağlam ticari alanlar sağlanmasına ön ayak olun.

Sonuç olarak firmalarımızın SDK ilkelerini göz ardı etmemeleri, bugünün konuları olduğunu bilmeli ve yarının nasıl şekilleneceği konusunda ipucu verdiğini unutmamalılar. Geleceğimizin daha sürdürülebilir olması dileklerimle.

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

banner112

banner111

banner110

banner109

banner108

banner106