1980’li yılların başları... Ekrem Pakdemirli’nin Teşvik Uygulama Dairesi Başkanı olduğu günler...

Demir-çelik sektörünün önemli oyuncularından biri, 30 bin tonluk kütük ithalatı için Ekrem Pakdemirli’nin kapısını çaldı. Pakdemirli, şirketin patron ve yöneticilerini dinledi, döviz işlemlerinin çözülmesi için Döviz Tahsisi Grup Başkanı İbrahim Pektaş’a yönlendirdi.

Pektaş, talebi dinledi, konuyu inceledi, şu yanıtı verdi:

- Size ancak 500 tonluk kapı açabiliriz.

Şirket patron ve yöneticileri birbirlerine bakakaldı:

- İbrahim Bey, 500 ton bizim işimizi çözmez.

Pektaş’ın bu tavrı üzerine yeniden Pakdemirli’ye gittiler:

- İbrahim Bey, 500 tondan fazlasına kapıyı açmıyor. Bize bir çözüm bulmanızı rica ediyorum.

Pakdemirli gülümsedi:

- Tamam, ben hallederim.

İlgili şirketin patron ve yöneticileri odasından çıktıktan sonra Pektaş’ı yanına çağırdı:

- İbrahim, sen hayatında demir çelik haddehanesi gördün mü?

Pektaş yanıtladı:

- Hayır, görmedim.

Pakdemirli, görev verdi:

- Ankara’daki haddehanelerin listesini çıkarın.

Liste belirlendikten sonra Pektaş ve arkadaşlarına tavsiyesini aktardı:

- Cumartesi günleri başta haddehaneler olmak üzere fabrikaları gezmek üzere kendinize bir program yapın.

Pektaş, birlikte çalıştığı bürokrat arkadaşlarıyla fabrika turuna haddehanelerden başladı. Haddehane turu sonrası Pakdemirli’ye bazı görüşlerinin nasıl değiştiğini anlattı:

- 30 bin tonluk kütük itahalatı için gelen özel şirkete, “500 tona kapı açarım. Daha fazlası olmaz” diyerek ne kadar yanlış yaptığımı anladım. 500 ton kütüğün ithalat yoluyla gelmesinin hiç bir anlam ifade etmeyeceğini gördüm.

Halen Diler Grubu Yönetim Kurulu Üyesi, Çelik İhracatçıları Birliği Yönetim Kurulu Üyesi ve Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) Başkanvekilliği görevlerini yürüten İbrahim Pektaş, bu anısını Çelik İhracatçıları Birliği Başkanı Adnan Aslan ile Yönetim Kurulu Üyesi Mustafa Tecdelioğlu’nun katıldığı sohbette anlattı.

Ardından ekledi:

- Bürokratların fabrikaları, sahayı gezmesinin önemini 1980’li yılların başlarında bürokrat olduğum günlerde rahmetli Ekrem Pakdemirli’nin tavsiyesiyle çok iyi öğrendim.

O günlerde çıkardığı dersi bugün tavsiyeye dönüştürdü:

- Bürokratlara fabrikaları, iş sahalarını gezmelerini tavsiye ediyorum. O zaman özel sektörden yönelen talepleri, şikayetleri çok daha iyi anlarlar...

En alt düzeyden, tepeye bürokraside hayatında hiç fabrika görmemiş kaç kişi vardır?

İş dünyasının sivil toplum örgütleri, “bürokrata fabrika turu” programları başlatsa, katılım olur mu?

Pakistan, bölümüne 800 dolar vermediği diziyi 7 bin dolara aldı

İstanbul Ticaret Odası (İTO) Yönetim Kurulu Başkanı Şekib Avdagiç, Başkan Yardımcıları Dursun Topçu ve İsrafil Kuralay’la Cannes’da gerçekleşen dizi film fuarı MIPCOM’daki tur sırasında Türk şirketlerinden birinin standına girdik. Avdagiç şirketin yöneticisine sordu:

- Fuar nasıl geçiyor?

Yanıt fuara katılımın doğru hareket olduğunu ortaya koydu:

- En az 100 dolayında görüşme ile fuarı tamamlarız.

Yönetici, Türk dizilerinin dünyada fiyat seyrinin yukarı çıkışına örnek verdi:

- Pakistan’dan Kurtlar Vadisi’ne ilk müşteri geldiğinde bölüm başına 300 dolar verdiler. Biz, 1000 dolar olabileceğini söyledik. Pazarlık sırasında 800 dolara kadar indik, almadılar. Aynı Pakistanlı şirket, 800 dolara almadığı Kurtlar Vadisi dizisinin bölümüne 7 bin dolar ödedi.

Avdagiç, tur sırasında Calinos Holding Yönetim Kurulu Başkanı Fırat Gülgen’den aldığı bilgiyi paylaştı:

- Fırat Bey, ilk dizi ihracatını bölüm başına 30 dolara yapmış. Bugün, bölüm başına 400-500 bin dolara satılabilen dizilerimiz var.

Türk dizilerinin Güney Amerika’dan Hindistan’a 100’ü aşkın ülkeye ihraç edildiğini vurguladı:

- Dizi ihracatı gelirimiz yıllık 300-350 milyon dolar dolayında. 2023’te 1 milyar dolara çıkabilir. Dünyada 140 milyon hanede 700 milyonu aşkın izleyiciye ulaşan dizilerimiz “Made in Turkey” imajını da giderek güçlendiriyor.

Dünyada izlenen Türk dizilerinin turizme katkısına işaret etti:

- Ülkemize gelen turist sayısındaki artışta izlenen dizilerin etkisi olduğunu görüyoruz.

Türk dizilerinin izlendiği ülkelerde kırılan rekorlara örneklerden birini anımsattı:

- “Son” dizisi, İsveç’te en çok izlenen Türk dizisi olarak tarihe geçti.

Bugüne kadar ülkemizde ve dünyanın çeşitli bölgelerinde farklı sektörler için düzenlenen fuarları gezdim...

MIPCOM’daki kadar “nokta atış” görüşmelerin olduğu fuara çok az denk geldim...

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

banner112

banner111

banner110

banner109

banner108

banner106