Öne Çıkanlar Emeritus Profesör İlter Turan

TİBER NEHRİ’NİN KESTİĞİ YEDİ TEPELİ BAŞKENT; ROMA
ÖZGE SESKİR GÜVENDİK
İtalya ve Lazio bölgesine başkentlik yapan, geçmişin en önemli imparatorluklarından birine plato olan 2 bin 800 yıllık şehrin sokaklarında tarihin ve romantizmin derinliklerine sürükleniyoruz. Güçlü   imparatorluk dönemine tanıklık eden eserlerin arasında dolaşarak, Tiber ve Aniane nehirleri arasındaki etkileyici ve tıpkı İstanbul gibi yedi tepeli şehre hayran kalıyoruz. Yaklaşık 1290 kilometrekarelik yüzölçümüyle, Avrupa’nın en geniş yüzeye yayılmış kentlerinden biri ve İtalya’nın en kalabalık nüfusunun yaşamakta olduğu yer olan Roma (2.8 milyon), ülkenin milli hasılasının büyük bir kısmını tek başına karşılıyor. Her sokakta karşınıza çıkabilecek tarihi eserler, tüm zerafetini ve ihtişamını koruyarak, hiçbir zarara uğramadan halkın arasına karışmış.
FONTANA DI TREVI’YE BOZUK PARA ATIP, DİLEK TUTUN!
Roma’da gezilebilecek bütün mekanlar yürüyüş mesafesinde ve şehrin keyfini sürmeniz ve “gerçek” Roma’yı anlayabilmek için tek seçenek sadece YÜRÜMEK! Yürüyerek, çiçeklerle süslenmiş minik balkonlu evleri, sokaklar arasında koşuşturan çocukları, küçük butikleri, salaş ama lezzetli yemekler sunan restaurantları, yerli halkın yaşayışını görüp, aşıklar şehrinin altını üstüne getirmelisiniz. Öncelikle, tüm turistler gibi biz de, Fontana di Trevi’ye (Aşk Çeşmesi) giderek geziye başlıyor, her yaştan ve ırktan insanların oluşturduğu kalabalığı sıyırıp, sırtımızı dönüp, bir de dilek tutarak çeşmeye bozuk paramızı atıyoruz.
Açıkçası, Roma’ya gelmeden önce, çeşmeyi geniş bir caddenin üstünde zannederdim. Daracık bir alanın içinde olduğunu görünce şaşırdım. Fontana di Trevi etrafında, ne zaman gitsek içi tıklım tıklım dolu olan çok iyi bir dondurmacı var, söylemeden geçemeyeceğim.
İSPANYOL MERDİVENLERİNDE OTURMADAN DÖNMEYİN!
Fontana di Trevi’den yukarıya doğru çıkınca, farklı ülkelerden gelen pek çok insanın buluşma ve dinlenme noktası olan ünlü İspanyol Merdivenleri’ne ulaşıyoruz. Üstünde Mısır dikili taşının yer aldığı merdivenler, gece gündüz akın akın insanı basamaklarında ağırlıyor. İspanyol Merdivenleri’nden, pahalı dünya markalarının sıralandığı, Roma’nın ünlü caddesi Via del Corso’ya geçiyoruz. Vitrinlere baka baka, bu şık caddede dolaşırken acıktığımızı farkediyor ve ara sokaklardan birinde karşımıza çıkan küçük ve şirin bir İtalyan restoranında risotto ve spaghetti yiyip, espressomuzu içerek yolumuza devam ediyoruz. Tarihi değeri, dikkat çeken mimarisi ve dünyanın en iyi korunmuş yapısı olması sebebiyle mutlaka görülmesi gereken Pantheon Tapınağı’na geliyoruz. Eski bir pagan tapınağı olan ve geniş bir meydana hayat veren Pantheon, pek çok kralın yanı sıra Rafaello’nun mezarının da bulunduğu, geçmişi M.Ö. 27’lere dayanan eserdir.
COLOSSEUM; 2007’DE SEÇİLEN DÜNYANIN YEDİ HARİKASINDAN BİRİ
Yürüyüşümüze Via Sacra’da devam ediyoruz. Yıllar önce Cesare (Sezar) gibi pek çok ünlü ismin ayak bastığı bu cadde, Antik Roma’ya ait eserlerin bulunduğu Forum’a ev sahipliği yapıyor. Cesare döneminde, ülkenin ticaret, siyaset ve din merkezi konumundaki Forum’un yanında, ünlü gladyatör Spartacus’ün de dövüşme şansı yakaladığı Colosseum tüm görkemiyle beliriyor. I. yüzyılda amfi tiyatro olarak kullanılan yapı, üzerindeki kurşun delikleriyle pek çok savaşın izlerini taşıyor.
CEM SULTAN’IN SÜRGÜNDE YAŞADIĞI KALE
Tiber Nehri’ne doğru giderek Vittorio Emanuele II. Abidesi’ni geride bırakarak, Melekler Köprüsü’nden geçip, ismini tepesindeki melek figüründen alan Castel Angelo’ya ulaşıyoruz. Dan Brown’un romanından uyarlanan “Melekler ve Şeytanlar” filminden de hatırlayabileceğiniz bu şaşalı yapı, Fatih Sultan Mehmet’in en küçük oğlu Cem Sultan’ın (1459- 1495) sürgündeki birkaç yılını geçirdiği kaledir.
■ NE GÜZELDİR PIAZZA NAVONA’DA AKŞAM YEMEĞİ!
Akşam yemeğini, eskiden Roma Stadyumu’nun bulunduğu, dört tarafı cafe ve restaurantlarla çevrili, ortasında  G. Lorenzo Bernini’nin “Dört Nehir” çeşmesi, Moro, Neptün çeşmeleriyle süslenen ve pandomim sanatçılarının, falcıların, sokak çalgıcılarının renklendirdiği Piazza Navona’da yiyoruz. Gece, meydanın bu hareketli atmosferinde mum ışığının sıcaklığıyla yenen yemek, Roma’nın romantik ve her anı şaşırtan sosuyla daha da lezzetleniyor sanki. İtalya’nın meşhur Chianti şarabının tadı da, masalar arasında dolaşan keman ezgileriyle aromalanınca şanına yakışır bir ziyafet sunuyor bizlere.
DÜNYANIN EN KÜÇÜK ÜLKESİ: VATİKAN
Ertesi günü, yüksek duvarlar ve kameralarla çevrelenmiş Vatikan’a ayırıyoruz. Katolik mezhebinin yönetim merkezi olan devlet, dünyanın en küçük ülkesidir. St. Pietro Meydanı’na geldiğinizde karşınızda gördüğünüz ihtişamlı yapıya önce uzun bir süre bakakalıyorsunuz. Daha sonra da içeri girebilmek için uzun bir kuyrukta bekliyorsunuz. Neredeyse her gün, on binlerce ziyaretçinin akın ettiği Vatikan’a önce Sistina Şapeli’ni ziyaret ederek başlayabilirsiniz. Vatikan’da Rönesans, Barok, Etrüsk, Roma ve Mısır tarzı eserlerin yanı sıra Michelangelo, Caravaggio, Rafaello gibi ünlü ressamların eserleri bulunuyor. San Pietro Katedrali, St. Pietro Meydanı’nın hemen karşısında yeralıyor. Katedralin tepesinden Vatikan ve Roma manzarası muhteşem görünüyor.
HIZINA YETİŞİLMEYEN ZAMANSIZ ŞEHİR
Roma, bana göre yaşanası bir şehir. Mutfağı, yaşamayı, gülmeyi, eğlenmeyi seven insanların yaşam tarzı, karşılaştığınız her yapının tarihi dokusu hayranlık uyandırıyor. İtalya’nın en sevdiğim şehri olan Roma’da öyle bir hava var ki, sanki bir anda Cesare, atıyla hızla yanınızdan geçecek, ya da en hırslı, en acımasız gladyatörler birazdan dövüşecek. Zamanın hem ileri hem de geri gittiği, geçmişi gelecekle harmanlanmış etkileyici bir yer burası. Her gün yeni bir güzelliği keşfedilen ve her yeni güne yeniden başlamanın sevincini yaşatan başkentte, siz de saatinizi durdurup, kendinizi Roma’nın ritmine bırakmalısınız.
Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

banner112

banner111

banner110

banner109

banner108

banner106