Öne Çıkanlar Hababam Sınıfı ÇOSB Kişisel verilerin korunması kanunu Rüştü Bozkurt Arif Esen Ece Kamar

Yeni TTK’da hapis cezasıöngören 46 maddeden 33’ü para cezasına çevrildi

1 Temmuz 2012 tarihi itibarıyla yürürlüğe giren 1.535 maddeden oluşan 6102 sayılı Yeni Türk Ticaret Kanunu’nda (TTK) iş dünyasının endişe ve eleştirileri yapılan değişikliklerle büyük ölçüde giderildi. Yeni TTK’da 16 başlık altında ve toplam 25 maddeyi etkileyen temel değişiklik çalışması yapıldı. 6102 sayılı Yeni Türk Ticaret Kanunu ve 6103 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun Yürürlüğü ve Uygulama Şekli Hakkında Kanunda da 17 başlık altında,
toplam 84 maddeyi etkileyen tali değişiklik gerçekleştirildi.
6102 sayılı “Türk Ticaret Kanunu” ile 6103 sayılı “Türk Ticaret Kanunu’nun Yürürlüğü ve
Uygulama Şekli Hakkında Kanun”
14 Şubat 2011 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanmıştır. Ticari hayat ile ilgili birçok önemli değişiklik getiren ve ticari yaşamı önemli ölçüde değiştirecek olan düzenlemeler içeren Yeni Türk Ticaret Kanunu, Türkiye Muhasebe Standartları’nın uygulanması ile internet sitesi kurma zorunluluğuna ilişkin hükümler hariç olmak üzere, 01 Temmuz 2012 tarihinde yürürlüğe girdi.
Yeni TTK’nın yürürlüğe girmeden kamuoyunda çok tartışılan ve eleştirilen bazı düzenlemeleri, Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne sunulan 44 maddelik değişiklik Yasa Tasarısı’yla yeniden ele alındı ve endişeler büyük oranda giderildi.Yeni TTK’da bazı temel düzenleme değişiklikleri şöyle yapıldı:Yeni TTK’da hapis cezasıöngören 46 maddeden 33’ü para cezasına çevrildi
■ 1 Temmuz 2012’de yürürlüğü giren yeni Türk Ticaret Kanunu’nda iş
dünyasının endişe ve eleştirileri kanunda yapılan değişiklikle büyük
ölçüde giderildi. Çok tartışılan ve iş dünyasında tedirginlik yaratan mevcut 46 hapis cezasından 33’ü idari para cezasını dönüştürüldü. Sahtekarlık ve evrak sahteciliği yapanlar dahil 13 konuda hapis cezası ise korundu.
► ORTAKLARIN ŞİRKETE BORÇLANMA YASAĞI
Yeni TTK’nın en çok eleştiri alan düzenlemelerinden biri; Anonim şirketlerde ve limited şirketlerde, iştirak taahhüdünden doğan borçlar hariç, pay sahiplerinin şirkete borçlanmasının yasaklanmış olmasıydı. Ancak, şirketin işletme konusu ve pay sahibinin işletmesi gereği olarak yapılmış olan bir işlemden doğan ve emsalleriyle aynı veya
benzer şartlara tabi tutulan işlemler borç yasağının kapsamı dışındaydı.
Yeni düzenlemeyle bu borç yasağı kaldırılmamakla birlikte önemli ölçüde yumuşatıldı. Anılan yasak “pay sahipleri sermaye taahhüdünden doğan vadesi gelmiş borçlarını ifa etmedikçe ve şirketin serbest yedek akçelerle birlikte karı geçmiş yıl zararlarını karşılayacak düzeyde olmadıkça şirkete borçlanamaz” şekline dönüştürüldü.
Bu düzenlemeye aykırı hareket edilmesi halinde daha önceki yasa maddesine göre ortakların 300 günden az olmamak üzere adli para cezasıyla cezalandırılması (Md 562- En az ceza tutarı 300 gün x 20 TL= 6.000 TL, en yüksek ceza tutarı 730 gün x 20 TL= 73.000 TL olmaktadır) öngörülmüşken, yapılan değişiklik uyarınca, ortaklar yerine şirketin bu cezaya muhatap olması benimsendi.
Anılan yasak yeni borçlanmalar için 1 Temmuz 2012 tarihinden itibaren başlayacaktı. Bu düzenlemede bir değişiklik yok. Eski borçlanmaların ise 3 yıl içinde, 1 Temmuz 2015 tarihine kadar nakden ödeme yapılarak kapatılması gerekmekteydi. Ancak, yapılan değişikliklerle, eski borçlanmaların 3 yıl içinde kapatılmasına ilişkin 6103 sayılı Kanun’daki madde kaldırıldı.
- Yönetim kurulu üyelerinden / Şirket müdürlerinden birinin Türkiye’de yerleşik olma şartı, yükseköğrenim şartı ne oldu?
Yeni TTK’nın 359’uncu maddesinde yer alan ve “Anonim şirketlerde yönetim kurulu üyelerinden en az birinin yerleşme yerinin Türkiye’de bulunması ve Türk vatandaşı olması” şartı, değişiklikle kaldırıldı. Keza, “limited şirketlerde müdürlerden en az birinin yerleşim yerinin Türkiye’de bulunması” şartını getiren TTK’nın 628’inci maddesi de kaldırıldı.
Öte yandan, “anonim şirketlerde yönetim kurulu üyelerinin en az dörtte birinin yükseköğrenim görmüş olma zorunluluğu da değişiklikle kaldırıldı.
► İNTERNET SİTESİ VE SİTENİN İÇERİĞİ
Yeni TTK’nın 1524’üncü maddesi uyarınca, her sermaye şirketinin, yani anonim şirketler, limited şirketler ile sermayesi paylara bölünmüş komandit şirketlerin bir internet sitesi açması ve bu sitenin belli bir bölümünü kanunda 12 bent halinde sayılan bilgilerin açıklanmasına özgülemesi gerekmekteydi ve söz konusu düzenleme 01 Temmuz 2013
tarihinde yürürlüğe girecekti.
Yapılan değişiklikler kapsamında; internet sitesi oluşturmak durumunda olan sermaye şirketleri, sitenin kurulma zamanı, siteye konulacak içeriklerin hangi sürede bu siteye konulacağı, sitede ilan edilecek hususlar yeniden düzenlendi.
Yapılan değişikliğe göre; her sermaye şirketi değil, 397’nci maddenin dördüncü fıkrası uyarınca, sadece, “denetime tabi olacak sermaye şirketleri”, kuruluşlarının ticaret siciline tescili tarihinden itibaren üç ay içinde bir internet sitesi açmak ve bu sitenin belirli bir bölümünü şirketçe kanunen yapılması gereken ilanların yayımlanmasına özgülemek zorundadır. Denetime tabi olacak şirketlerin hangi şirketler olacağını ise, Bakanlar Kurulu belirleyecektir. Keza, 1524’üncü maddenin yürürlüğe girdiği tarihten önce kurulan denetime tabi sermaye şirketlerinden internet sitesine sahip olanlar söz konusu maddenin yürürlüğünden itibaren üç ay içinde internet sitelerinin belli bir bölümünü 1524’üncü maddedeki içeriklerin yayımlanmasına özgülemek, internet sitesi olmayanlar ise aynı süre içinde internet sitesi açmak ve bu sitenin belli bir bölümünü anılan maddedeki içeriklerin yayımlanmasına özgülemek zorundadır.
İnternet sitesinde yayımlanacak içerikler Yeni TTK’nın 1524’üncü maddesinde 12 bent halinde sayılmışken, değişiklikle bunlar yasadan çıkarıldı.
► DEFTERLER NASIL TUTULACAK?
Yeni Türk Ticaret Kanunu’nda yapılan değişikliklerden belki de en önemlisi; ticari defterlerin, Türkiye Muhasebe Standartları’na göre tutulması yükümlülüğünün kaldırılmasıdır. Bu kapsamda yapılan değişiklikle defterler eskiden olduğu gibi tutulacaktır. Nitekim değişiklik tasarısında TTK’nın 64’üncü maddesinin 5’inci fıkrası; “Bu kanuna tabi gerçek ve tüzel kişiler, 4/1/1961 tarihli ve 213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun defter tutma ve kayıt zamanıyla ilgili hükümleri ile aynı kanunun 175’inci ve mükerrer 257’nci maddelerinde yer alan yetkiye istinaden yapılan düzenlemelere uymak zorundadır. Bu kanunun defter tutma, envanter, mali tabloların düzenlenmesi, aktifleştirme, karşılıklar, hesaplar, değerleme, saklama ve ibraz hükümleri 213 sayılı Kanun ile diğer vergi kanunlarının aynı hususları düzenleyen hükümlerinin uygulanmasına, vergi kanunlarına uygun olarak vergi matrahının tespit edilmesine ve buna
yönelik mali tabloların hazırlanmasına engel teşkil etmez” şeklinde değiştirildi.
Yapılan değişikliklerde; defterlerin açılış onaylarının hangi sürede yaptırılacağı (fiziki ortamda tutulan yevmiye defteri, defteri kebir ve envanter defteri ile dördüncü fıkrada sayılan defterlerin açılış onayları, kuruluş sırasında ve kullanılmaya başlanmadan önce noter tarafından yapılır. Bu defterlerin izleyen faaliyet dönemlerindeki açılış onayları, defterlerin kullanılacağı faaliyet döneminin ilk ayından önceki ayın sonuna kadar notere yaptırılır), bu defterlerden sadece yevmiye defteri ile yönetim kurulu
karar defterinin kapanış onayına tabi olacağı, pay defteri ve genel kurul toplantı ve müzakere defterinin yeterli yapraklarının bulunması halinde bu defterlerin izleyen faaliyet döneminde veya dönemlerinde de tekrar açılış onayı yaptırılmaksızın kullanılabileceği, defterlerin elektronik ortamda tutulması halinde noterce yapılması gereken açılış ve kapanış onaylarının bu defterler için aranmayacağı, fiziki ortamda veya elektronik ortamda tutulacak ticari defterlerin nasıl tutulacağı ile diğer hususların Gümrük ve Ticaret Bakanlığı ile Maliye Bakanlığı’nca müştereken
çıkarılacak tebliğle belirleneceği hüküm altına alınmaktadır.
► BAĞIMSIZ DENETİM
Yapılan değişikliklere göre; bağımsız denetime tabi olacak şirketler Bakanlar Kurulu’nca belirlenecektir. Bakanlar Kurulu’nca belirlenen denetime tabi olacak anonim şirketlerin ve şirketler topluluğunun finansal tabloları denetçi tarafından, Kamu Gözetimi, Muhasebe ve Denetim Standartları Kurumu’nca yayımlanan uluslararası denetim standartlarıyla uyumlu Türkiye Denetim Standartları’na göre denetlenecektir. Yönetim kurulunun yıllık faaliyet raporu içinde yer alan finansal bilgilerin, denetlenen finansal tablolar ile tutarlı olup olmadığı ve gerçeği yansıtıp yansıtmadığı da denetim kapsamı içindedir.
TTK’nın 400’üncü maddesinde
yer alan ve serbest mali
müşavirlere ‘sınav’ zorunluluğu getiren “denetçi” tanımı aşağıdaki
gibi yeniden düzenlendi:
“Denetçi, Kamu Gözetimi, Muhasebe ve Denetim Standartları Kurumu’nca, bağımsız denetim yapmak üzere yetkilendirilen
bağımsız denetçi veya ortakları bağımsız denetçi olan sermaye şirketleri olabilir.”
Yeminli mali müşavirler ve ticaret şirketlerinde denetim yetkisine en az 10 yıldır sahip olanlar Kamu Gözetimi, Muhasebe ve Denetim Standartları Kurumu’nca öngörülen eğitimi tamamlamış olmaları halinde sınav şartı aranmaksızın bağımsız denetçi olarak yetkilendirilebilecek.
YENİ TTK SON DEĞİŞİKLİKLER
10 yıl içinde aynı şirket için toplam yedi yıl denetçi olarak seçilen denetçi üç yıl geçmedikçe denetçi olarak yeniden seçilemeyecektir. Kamu Gözetimi, Muhasebe ve Denetim Standartları Kurumu bu süreleri kısaltmaya yetkilidir.
Yeni TTK’da düzenlenmiş olan “işlem denetçisi” müessesesi de yürürlüğe girmeden kaldırıldı.
► HAPİS CEZALARI NASIL DEĞİŞTİ?
Yeni TTK’da aşağıdaki işlemlerde doğrudan hapis cezası öngörülmüştü;
■ Bağlı ve hakim şirket raporlarının düzenlenmemesi,
■ Kamunun denetim elemanı tarafından istenen bilgi ve belgelerin verilmemesi, eksik verilmesi veya bu denetim elemanlarının görevlerinin yapılmasının engellenmesi,
■ Şirketin kuruluşu, sermaye arttırması, menkul kıymet çıkarılması gibi işlemlerle ilgili belgelerin hileli ve sahte olması,
■ Ayni sermayenin veya devralınacak işletmenin ve ayınların değerlenmesinde yolsuzluk yapılması,
■ Halktan izinsiz para toplanması,
■ İnternet sitesinin kurulmaması veya
içeriğinin yasal düzenlemelere uygun olmaması.
Değişiklikle; “internet sitesinin kurulmaması veya içeriğinin yasal düzenlemelere uygun olmaması”, “ayni sermayenin veya devralınacak işletmenin ve ayınların değerlenmesinde yolsuzluk yapılması” ve “bağlı ve hakim şirket raporlarının düzenlenmemesi” fiilleri için hapis cezası kaldırılmakta bu fiiller için adli para cezası öngörülmektedir.
Kanunda yer alan diğer “adli para cezası” gerektiren fiilere uygulanacak cezaların bir kısmı ise hafifletilmekte ve “idari para cezası”na dönüştürülmektedir.
► BELGELERDE YER ALACAK BİLGİLER
Yeni TTK’nın 39’uncu maddesinde yer alan “tacirin işletmesiyle ilgili olarak kullandığı her türlü kağıt ve belgede” bulunması gereken kayıtlar; tacirin sicil numarası, ticaret unvanı, işletmesinin merkezi, yönetim kurulu başkan ve üyelerinin, müdür ve yöneticilerinin ad ve soyadları, internet sitesinin adresi ve numarası iken, yapılacak değişiklik tasarısında, bu maddedeki “her türlü kağıt ve belgede” ibaresi “ticari mektuplarda ve ticari defterlere yapılan kayıtların dayandığı belgelerde” şeklinde değiştirildi. Keza bunlarda yer alması gereken bilgiler de “tacirin sicil numarası, ticaret unvanı, işletmesinin merkezi ile tacir internet sitesi oluşturma yükümlülüğüne tabi ise tescil edilen internet sitesinin adresi” olarak sınırlandırıldı.
Şirket internet sitesi düzenlemek zorunda ise bu internet sitelerinde, yukarıdaki bilgilerin yanı sıra anonim şirketlerde yönetim kurulu başkan ve üyelerinin adları ve soyadları ile taahhüt edilen ve ödenen sermaye miktarı, limited şirketlerde müdürlerin adları ve soyadları ile taahhüt edilen ve ödenen sermaye miktarı, sermayesi paylara bölünmüş komandit şirketlerde yöneticilerin adları ve soyadları ile taahhüt edilen ve ödenen sermaye miktarı da yayınlanacak.
► DEĞİŞİKLİKLERDE SÜRE
Yeni TTK’da, mevcut ana sözleşme hükümlerinin 14.8.2012 tarihine kadar yeni kanun hükümlerine uygun hale getirilmesi zorunluluğu öngörülmüştü. Yapılan değişikliğe göre; ana sözleşmelerin yeni kanuna uygun hale getirilmesi için tanınan süre 1.7.2013 tarihine kadar olacaktır.
► TASFİYE KOLAYLIĞI
Yeni TTK’da yer almamış olmasına rağmen, daha önce münfesih olmasına veya sayılmasına karşın tasfiye edilmeyerek ticaret sicili kayıtlarından terkin edilmeyen
anonim ve limited şirkletler ile kooperatiflerin tasfiyelerinin kolaylaştırılmasını
teminen değişiklikler yapıldı.
Yapılan düzenlemelere göre; 01.07.2012 tarihinden itibaren iki yıl içinde, aşağıdaki halleri tespit edilen ya da bildirilen anonim ve limitet şirketler ile kooperatiflerin tasfiyeleri ve ticaret sicilinden kayıtlarının silinmeleri ilgili kanunlardaki tasfiye usulüne uyulmaksızın yeni TTK’ya eklenecek geçici 7’nci madde
hükümlerine göre yapılacaktır:
● 24/6/1995 tarihli ve 559 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun Bazı Maddelerinde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Hükmünde Kararname gereğince, sermayelerini anılan kanun hükmünde kararname ile öngörülen tutarlara çıkarmamış anonim şirketler ile limited şirketler.
● Bu kanunun yürürlük tarihinden
önce münfesih olan veya yürürlük tarihinden sonra iki yıl içinde münfesih olan anonim ve limited şirketler.
● 24/4/1969 tarihli ve 1163 sayılı Kooperatifler Kanunu hükümlerine göre herhangi bir nedenle dağılmış
olan kooperatifler.
● Sebebi ne olursa olsun aralıksız
son beş yıla ait olağan genel kurul toplantıları yapılamayan anonim
şirketler ile kooperatifler.
● Bu kanunun yürürlüğe girdiği tarihten önce tasfiye işlemlerine başlanılmış ancak genel kurulun toplanamaması nedeniyle ara bilançoları veya son ve kafi bilançosu genel kurula tevdi edilemediği için
ticaret sicilinden terkin işlemi
yapılamayan şirket ve kooperatifler. ■

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

banner119

banner118

banner117

banner116

banner115

banner114