ARİF ESEN
Koçak Farma İlaç ve Kimya Sanayi A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı Ender Koçak, Global Sanayici’nin yerli aşı çalışmaları ve “İSO En Büyük 500 Şirket Araştırması” hakkındaki sorularını yanıtladı. Ender Koçak, “Koçak Farma İnaktif Covid-19 aşısının Faz-1 çalışmaları, 2021 Mart ayında ilk gönüllülere uygulanarak başlamıştı. 18-55 yaş arasında sağlıklı ve daha önce Covid-19 hastalığını geçirmemiş toplam 38 gönüllüye uygulanan aşımızın Faz-1 çalışmaları tamamlanmış bulunuyor. Faz 1 çalışmaları sonucunda elde edilen veriler olumludur. Önümüzdeki haftalarda Faz 2 çalışmasının başlaması planlanmaktadır” dedi.
Koçak Farma İlaç ve Kimya Sanayi A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı Ender Koçak, ‘İSO Türkiye’nin 500 Büyük Sanayi Kuruluşu’ listesinde şirketinin konumunu şöyle değerlendirdi: “İSO Türkiye’nin 500 Büyük Sanayi Kuruluşu-2020” listesinde, önceki yıla göre 14 basamak birden yükseldik. Yaklaşık 1.9 milyar lira olarak gerçekleşen 2020 yılı ciromuz ile ilaç sektörünün en büyük ikinci ve Türkiye’nin en büyük 137’nci sanayi kuruluşu olduk. Ayrıca ÇOSB özelinde ÇOSB’nin en büyük 3. ve ilaç üretiminde en büyük firması unvanımızı da koruduk.”
- Sayın Ender Koçak röportaja üzerinde çalıştığınız yerli aşıyı sorarak başlamak istiyorum. Çalışmalarınız hangi aşamada? Faz-2 aşamasına geçtiniz mi?
- Koçak Farma tarafından geliştirilen Koçak Farma İnaktif Covid-19 Aşısının Faz-1 çalışmaları, 2021 Mart ayında ilk gönüllülere uygulanarak başlamıştı. 18-55 yaş arasında sağlıklı ve daha önce Covid-19 hastalığını geçirmemiş toplam 38 gönüllüye uygulanan aşımızın Faz-1 çalışmaları tamamlanmış bulunuyor. Faz 1 çalışmaları sonucunda elde edilen veriler olumludur. Önümüzdeki haftalarda Faz 2 çalışmasının başlaması planlanmaktadır. Koçak Farma Covid-19 aşısı aynı zamanda Dünya Sağlık Örgütü (WHO) aday aşı listesinde de yer almaktadır.
- Sağlık Bakanlığı Türkiye İlaç ve Tıbbi Cihaz Kurumu Faz 3 çalışmasının tamamlanması ve sonuçlarında uygun olması halinde önce Acil Kullanım Onayı vererek, aşıları kullanıma alması ve ruhsatlandırma süreçlerini tamamlandığı zamanda aşının ruhsatlandırması aşı sürecinin beklenen adımları olacaktır.
Türkiye İlaç ve Tıbbi Cihaz Kurumu tüm çalışmaları ve ruhsat dosyalarını uluslararası standartlara göre inceleyip onay vermektedir. Bu nedenle aşıların yurtdışı ruhsatlandırma ve satışı mümkün olacaktır.
PANDEMİNİN ETKİLERİ 2022 YAZ AYLARINDA SÖNÜMLENİR
- Sağlık Bakanlığı Covid-19’a karşı büyük partiler halinde Sinovac ve Biontech aşısı tedarik etti. Yerli aşıların da kullanıma verilmesiyle sizce bu pandemi ne zaman sönümlenir?
- Pandeminin sönümlenmesi ile ilgili net bir tarih vermek mümkün olmamakla beraber, aşılama koverajının sadece ülkemizde değil dünyada da artmasıyla 2022 yaz ayları pandemi etkilerinin önemli ölçüde azalacağı dönem olabilir.
Sonsuza kadar süren bir pandemi insanlık tarihinde bulunmuyor. Belli yükselişler, mutasyonlar vd. etkilerle pikler olacak ancak sonunda bitecektir. Bulunduğumuz çağ itibari ile teknolojik olanaklar ve bilgi birikimi eski dönemlere göre insanlığı daha şanslı kılmaktadır. Ancak dünya üzerindeki seyahat ve nüfus hareketi bazı sınırlamaları da zorluyor. Bir veya birkaç ülkenin çok başarılı aşılama yapması yeterli olmuyor.
Dolayısıyla sadece ülkeler bazında değil dünya çapında bir toplumsal bağışıklık ya da daha doğru bir tanımlama ile aşı bağışıklığı sağlamak zorundayız.
İKİ ÖNEMLİ SİLAHIMIZ VAR: AŞI VE İLAÇ
Sağlık Bakanlığı tarafından getirilen Covid-19 aşıları ülkemizde pandeminin bir an önce kontrol altına alınması, sosyal tahribatın ve ekonomik zararların hafifletilmesi için çok önemlidir.
Türkiye’de ve dünyada bilim insanları tarafından da dile getirildiği gibi nüfusun yüzde 60-70’inin aşılanması koronavirüs ile mücadelede en kritik hususlardan biri durumundadır. Ülkemizde de bu hedef doğrultusunda aşılama yaşı 18’e kadar inmiş ve Sağlık Bakanlığımız tarafından buna uygun tedarik planı yapılmıştır. Bu noktada Türkiye olarak kendi aşılarımızı da kullanıma sunabilmemiz sürecin başarıyla yönetilmesi için sinerji sağlayacaktır.
Pandemiyle mücadelede iki önemli silahımız var, aşı ve ilaç. Sonuçta bu iki unsuru da üretecek olan ilaç şirketleridir. İlaç sanayinin yetkinliği ve kendine yeter olması ülkelere avantaj sağlamaktadır. Bunun önemini küresel tehdit haline dönüşen Covid-19 pandemisiyle birlikte yaşamaktayız. İlaç sektörü global ölçekteki diğer sektörler düşünüldüğünde en büyük sektör değil ancak en stratejik sektörlerden birisi, belki de en önemlisidir.
YILLIK 500 MİLYON KUTU ÜRETİM KAPASİTESİNE SAHİBİZ
- Koçak Farma olarak hangi alanlarda faaliyetiniz var?
Kuruluşunun 50.yılını kutlayan Koçak Farma, 1971’de beşeri ilaç üretimiyle faaliyete başlamıştır. 1982 yılında birçok ilacın hammaddesini Türkiye’de ilk kez üretmiştir. Bugüne kadar 700’ü aşkın ilaç, ilaç hammaddesi, serum ve biyoteknolojik ilacı ulusal ve uluslararası tıbbın hizmetine sunmuştur.
Çerkezköy Organize Sanayi Bölgesi’nde 140.000 metrekare alanda kurulu ve 100.000 metrekare kapalı alanda yıllık 500 milyon kutu üretim kapasitesine sahip ileri teknoloji donanımlı Koçak Farma üretim tesisleri, Türkiye’nin en büyük ilaç üretim tesislerindendir.
Koçak Farma ayrıca İstanbul/Ayazağa’da 50 bin metrekare alanda kurulu Serum Üretim Tesislerine sahiptir. Bu üretim tesisi ise 160 milyon ünite/yıl üretim kapasitesine sahiptir.
Koçak Farma, onkoloji, hematoloji, üroloji, jinekoloji, kardiyoloji, kadın hastalıkları ve doğum, cerrahi, fizik tedavi ve rehabilitasyon, romatolojik hastalıklar, çocuk hastalıkları, göz hastalıkları, endokrinoloji, infeksiyon, nefroloji, iç hastalıkları, KBB, nöroloji ve psikiyatrik hastalıklar başta olmak üzere tüm tedavi alanlarında ürettiği ilaçlarla 50 yıldır insan sağlığına hizmet etmektedir. Türkiye’de kullanılan her 2 kutu kanser ilacından 1 kutusu Koçak Farma ürünüdür.
YERLİ İLAÇ ÜRETEREK KAMUNUN YÜKÜNÜ AZALTIYORUZ
Koçak Farma, ithalatla karşılanan onkoloji ilaçlarını yerli üreterek ilacı kolayca erişilebilir hale getirmiştir. Böylece kamu maliyesinin yüz milyonlarca TL’lik yükünü azaltmıştır.
Türkiye’nin ilk biyobenzer İnsülini olan“İnsülin Glarjin” Koçak Farma tarafından üretilmiştir. Ayrıca Koçak Farma, ilk yerli biyobenzer ilacı “Enoksaparin Sodyum” üreterek sektörümüzde yenilikçi gelişmelere öncülük etmiştir.
Koçak Farma kurulduğu günden bu yana 50 yıldır Tüberküloz ilaçlarının yerli üretimini gerçekleştirerek, hastaların kesintisiz bir şekilde ilaca ulaşımını sağlayarak ülkemizin Tüberküloz alanında elde ettiği başarılara katkıda bulunmaktadır.
AŞI KARŞITLARI İÇİN İKNA KURULU GEREKİR
- Aşı karşıtlığını önlemek, aşı olmamak için direnç gösterenleri ikna etmek için neler yapılmalı? Bu konuda bildiğiniz dünyadan örnekler var mı?
- Pandemiler ve çeşitli enfeksiyonlar insanlık tarihinde milyonlarca kişinin ölümüne neden olan olaylara konu olmuş bir alandır. Son 2000 yıllık geçmişimizde veba, kolera, çiçek, grip başta olmak üzere çeşitli hastalıklarla ortaya çıkan pandemiler ciddi kayıplara yol açmıştır. Tarih boyunca bu hastalıkların tedavisine yönelik ilaçlar geliştirilmeye çalışılmış ancak enfeksiyona yakalanmayı önleyecek en önemli unsurlardan biri aşılama önemini son 2 asırdır korumuştur.
Aşı karşıtlığı da aşıların ortaya çıktığından beri 200 yıl önce temelleri atılmış ve bugün de varlığını devam ettirmektedir.
İNEK MEMESİNDEN AŞI
Aşılamada en eski uygulamalar Osmanlıda çiçek hastalığını hafif geçirenlerin lezyonlarından alınan materyalin kurutularak başkalarına uygulanmasıyla başladığı düşünülmektedir. Benzer bir yöntem Benjamin Jesty tarafından 1700’lerde uygulanmış. İnek memesindeki lezyondan aldığı materyalle karısı ve iki oğlunu aşılayarak çiçek hastalığından korumuştur. Edward Jenner bu gözlemi klinik deneylere dayandırarak dünyaya ilan etmiştir.
Aşı karşıtları kanıta dayalı tıp dünyasının sunduğu bilimsel gerçeklere halen şüpheyle yaklaşmaktadır. Covid-19 hastalığı sonrasında da kullanıma sunulan Covid-19 aşıları konusunda benzer argümanlarla aşı karşıtları faaliyetlerine devam etmektedir.
MESLEKİ EĞİTİM GEREKİR
Bu nedenle Sağlık Bakanlığı tarafından yapılacak bilimsel verilere dayalı bilinçlendirme çalışmaları, kamuoyunun karşısına çıkan bilim insanlarının vereceği mesajlar ve konu ile ilgili eğitim son derece önemlidir. Ayrıca sağlık meslek mensuplarının mesleki eğitimlerinde aşılama karşıtlığı ve yaklaşımı konulu dersler koyulması fayda sağlayacaktır.
Covid-19 aşıları ile ilgili gerek Dünya Sağlık Örgütü ve gerekse ülkelerin devlet ve sağlık otoriteleri aşılanma oranlarının artırılması ve kuşkuların giderilmesi konusunda ciddi bir çalışma içerisindeler.
Aşı karşıtlığı ortadan kaldıracak en önemli argümanlar bence pandemin başında yaşanan ve günde on binlerce insanın ölümüne yol açan durumdan bugünlere gelmemizdir. Hastaneye yatış ve ölüm sayılarındaki azalmanın en önemli sebebi bulunan ve uygulamaya konulan aşılar olmuştur.
Ayrıca Covid-19 için Sağlık Bakanlığı liderliğinde kurulan bir bilim kurulu gibi, aşı ikna kurulu oluşturulmasının faydalı olacağı düşüncesindeyim.
Kararsızları aşıya teşvik için hekim, psikolog, sosyolog, iletişim uzmanı, halkla ilişkiler gibi birçok alandan uzmanın bir araya geleceği ikna kurulu olumlu bir işlev görecektir.
İSO EN BÜYÜK ŞİRKETLERDE 14 BASAMAK BİRDEN YÜKSELDİK
- ‘İSO En Büyük 500 Şirket Araştırması’nda üst üste yer alıyorsunuz? Araştırmaya ilişkin ve sizin konumunuz hakkında bilgi verir misiniz?
- İlaç sektöründe yarım asırdır birçok ilke imza atan Koçak Farma, İstanbul Sanayi Odası (İSO) tarafından Türkiye’nin en büyük sanayi şirketlerinin belirlendiği 2020 yılı “İSO Türkiye’nin 500 Büyük Sanayi Kuruluşu” listesinde, önceki yıla göre 14 basamak birden yükseldik. Yaklaşık 1.9 milyar lira olarak gerçekleşen 2020 yılı ciromuz ile ilaç sektörünün en büyük ikinci ve Türkiye’nin en büyük 137’nci sanayi kuruluşu olduk. Ayrıca ÇOSB özelinde ÇOSB’nin en büyük 3. ve ilaç üretiminde en büyük firması unvanımızı da koruduk.
Dünyayı ve ülkemizi ciddi olarak etkileyen Covid-19 pandemisinin zorlu koşullarına rağmen Koçak Farma olarak üretimimizi ve yatırımlarımızı kesintisiz olarak bu süreçte de sürdürdük. Koçak Farma pandemi döneminde ,COVİD-19 tedavi algoritmasındaki tüm ilaçları üreterek ve aşı çalışmaları yaparak büyük bir sorumluluk üstlenmiştir. Pandemi süreci aynı zamanda sağlık sektörü ve ilaç sanayinin, ülkelerin en önemli önceliklerinden biri olması gerektiği konusunda dünyada ciddi bir farkındalık yaratmıştır. Kuruluşundan bugüne sürdürülebilir büyüme ve rekabet için büyük ölçekli stratejik yatırımlar gerçekleştiren Koçak Farma, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı onaylı AR-GE tesisleri ve Türkiye’nin en büyük ilaç,biyoteknolojik ilaç,serum üretim tesisleri ile ilaç sanayinde öncülük yapmaya devam edecektir. Bu nedenle İSO 500 sıralamasında hem sektörün en büyük iki firmasından biri olmanın hem de 14 basamak yükselmenin gururunu yaşıyoruz.
50 ÜLKEYE İHRACAT YAPIYORUZ
- Bu kapsamda yıllık ihracatınız, yıllık ithalatınız, ar-ge harcamalarınız ve toplam istihdamınız konusunda bilgi alabilir miyim?
- Koçak Farma, yaklaşık 50 ülkeye ihracat yapmakta olup, ihracatında başı onkoloji ve transplantasyon ilaçları ile antibiyotikler çekmektedir. Avrupa başta olmak üzere Güney Amerika, Güney Kore, Avusturya gibi uzak coğrafyalarda bulunan pek çok ülkeye ihracat gerçekleşmektedir.
Koçak Farma ihracat hacmini artırmak için yurt içi ve dışı yerleşik firmalarla yakın işbirliği devam etmektedir. Özellikle Koçak Farma’nın ürün yapısının çeşitliliği, üretim kapasitesi, ihtiyaçlara hızla yanıt verebilmesi, Avrupa GMP onaylı, çok yüksek ve güncel ileri ilaç üretim tesislerini vurgulamak önemli avantaj sağlamaktadır.
İşbirliği yapılan ülkelerden üretim tesislerine gelen denetçiler son derece olumlu izlenim ve görüşlerle ayrılmaktadır. Üretim kalite, hızı ve kapasitesi nedeniyle her geçen gün büyüyen işbirliği teklifleri ihracat için yeni fırsatlar yaratmaktadır.
CİRONUN YAKLAŞIK YÜZDE 5’İNİ AR-GE ÇALIŞMALARINA AYIRIYORUZ
AR-GE çalışmalarımız bütün hızı ile devam etmektedir. Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı Onaylı Ar-Ge merkezimizde bilim insanlarımız, yeni ürünler, biyoteknolojik ürünler ve aşılar ile ilgili araştırmalar yapıyor. Koçak Farma, Ar-Ge bütçesi yıllara göre değişiklikler gösterse de genel olarak cironun yaklaşık yüzde 5’ini Ar-Ge çalışmalarına ayırmaktadır.
Koçak Farma olarak sorumluluklarımızın bilinci ile var gücümüzle çalışmaya, araştırmaya ve geliştirmeye devam edeceğiz.
HEDEFİMİZ İSO İLK 100’E GİRMEK
2021 yılı için hedef Türkiye’nin ilk 100 sanayi şirketi içinde yer almak ve aşı çalımlarımızı başarıyla tamamlamaktır. Hiç kuşkusuz biyoteknoloji alanında yapılan yatırımlar çerçevesinde başta 2.biyobenzer insülin ve dışa bağımlılığı azaltacak katma değer sağlayan ilaçların kullanıma sunulması hedefler arasında yer alıyor. Cari açığın azaltılmasına katkı sağlayacak ihracat faaliyetleri de kesintisiz sürecektir.