Zaman zaman merak ediliyor… Nasıl oluyor da Türkiye sıkıntıları aşıyor. Ya da sıkıntıların altında kalmıyor… Her zaman verdiğim bir yanıt var bu sorulara… Türkiye’de 80’li yıllarda başlayan çok iyi ve hızlı yükselişe geçen bir iş insanı kaynağı oluştu.
Onlar bir şekilde Türkiye’nin sıkıntıları atlatmasında anahtar rol oynuyor.
Onlar 80’li yıllardan bu yana ellerinde çantaları ile şapkadan tavşan çıkarıyor.
Geçtiğimiz hafta plastik mutfak eşyaları konusunda dünyanın 50’ye yakın ülkesine ihracat yapan Burak Önder’i dinlerken bu görüşümün doğruluğunu test etme şansını yakaladım.
Diyor ki Burak Önder:
- Valiz her zaman hazır. Bir yılda 43 ülkeye gitmişiz. Yani neredeyse her hafta bir ülkedeyiz. Gittiğimiz her ülkeyi analiz ediyoruz. Mesela Latin Amerika’ya, Kolombiya’ya giderken Gabriel Garcia Marguez’i okuyoruz. O ülkelerin kültürünü öğrenmeye çalışıyoruz… Prag’a giderken Kafka’yı inceliyoruz. Böylece ihracat ya da satışa kültür de katıyoruz. Bizden yıllarca önce başlayan rakiplerimizi ancak böyle geçebiliyoruz. Biz daha üçüncü kuşaktayız. Öyle rakiplerimiz var ki 18’inci kuşak. Yani biz 30 yıllık firmayız, bir asırlık, iki asırlık firmalarla yarışıyoruz. Buna teslim olmuyoruz.
Bir de pes etmiyorlar… İnatçılar ve inançlılar… Yine Burak Önder ile devam edelim:
- Rusya Ukrayna savaşı çıktı. Biz pes etmedik. Bir şekilde işlerimiz devam etsin istedik. Öyle de oldu. Son dönemde Ukrayna’ya ihracatımız çok artı.
Sadece örnek Burak Önder mi? Konu geldi diye onu ifade ettim. Geçtiğimiz günlerde tabak, çatal, bardak sektörüne önde gelen isimlerin üye olduğu ZÜCDER’in Antalya’da düzenlediği bir toplantı vardı. Dünyanın dört bir yanından alıcıları Antalya’ya getirmeyi başarmıştı Başkan Mesut Öksüz…
Hem de en büyük alıcılar gelmişti. Bu arada açılan pazara Suudi Arabistan’ın en büyük market zincirinin en üst düzey yetkilileri gelmişti.
Dünyaya ürün satmak için stand açan firmaların yetkilileri yemeğe bile gitmediler.
Mesela Bambum markası ile inovatif ürünler geliştiren Selman Yar, “Toplantılara katıldıkça kilo veriyorum. Yemek yiyecek zaman bulamıyorum” demişti…
Züccaciyeciler Derneği’nin (ZÜCDER) Başkanı Öksüz dünyada 200’den fazla noktaya ulaşmayı başardıklarını vurgulayıp şu bilgileri paylaştı:
-Dünyadaki durgunluğa rağmen sektörümüzün sıralamadaki yerini 8’inciliğe yükseltmek için var gücümüzle çalışıyoruz. Hem ihracatı hem de iç pazarda satışları artırmak için yoğun bir takvim oluşturduk. 2023 yılında yurt içinde iki, yurt dışında beş olmak üzere yedi B2B’ye ve iki tane de fuara imza atacağız. Yurt içindeki başarıdan ötürü yılın ikinci yarısında Kenya ve Rusya’ya satın alma heyetleriyle birlikte gittik. 2023 yılında da Güney Afrika, Dubai, İngiltere, Güney Amerika ve Japonya’da etkinliklerimiz olacak. Pandemiyle birlikte kırılan tedarik zincirinde Türkiye avantajlı konuma geldi. Dünyanın en büyük züccaciye ithalatçıları ABD ve Japonya. Özellikle bu iki pazara yoğunlaşmak istiyoruz. Çünkü dünya züccaciye ithalatının yüzde 26,7’sini ABD elinde bulunduruyor ve Türkiye’nin bu pazardan aldığı pay sadece yüzde 0,41. Türkiye, Avrupa’daki rakiplerimiz İtalya ve Almanya’dan sonra ABD’nin 13. sıradaki tedarikçisidir. ABD’ye ihracatımız geçtiğimiz yıllarda 160 milyon Dolarken, 2021 yılında 300 milyon Dolara çıkmıştır. Pazardaki payımızı artırabilmek için organizasyonumuza ABD’nin en büyük toptancısı katıldı.
Bu arada siz çalışırsanız ve iyi düşünürseniz fırsatlar da kapınızı çalıyor. Mesela Avrupa’daki durgunluk bizi olumsuz etkiliyor. Ama enerji krizi nedeniyle Polonya gibi en önemli rakibimizi sollamış durumdayız.
Başkan Öksüz dünyadaki en yakın rakiplerinin Polonya ve Meksika olduğunun altını çiziyor ve bu iki ülkeyi geçmek için planlar yaptıklarını anlatıyor.
Sadece mutfak eşyalarından mı örneklerimiz… Tabii ki değil… Mesela mobilya var.
Sektörün başkanı Ahmet Güleç çok önemli bir birlikteliği başardı. İki fuarı birleştirdi ve dünyanın mobilya alıcılarını İstanbul’a getirecek.
Hem TÜYAP’ta hem de İstanbul Fuar Merkezi’nde aynı anda mobilya fuarı yapılacak. Yani mobilya üreticileri tarih yazacak… MOSFED Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Güleç aynen böyle diyor ve devam ediyor:
- Mobilya fuarından beklentimiz çok büyük. İki ayrı fuar merkezinde tam zamanlı gerçekleştireceğimiz IIFF 2023’te İFM’de modern-modüler mobilyalar, yatak ve bazalar, bahçe mobilyaları, ofis ve okul mobilyaları, aksesuar ve kumaş ürünlerini sergilerken; TÜYAP’ta ise odak modern-modüler mobilyalar, lüks mobilyalar ve çocuk genç odası mobilyaları yer alacak.
Fuarın 20 bini yabancı olmak üzere yaklaşık 140 bin sektör profesyonelinin bir araya gelmesi bekleniyor. Fuarda binin üzerinde katılımcı firma ve üç bini aşkın marka ürünlerini sergileyecek.
Ahmet Güleç, “Çin yerine mobilyayı sizden almak isteriz” diyen ABD Ticaret Bakanı ile görüşmeyi yapan isimdi. Şimdi onlara ölçekte de iyiyiz mesajı verip ABD çıkarması için hazırlık yapıyor.
Ev eşyasından başladığımız için sınırlandırdım olayı. Mesela Reis Gıda’yı hiç yazmadım. Onlar en önemli pazarlara en iyi fiyatlarla ürün satmayı başardılar. Mehmet Reis’in başlattığı hamleyi ikinci kuşak olarak Işılay Reis Yorgun farklı bir noktaya taşımış durumda.
Yine Yayla… İnovatif ürünleri ile Avrupa pazarını sarsıyor.
Organize sanayi bölgelerindeki başarı hikayelerini dizi yapmayı bile düşünüyorum. Muhteşem başarılar var.
Sürekli büyümek, yeni yatırımlar yapmak istiyorlar.
O kadar çok var ki… Krizlere dayanıklılar… Yeni pazarlara kısa sürede uyum sağlıyorlar. Dinamik ve inatçılar. Böyle bir insan kaynağı ile neler yapılmaz ki… Yeter ki bunları iyi yönetmek, moral vermek gibi bir noktada olalım.
İşte o zaman sırtımız yere gelmez…
