Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) seçimleri yapılmış ve ilk defa bir kadın yönetime girmişti.

Yönetimi oluştururken yerel dinamiklerden, oda ağırlığına göre çok sayıda bileşeni dikkate alan ve ince eleyip sık dokuyan Başkan Rifat Hisarcıklıoğlu, 4 yıl görev yapacak yeni yönetimde İzmir Ticaret Borsası Başkanı Işınsu Kestelli’yi yönetime getirmişti.

Bu seçim TOBB içinde giderek ağırlıkları artan kadın girişimcilerin tam desteğini almıştı. En doğru seçim değerlendirilmesi yapılmıştı. Işınsu Kestelli bir kadın girişimci olmanın ötesinde İzmir Ticaret Borsası’nda son dönemde önemi giderek artan tarım ve gıda konusunda inanılmaz projelere imza atmıştı. Bir mücadele insanıydı. Hem özel yaşamında hem de en iyi bildiği konu olan tarım ve gıdada herkesin takdirini kazanan bir mücadele örneği vermişti.

İzmir Ticaret Borsası onun döneminde tarım ve tarıma dayalı ticaret denince akla gelen ilk kurumlar arasında yerini almıştı. Sektörde öncü olmuş bir asrı geride bırakmış İzmir Ticaret Borsası’nı ilklerin ve yeniliklerin öncüsü haline getirmişti. Şu sözleri onun bu konudaki bakış açısını ortaya koyuyor:

- Borsanın ana görevi tarım ürünlerinin ticaretini düzenlemek olmakla beraber, ticaretin iyi ve doğru yapılabilmesi için üretimin doğru ve iyi yapılması gerektiğinden bir elimiz her zaman üretimdedir. Bu nedenle Borsa olarak rekolte tahmininden ürünün kalitesinin tesciline, üreticilerin eğitiminden tarımsal üretimin önemini geniş kitlelere anlatmaya kadar pek çok konuda proje ve çalışmalar sürdürüyoruz.

Sonra da yenilikleri sıralıyor Işınsu Kestelli… İlk vadeli işlemler borsası, pamukta ilkler, tüm lisanslı depoculukta atılan adımlar, Ar-Ge çalışmaları, Ege Gastronomi Projesi ve son olarak tarımın teknolojiyle buluşturulması gibi adımlar onun başarı hikayesinde yer alıyor.

Bütün bunlar çok önemli. Ama TOBB Genel Kurulu’ndan sonraki ilk açıklamasını Coğrafi İşaretler konusunda yapan Rifat Hisarcıklıoğlu, Işınsu Kestelli’yi onu belki de en iyi bildiği bu alan için de yönetime aldı.

Çünkü Türkiye’de Coğrafi İşaret meselesini en iyi bilen, bilmekle kalmayıp bu konuda ticarileşmenin ne anlama geldiğini örneklerle anlatan Işınsu Kestelli’nin TOBB yönetiminde yer alması Türkiye açısından büyük bir şans olarak görülüyor. Bu şansı Işınsu Kestelli’nin ağzından aktaralım:

- Türkiye’de coğrafi işaret potansiyeline sahip 2 bin 500 civarında ürün bulunuyor. Bunların yarısından biraz fazlasını tescilleyebildik. Avrupa Birliği’nden ülke olarak tescil alabilen ürün sayımız çok az. Bu uzun soluklu bir mücadele. İzmir Ticaret Borsası olarak 2002 yılında start verdiğimiz çalışmalarla bugüne kadar Ege pamuğu, Ege Sultani Üzümü, Ege inciri ve Urla Sakız Enginarı için coğrafi işaret aldık. Yeni ürünler için de çalışmalarımız sürüyor. Türkiye olarak dünya genelinde 200 milyar doları aşan coğrafi işaretli ürün pazarından yüzde 10 pay alabilecek potansiyele sahibiz. İzmir ve Ege olarak bu alanda sayısız avantajımız var. Mesela İtalya sadece ‘Aceto Balsamico Di Modena IGP’ adlı coğrafi işaretli bir balzamik sirkeden yılda 1 milyar dolar gelir elde ediyor. Keza Parmesan peyniri de böyle bir ürün. Bu ürünler sadece satışlarıyla değil üretildikleri bölgeye sağladıkları turizm geliriyle de önemli bir değer katıyor.

Evet verilen örnek çok çarpıcı. Sirke deyip geçeceğiniz bir üründen 1 milyar dolarlık bir gelirden bahsediliyor. Türkiye gibi bu alanda çok önemli avantajlara sahip bir ülkenin Coğrafi İşaret meselesini acil olarak masaya yatırması gerekiyor. Hem de çok acil olarak.

TOBB gibi Türkiye’nin yerli otomobilinin önünü açan, CERN Sanayi İrtibat Ofisi kuran bir kurumun Coğrafi İşaretler meselesine el atması, bunun kurumsallaşmasının önünü açması çok zor olmasa gerek.

Bu konuya gönül vermiş bütün kişi ve sivil kurumlarla elbirliği yaparak adımlar atılması gerekiyor.

Mesela Yöresel Ürünler ve Coğrafi İşaretler Türkiye Araştırma Ağı (YÜciTA) Başkanı Prof. Dr. Yavuz Tekelioğlu bu konuda ilk irtibata geçilecek isimler arasında.

Yavuz Hoca Avrupa’dan son olarak Coğrafi İşaretini aldığımız Ezine Peyniri ile ilgili bakın neler söylüyor:

- Yıllarca üzerinde çalıştığım, doktora tezi yazdırdığım, özvarlığımız Ezine Peyniri AB Tescili yolunda… Ezine Peyniri’nin AB tescili için 5 Ocak 2023 tarihinde yapılmış olan başvurusu, Komisyon’un gerekli incelemelerini başarıyla geçerek, ilanı 16 Ağustos’ta AB Resmi gazetesinde yapıldı…

Evet bir peynir cenneti Türkiye, Ezine markası ile üç ay içinde bir itiraz olmazsa Avrupa Birliği’nden tescil alacak.

Böylece ilk defa bir Türk peyniri AB’de tescillenmiş olacak. Bir devrim niteliğinde olan bu önemli gelişme şüphesiz diğer peynirlerimizi de AB tescili konusunda teşvik edecek ve önlerini açacak.

Yine dünyanın en kaliteli kestanesi olarak kabul edilen Aydın Kestanesi de AB tescili aldı…

Ezine peyniri başarısından önceki AB’den Coğrafi İşaret alan ürünlerimiz şunlar:

Antep Baklavası, Aydın İnciri, Aydın Kestanesi, Bayramiç Beyazı, Malatya Kayısısı, Milas Zeytinyağı, Taşköprü Sarımsağı, Giresun Tombul Fındığı, Antakya Künefesi, Suruç Narı, Çağlayancerit Cevizi, Gemlik Zeytini ve Edremit Zeytinyağı…

Bu ürünlerin hem sayısını hem de ticarileşmesini desteklemek gerekiyor. Sirkeden 1 milyar dolar kazanan İtalya bu konuda çok iyi bir örnek.

Biz neden yapmayalım. Işınsu Kestelli de bu işe destek verirse çok önemli adımlar atabiliriz. Gıdanın öne geçtiği bu günlerde bu önemli fırsatı yerli otomobil gibi desteklemek gerekmez mi?

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

banner112

banner111

banner110

banner109

banner108

banner106