Siemens Türkiye Yönetim Kurulu Başkanı ve CEO’su Hüseyin Gelis, Münih’teki sunumuna şu cümleyle başladı:
- “Dijital ikiz” teknolojisi...
Ardından bunun ne demek olduğunu açtı:
- “Dijital İkiz” teknolojisi ile gerçek dünya, sanal ortama taşınıyor. Nesnelerin üzerine yerleştirilmiş sensörlerden alınan veriler kullanılarak fiziksel bir üretimin bire bir kopyası dijital ortamda simule ediliyor. Tam hazır olunduğunda gerçek üretime geçiliyor.
İki önemli markayı örnek gösterdi:
- Siemens, Maserati ve Adidas’ın yeni üretim hatlarını önce dijital ortamda kurdu. Dijital ortamda alınan iyi sonuçların ardından üretim hatları fiziken kuruldu.
Üretim hatlarını önce dijital ortamda oluşturmanın yararına işaret etti:
- Dijital İkiz teknolojisi sayesinde şirketlerin araştırma, test ve üretim süreçleri çok daha hızlı, verimli ve ekonomik hale geliyor. Yeni ürünün geliştirilmesi ve pazara çıkış süreleri kısalabiliyor.
Maserati’nin Ghibli modeli için Siemens’in gerçekleştirdiği dönüşümün yarattığı etki üzerinde durdu:
- Maserati’nin Ghibli modelini ürettiği fabrikasında gerçekleştirilen dijital dönüşüm sayesinde yeni ürün geliştirme süresi yüzde 30 kısaldı.
Siemens Global Dijital Fabrika Bölümü CEO’su Jan Mrosik araya girdi:
- Maserati fabrikasında gerçekleştirdiğimiz dönüşümle Ghibli modelinin pazara çıkış süresi 30 aydan 16 aya indi. Üstelik araç üretimi 3 kat arttı.
Mrosik, Adidas’a yaptıkları projeye dikkat çekti:
- Adidas’la spor eşyalarında dijital üretim yapmak üzere işbirliğine gittik. Adidas’ın SpeedFactory’si dijital dönüşümden geçirildi. Böylece Adidas’ın söz konusu fabrikası kişiselleştirilebilir, hızlı ve şeffaf üretim yapacak hale geldi.
Gelis, Siemens’in dijitalizasyonu erken benimseyenler arasında yer aldığını savundu:
- Şirketimiz bu sayede enerji, endüstri, sağlık, ulaşım ve akıllı binalar gibi faaliyet alanlarında yenilikçi, güçlü, güvenilir ve fark yaratan çözümler sunuyor.
Şirketin kendi içindeki dönüşüm için, “Dijital Olgunluk Endeksi” projesi başlattıklarını kaydetti:
- Siemens Türkiye, çalışanlarının dijital yetkinlik seviyelerini ölçüyor ve ardından her çalışana kendi bulunduğu seviyeye göre eğitim ve gelişim planları sunuyor.
Dönüşüme yeteri kadar ayak uyduramayan personelle ilgili ne düşündüklerini sordum, yanıtladı:
- Her personelin yüzde 100 uyum sağlaması söz konusu olmayabilir. Personel sağladığı uyuma, becerilerine göre değerlendirilecek.
Siemens’in Münih’teki sunumundan birkaç gün sonra İstanbul’da Türk Sanayici ve İş İnsanları Derneği (TÜSİAD) Başkanı Erol Bilecik’le sohbet ettim. Indeks Grubu’nun patronu olan Bilecik, şu noktanın altını kalın çizgiyle çizdi:
- Sanayimizin dijital dönüşümü, Türkiye’nin küresel rekabet gücünün artırılmasında belirleyici faktörlerden biri olacak...
Bir yandan dijital teknolojiyi üretime entegre edelim, diğer taraftan teknolojiyi geliştirmeye odaklanalım...
Yoksa, teknoloji trenini kaçırırız değil mi?
Sağlık teknolojimiz Türkiye’de günde 200 bin kişiye ulaşıyor
Siemens’in Münih’te yaptığı sunumda şirketin Türkiye’deki yeri ile ilgili şu veriler paylaşıldı:
* Endüstri: Türkiye’nin otomotiv üretiminin yüzde 50’sinde, yüksek kalite metal işleme makinelerinin ise yüzde 67’sinde Siemens otomasyon teknolojileri kullanılıyor.
* Enerji: Toplam elektrik üretiminin ise yüzde 30’unda Siemens ürün ve çözümleri kullanılıyor. Enerji dağıtım şirketlerinin yüzde 43’ünde Siemens çözümleri tercih ediliyor.
* Sağlık: Türkiye’de her gün 200 bin kişi Siemens Healthineers’ın sunduğu sağlık teknolojilerinden faydalanıyor. Türkiye genelinde Siemens’in görüntüleme cihazlarına erişebilen kişi sayısı 32.4 milyon.
Üretim yüksek maliyetli olan ülkelere dönüyor
Siemens Global Dijital Fabrika Bölümü CEO’su Jan Mrosik, dijitalizasyonun üretim dünyasında gündeme getirdiği trende dikkat çekti:
- Teknolojinin gelişmesi ve dijitalleşme ile birlikte üretim, yüksek maliyetli ülkelere geri dönüyor.
Merkezi gelişmiş ülkelerde bulunan birçok uluslararası şirketin üretimlerini başta Çin olmak üzere ucuz iş gücü olan ülkelere kaydırdığını anımsattı:
- Dijitalleşme ve robot teknolojisi, bu trende fren koydu. Üretim, gelişmiş ülkelere geri dönmeye başladı.
