Bu defa Endüstri 4.0’ın bileşenlerini anlattım. Sanayici Dergisi okurlarımızla da bu konuda üçüncü yazımı paylaşırken okurlarımızın bu bileşenleri gözden geçirmesini ve uygulamalarında ele almasını amaçladım.
ENDÜSTRİ 4.0 BİLEŞENLERİ
OTONOM ROBOTLAR: Endüstri 4.0 uygulandığı iddia edilen yerleri ziyaret ediyorum. Gözlerim ilk olarak otonom robotları arıyor. Bunların olmadığı yerlerde “algoritmaları” da kabul ediyorum. Otonom robotlar Localization, Positioning ve Cognitive Path Planning üçlüsünü haiz olmalıdır. Yani kendi konumunu belirleyebilmeli, pozisyon alabilmeli ve idrak ederek yeni bir rota/yol planlayabilmelidir. Bunların olmadığı yerde Endüstri 4.0’dan bahsedilemez. En çok karıştırılan konulardan birisi olan otonom robot meselesini anlayabilmek için sadece belirli bir hareketi yapan kaynak robotu kullanıldığında ve bu bir bilgisayarla üretim planına veya CAD/CAM platformuna bağlandığında Endüstri 4.0 olmuyor.
SİMÜLASYON: Çoğu Endüstri 4.0 uygulamasında benzetim modelleri kullanılır. Benzetim; olayları tarif edebilmek için daha önceki olguları benzeterek yeni modele karar verme yöntemidir. Özellikle Monte Carlo algoritması gibi kuyruk teorilerine yanıt veren benzetim modelleri otonom robotların çoklu ortamda işleyişlerini düzenlerler.
SİSTEM ENTEGRASYONU: Elbette birden fazla süreci birbirine bağlayan Endüstri 4.0 uygulamaları için sistem entegrasyonu zorunlu bir ihtiyaçtır.
NESNELERİN İNTERNETİ: Biz kendi hedeflerimizi tartışa duralım, 2020 yılında internete bağlı cihaz sayısının 200 Milyar adedi geçeceği tahmin ediliyor. Google’ın 1 Milyon’u aşkın sunucusu var ve neredeyse ortalama bir nükleer santralin üçte bir kadar enerjiyi bunun için tüketiyor. Eğer işletme kendi cihazlarının ve verilerinin farkında değilse Endüstri 4.0’a ne hacet!
SİBER GÜVENLİK: Endüstri 4.0 uygulayan işletme siber tehditlerin üstesinden gelmeden bu seviyeye gelemezdi. Dolayısıyla siber güvenlik sorunu çözümlenmeden Endüstri 4.0 uygulamak zaten mümkün değil, ilk hacklenmede sisteminiz çöker. Ve sizi mutlaka bulurlar…
BULUT VERİ İŞLEME: Bulut öyle bir kavram ki, bütün verilere sahip ve çıkarımlar yapıyor. Kapalı bir sistem içerisinde Endüstri 4.0 uygulanabileceği gibi açık sistemler de mevcuttur. Satış ve pazarlama süreçlerini içeren Endüstri 4.0 uygulamaları ciddi anlamda buluttan besleniyor.
EKLEMELİ İMALAT: Klasik talaşlı imalatın, yani ana hammaddeden malzeme eksilterek şekil vermenin yerini 3D yazıcılarla malzeme ekleyerek şekil verme alıyor. Bu yöntemle klasik sistemle realize edilemeyecek pek çok tasarım elle tutulur hale geliyor, prototip ve numune süreçleri olağanüstü kısalınca müşteriye ürün ve hizmet sunma hızında fark atılıyor.
ARTTIRILMIŞ GERÇEKLİK: Operatörlerin evlerinde oturarak üç boyutlu görme ve dokunma kabiliyetine sahip kask ve eldivenle tezgahları çalıştıracakları günler çok yakında. Hatta bazı cerrahlar dünyanın öbür ucundan Afrika’daki bir özel oda içerisinde katarakt ameliyatlarını çok yakında başarıyla gerçekleştirecekler.
BİG DATA: Hala en anlaşılmadık bir konu olan Büyük Veri konusu bir süre daha kolay anlaşılmayacak. Çünkü önce Big Data’ya sahip olmalısınız. Big Data’ya sahi olmak için ise bu kadar veriyi üretecek ve toplayacak alt yapıya sahip olmak gerekiyor. Bazı şirketlerin elindeki büyük veri öyle bir hale geldi ki, kendisine verilen sınıflandırmalarla yetinmeyip otonom bir şekilde yeni sınıflandırmalar oluşturarak veri sunucuya “Bak , veriye bir de bu açıdan bakarsan farklı istatistik sonuçlar ve farklı kategorize sonuçlar görürsün” şeklinde rapor veriyor.
Endüstri 4.0’ın bileşenlerini hızlıca kavrayıp bunları entegre ederek oluşturacağımız sistemlerle üretim ve yönetimde farklılaşmamız gerekiyor. Bunun için yapmamız gereken tek şey, “Zaten biliyoruz” veya “Biz yapıyoruz” demek yerine yeni sistemlere, disiplinler arası yaklaşımlara yelken açmak ve takipçisi olmaktır.
