Öne Çıkanlar Hilal Ünalmış KPMG TÜRKİYE Sinem Cantürk CEVAHİR UZKURT TÜSİAD Sıçrama Yapan Şirketler

Bali: Yıl sonuna kadar faizleri indirdik

Türkiye İş Bankası Genel Müdürü Adnan Bali, düzenlediği basın toplantısında bankacılık sektörü ve Türkiye ekonomisine ilişkin güncel gelişmeleri değerlendirdi. Bali, tüketici ve ticaret kredileri ile küçük işletme kredi faizlerinde indirime gittiklerini açıkladı.

İş Bankası olarak bölge, segment ayrımı yapmadan her kesime kredi imkanı sunduklarını anlatan Bali, 30 Haziran itibarıyla yeniden yapılandırılan kredi bakiyesinin 5.5 milyar TL düzeyinde olduğunu, bunun 9 milyar TL’sinin ticari kredilerden oluştuğunu söyledi.

YIL SONUNA KADAR FAİZLERİ İNDİRDİK

İş Bankası Genel Müdürlüğü’nün bulunduğu İş Kuleleri’nde düzenlediği basın toplantısında Bali, esnafa, tüketiciye, bireye dokunan kararlar aldıklarını belirterek şunları söyledi: "Bu kapsamda yıl sonuna kadar esnaf ve küçük işletmelere (azami 50 çalışanı ve cirosu 8 milyon olan işletmelere) yeni taleplerinde azami 100 bin TL’ye kadar aylık yüzde 0.99, bugünkü yıllık bileşik maliyetlere bakıldığında 3 puandan daha fazla aşağıya tekabül eden bir yeni kredi paketini sunuyoruz. Ağustos ayında konut kampanyası başlatılmıştı. Biz de buna destek vermiştik. Şimdi bu konut kredisi faiz oranını yüzde 0.95’ten yüzde 0.90’a çekiyoruz. Taşıt kredilerini sıfır kilometre araçlarda yüzde 1.18’den yüzde 1.10 seviyesine indiriyoruz. İhtiyaç kredilerini çeşitli vadelerde değişmek üzere en düşük faiz oranını yüzde 1.20’den yüzde 1.15 seviyesine çekiyoruz. Kredi kartlarında tavan faiz oranını yüzde 2.02’den yüzde 1.90 seviyelerine indiriyoruz. Fonlama ve aracılık maliyetlerinde düşüş gözlememiz halinde indirimlerimize devam edeceğiz."

KARAMSARLIĞA KAPILMAYA GEREK YOK

Gelişmiş ülkelerin olağan dışı genişletici para politikalar uyguladığını, buna rağmen sonuç alamadıklarını belirten Bali, “Şimdi bu ülkelerin maliye politikalarının desteklenmesi isteniyor. Ancak bu ülkelerin maliye politikasında genişleme yaratacak kapasiteleri yok. Türkiye hem büyüme açısından görece bu ülkelerden farklı bir noktada bulunuyor hem de disiplinli maliye politikası nedeniyle ekonomiye ivme kazandırabilecek hareket alanına sahip. Avrupa’da bazı ülkelerde sorunlu krediler rasyosu çift basamaklı ve Türkiye’nin üç katından fazla. Türkiye avantajların farkında olması gerekiyor. Ülke olarak bu bakımdan gereksiz karamsarlığa kapılmaya da yol açmaya da gerek yok. Belli başlı makro ekonomik verilere bakıldığında olumlu yönde ayrışma imkanımız varken, maalesef önümüze çıkan öngörülen, öngörülemeyen badireler nedeniyle olumlu ayrışmayı yaşayamadık. Çünkü Türkiye ekonomisi 27 çeyrektir büyüyen bir ülke. Bu yıl bile yüzde 3’ün üzerinde büyüme gerçekleştirebileceği öngörülüyor. Karamsarlığa kapılmaya gerek yok" dedi.

EN AZ YÜZDE 15 KREDİ BÜYÜMESİ GEREKİYOR

Ekonomi ile banka kredileri arasında direkt bir korelasyon bulunduğunu ifade eden Bali, "Türkiye'nin yüzde 5 büyümesi için yüzde 15 kredi büyümesi gerekiyor. Böyle zor dönemlerde İş Bankası’na ve İş Bankası gibi ölçeği itibarıyla etkili olan kuruluşlara özel görevler düşüyor. Olağan dışı bir mevduat çıkışı yaşanmadı, faiz oranlarını yükseltmeye dair herhangi bir zorlukla karşılaşmadık. Darbe girişini izleyen günlerde müşterilerimiz panik yaşamadı. Para çıkışı çok kısıtlı oldu. Bu olağanüstü kıymetli bir reflekstir. İnsanlar sokaklarda canları pahasına tankları durdurdular. Ama bir tek onunla da kalmadılar. Ekonomik bir refleks gösterdiler. İşlerimizi iyi yönetmemizde bize büyük katkı sağladılar. Üçüncü sınıf ülke olma riski ile karşı karşıya iken, birinci sınıf demokrasi imtihanı verdiğimizi düşünüyorum" diye konuştu.



KÂR DEĞİL, FERAGAT YARIŞI OLMALI

Bali değerlendirmelerini şöyle sürdürdü: “Şu anda içinde bulunulan dönem olağan dönemlerin geçmiş paradigması ile cari performansları çeyrek bazlı kendiniz için en yüksek düzeyde tutmak dönemi değil. Çok boyutlu ve iç içe geçmiş belirsizlik barındıran bir konjonktürde yaşıyoruz. Gelişmekte olan bir ülke olarak dış dünya Türkiye’ye olumlu bir konjonktür vadetmiyor. Sermaye, özkaynak size sadece bir yere istifleyip, kendinizi koruyun diye bu toplum tarafından bahşedilmiş bir şey değil. Hiç unutmamamız gereken bir şey var. Bütün sermayemizi ve bütün özkaynağımızı bu ülkeden kazandık. Şu anda zorluklarını yönetmemiz gereken müşterilerimizden de kazandık. Böyle büyük kuruluşlar sadece kendilerini koruma refleksi ile örneğin kriz beklentisiyle, krize hazırlık yapıyorum diye bazı politikalar ve aksiyonlar alırlarsa maalesef ölçekleri nedeniyle de krize karşı hazırlık yapmış olmazlar, krizi hazırlamış olurlar. Ölçekleri itibarıyla ekonomi üzerinde sistemik etkiler yaratma imkanı olan kurumlara düşen, o krizin olumsuz etkilerini mümkün olduğu kadar hiç kimseye yaşatmayacak şekilde adeta dalgakıran gibi krize karşı davranış geliştirmek olmalıdır. Şimdiye kadar iki-üç nesilde yaratılmış olan, sermayesi hala kıt olan bu ülkede değerler asla acul politikalarla çarçur edilmemelidir. Finans sistemi bu konuda son derece yapıcı davranmak zorundadır. Bankalar olarak yarışacaksak, bugünün koşullarında bunun bir kâr yarışı değil, feragat yarışı olması gerekir. Bu konuda sadece bankalara değil tabi ki, kamuya, reel sektöre ve tüm iş dünyasına büyük görev düşüyor.”

FAHİŞ VADE FARKLARI UYGULANMAMALI

Kitabi bir anlayışla uluslararası uygulamaları olduğu gibi Türkiye’ye kopyalamanın bu dönemin ihtiyaçları ve öncelikleri ile uyumlu olmayacağını ifade eden Bali, "Bunları uygulamayalım, dış dünyanın standartlarından hariç kendimize özgü bir düzen kuralım, gibi ifadeyi asla çağrıştırmak istemiyorum. Bu tedbirlerin önceliklendirilmesi ve yorumlanmasında daima ulusal anlamda bir takım imkanlar ve yorumlar mümkündür. Bunu yapabilecek becerisi olan bir ülkeyiz. Son dönemde makro ihtiyati tedbirlerde bir kısım esneklikler bu yönde bir etki görmektedir. Bunu son derece doğru bir politika olarak görüyoruz. Fahiş vade farkları uygulanmamalıdır. Aynı şekilde devam etmek zorundayız. Reel sektörden de hadiseye aynı olgunlukta yaklaşım bekliyoruz” dedi.

EN BÜYÜK ÖZEL BANKAYIZ

Türkiye İş Bankası Genel Müdürü Adnan Bali, finansal sonuçlara ilişkin yaptığı değerlendirmede, “İş Bankası, milli ekonomiye sağlanan desteğin daha da önem kazandığı bu dönemde, hane halkı ihtiyaçlarından, ülkemizin büyük ölçekli yatırımlarının finansmanına kadar geniş bir yelpazede finansman desteği sağlamaya devam etti. Bankanın nakdi kredi hacmi 189.6 milyar TL’ye, gayrinakdi kredi büyüklüğü ise 55.6 milyar TL’ye yükselerek, toplam plasman hacmi 245 milyar TL’yi aştı. Türkiye İş Bankası’nın aktif büyüklüğü yılın ilk dokuz ayında yıl sonuna göre yüzde 6.2 artarak 292.9 milyar TL oldu. Banka Türkiye’nin en büyük özel bankası unvanını korudu. Bu dönemde bankanın net kârı 3.3 milyar TL seviyesine ulaştı, özkaynak büyüklüğü de 35 milyar TL’yi aştı” dedi.

TAKİPTEKİ KREDİ YÜZDE 2.6

Bali şunları söyledi, “İş Bankası Grubu’nun konsolide aktif büyüklüğü 350,1 milyar TL’ye ulaşırken; nakdi kredileri önceki yılsonuna göre yüzde 7 artarak 207.5 milyar TL, gayrinakdi kredi hacmi 57.8 milyar TL seviyesinde gerçekleşti. Küresel ekonomik büyümenin yavaşladığı, yakın coğrafyada jeopolitik risklerin arttığı ve söz konusu gelişmelerin ülkemizin makroekonomik dengeleri üzerindeki olumsuz etkilerinin hissedilmeye başladığı bir ortamda İş Bankası, kaynaklarının tahsisinde ülke ekonomisine katkıyı önde tutmaya devam etti. Bankanın Eylül 2016 itibarıyla takipteki kredilerinin toplam kredilere oranı, geçmiş dönemlerde olduğu gibi sektör ortalamasının altında yüzde 2.6 gibi düşük bir seviyede gerçekleşti.”

GÜÇLÜ YAPIMIZI KORUDUK

Genel Müdür Bali, “Geçtiğimiz Ağustos ayında 92. yaşını kutlayan İş Bankası önümüzdeki dönemde de faaliyetlerini sağlıklı büyüme ve sürdürülebilir kârlılık ekseninde yürütürken, yenilikçi finansal ürün ve hizmetleriyle hem yurtiçinde hem de yurtdışında öncü olmaya devam edecek. Gelişmiş teknolojik altyapısı ve alternatif kanallarının sunduğu çok yönlü bankacılık hizmetleriyle yılın ilk dokuz ayında mevduat hacmini önceki yıl sonuna göre yüzde 8 oranında arttırarak 166.1 milyar TL’ye ulaştıran İş Bankası, mevduat dışındaki fon kaynaklarını da etkin bir şekilde kullanmayı sürdürdü. Banka, Eylül ayı içerisinde 16 ülkeden 29 bankanın katılımıyla, 302 milyon ABD Doları ve 661 milyon Euro tutarında olmak üzere iki dilimli 1 yıl vadeli sendikasyon kredisi temin etti. The Banker dergisinin hazırladığı dünyanın en büyük 1000 bankası sıralamasında bu yıl da tüm Türk bankaları içerisinde en üst sırada yer alan İş Bankası, yüzde 15.8 oranında gerçekleşen sermaye yeterliliği rasyosu ile güçlü mali yapısını korumaya devam etti” dedi.

 
Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

banner112

banner111

banner110

banner109

banner108

banner106