2000’li yılların başlarında Van’dan bir iş insanı Alacalı İnşaat’ın o dönemki Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Zeki Karahan’ı aradı:
-
Hürriyet Gazetesi’nde sizinle ilgili bir haber okudum. İnşaatta Japon teknolojisi uyguluyormuşsunuz. Bana bu işi anlatmanız mümkün mü?
Zeki Karahan, kolon ve kirişlerde kullanılan inşaat demirini bağlama yönteminden söze girdi:
-
Ülkemizdeki yaygın sistemde inşaat demirleri birbirine çelik tellerle bağlanır. Japonya’dan getirdiğimiz teknolojiyi “Splice Sleeve” adlı bir şirketten aldık. İnşaat demirleri araya konulan tüp ile bağlanıyor. Tüpün içine mukavemet sağlayan yapıştırıcı basılıyor.
Kolon ve kirişlerde Japon Sumitomo Mitsui işbirliğine dayanan bir teknikte ürettiklerini belirtti:
-
SQRIM bina yapım sistemini uyguluyoruz. Fabrika ortamında C50 beton kullanılarak üretilen elemanlar, tüplü bağlantılarla şantiye ortamında birleştiriliyor.
Arayan iş insanı Van’da bir konut projesi planladığını bildirdi:
-
Bizim projede sizin teknolojiyi kullanmak istiyorum.
Zeki Karahan, fabrikasının Tekirdağ’da olduğunu vurgulayıp, ekledi:
-
Beyefendi, ürettiğimiz elemanları Tekirdağ’dan Van’a taşımak sizin için fazla maliyetli olabilir.
Vanlı proje sahibi kararlı davrandı:
-
Arkadaş para benim değil mi? Sana ne? Maliyeti neyse karşılarım.
Geçenlerde Karahan Grup’un İstanbul’daki merkezinde Alacalı İnşaat Yönetim Kurulu Başkanı Ali Karahan ve Genel Müdür Yardımcısı Mustafa Turfanda’yla buluştum.
Ali Karahan, Japon Kurosawa Construction ile birlikte Tekirdağ Muratlı’da bitmek üzere olan yatırımlarını anlatırken rahmetli kardeşi Zeki Karahan’ın Van’daki projeyle ilgili anısını anlatıp ekledi:
-
Van’da 2011 yılında meydana gelen 7.2 büyüklüğündeki depremde ısrarla Japon teknolojisini kentte uygulatan iş insanının yaptığı binalar hasar görmedi. Hatta çatmaladı.
Ardından sürdürdü:
-
Bu örneği bizim şirketimizin işleri artsın diye vermiyorum. Bu teknoloji Japonya’da farklı şirketler tarafından uygulanıyor. Ülkemizdeki başka ilgilenecek şirketler de pekala bu teknolojiyi Japonya’dan getirebilir.
Sonra ülkemizdeki bazı büyük projelerde kullanılan “Japon Sismik Yalıtım Sistemi”ne dikkat çekti:
-
Binaların temeline yerleştirilen “deprem izolatörü” de denilen bu sistem, depremin şiddetinin yapı elemanları üzerindeki etkisini 4’te bire kadar indirebiliyor.
İstanbul’dan son depremin yaşandığı Elazığ ve Malatya’ya kadar birçok kentimiz deprem kuşağında yer alıyor.
Yeni ve yenileme projelerinde Japonya’da depreme dayanıklılığı kanıtlanmış teknolojileri uygulamak için daha ne bekliyoruz?
Almanya’da iki yılda 150 bin kalifiye kamyon sürücüsüne ihtiyaç olacak
MAN Kamyon ve Otobüs Ticaret A.Ş. Genel Müdürü Tuncay Bekiroğlu ile birlikte İspanya’nın Bilbao kentindeyiz… MAN’ın 20 yılda bir gerçekleşen yeni nesil kamyon ve çekicilerinin tanıtım etkinliğindeyiz. MAN Truck & Bus Başkanı Joachim Drees, tanıtım etkinliğindeki konuşmasında kamyon-otobüs sürücüsü bulma sıkıntısını gündeme getirdi:
-
Almanya’da sadece önümüzdeki iki yıl içinde yaklaşık 150 bin kalifiye profesyonel sürücüye ihtiyaç duyulacak.
MAN TG serisinin tasarımı sırasında benimsenen yaklaşıma işaret etti:
-
Taşımacıların ve sürücülerin yükünü azaltmak, günlerini kolaylaştırmak amacıyla yeni nesilde, denenip onaylanmış özellikler ile geleceğe dönük gelişmeler bir araya getirildi. 4 ana konuya odaklanıldı. Kabindeki sürücü, araç randımanı, güvenli kullanımı ile müşteriler için işinin ehli bir ortak.
Sürücü konusunun altını bir kez de şöyle çizdi:
-
Bir taşımacılık firmasının ekonomik başarısı için en belirleyici yapı taşları sürücülerin bağlılığı ve memnuniyetidir. Yeni geliştirilen dönüş yardımı, trafik sıkışıklığı yardımı, şerit değiştirme yardımı gibi sistemler, sürücünün gerginliğini azaltıp, trafikte güvenliği artıracak.
Konuşmaların ardından tanıtımın gerçekleştiği dev çadıra iki taraftan 3-4 kamyon-çekici girdi. Çadırın dışına da aynı anda yeni nesil kamyon ve çekicilerin farklı versiyonları yanaştı.
5-6 farklı boyutta yeni nesil MAN kamyon ve çekicinin sürücü kabinine girdim. Koltuklarına oturdum. Kabinin sürücü için aynı zamanda bir ev gibi tasarlandığını gördüm.
Sürücü ve yardımcı koltuğunun arkasına yerleştirilen yatağın bir tarafındaki televizyon ekranı dikkatimi çekti.
Yatağın üstünde, tavana monte dolapları tek tek açtım. Mikro dalga fırın, kahve-çay makinası vardı. Yatağın altına da buzdolabı yerleştirilmişti.
Kabinleri incelerken, MAN yöneticileri şu mesajı verdi:
-
Sürücüler gerek duyduğunda en az bir gece rahatlıkla kabinde konaklayabilir.
