Türkiye’de ilk COVID-19 vakasının çıktığı günlerde özel sağlık sigortası işlemlerimizi yürüten acentenin sahibi aradı:

  • COVID-19, sağlık sigortaları kapsamında değil. Allah korusun, inşallah hiç ihtiyacınız olmaz ama sigorta şirketimiz COVID-19’u tüm sigortalılarımız için kapsama aldı.

Bu kararın detayını daha sonra görüntülü platform üzerinden sohbet ettiğim Türkiye Sigorta Birliği (TSB) Başkanı Atilla Benli’den öğrendim:

  • 4 milyon özel sağlık sigortalısının yüzde 15’lik kısmı “tamamlayıcı” işlemi yaptırırken poliçeye özel şartlar ekletmişti. Ancak, pandeminin özel sağlık sigortası kapsamında olması söz konusu değildi. SARS’tan sonra dünyada pandemi riski kapsam dışı bırakılmıştı.

Sektör temsilcilerinin sürecin başladığı ilk günlerde konuyu tartışmaya açtığını belirtti:

  • Şirketlerin büyük bölümü, “Poliçelerde olmasa da COVID-19’u kapsama alalım” görüşünde birleşti. Sadece reasürör ve uluslararası gruplar soru işaretleri yarattı. Derken şirketler sigortalılarına, “COVID-19’u da kapsama aldık” bildirimlerini yaptılar.

Başlangıçta sigorta şirketlerinin yüzde 80-85’nin bu adımı attığını kaydetti:

  • Çok sürmeden yüzde 100’ü buldu. Üstelik bazı şirketler riski kendi üzerine aldı.

Bu kararın alınması sırasında risk hesabının da yapıldığını aktardı:

  • Özel sağlık sigortası kapsamındakilerin tamamı COVID-19’dan dolayı hastaneye yatsa, 2.5 milyar liralık bir maliyetin gündeme gelmesinin söz konusu olduğu hesaplandı.

Ardından önümüzdeki dönemde yeni ürünlerin gündeme gelebileceğini bildirdi:

  • Önümüzdeki dönemde kritik hastalıklar da kapsama girecek.

Sonra COVID-19 sürecinde birçok sektörde işlerin durmasıyla büyüyen “alacak sorunu”na dikkat çekti:

  • KOBİ’lere yönelik “Devlet Destekli Ticari Alacak Sigortası” Haziran 2018’de devreye girdi. Ancak, bugüne kadar pek talep görmedi. Bu konuda ilk devreye girenler Güneş Sigorta ve Halk Sigorta oldu. 6 bin civarında poliçe oluştu. Yani, 6 bin şirket alacağını sigortaladı.

Acentelerin ürünü anlamak ve satmak konusunda zorlandığının altını çizdi:

  • Sektörümüzdeki oyuncular da reasürans konusunda sıkıntı olabileceği tedirginliği yaşayıp, ürüne yeterince odaklanmadı.

COVID-19 sürecinde alınan kararlar arasında “Alacak Sigortası”na dönük tereddütleri gideren adımlar olduğunu aktardı:

  • Cumhurbaşkanlığı kararnamesi ile reasürans bacağı halledildi. Hazine de desteğini gösterdi. Yani, riskin neredeyse tamamı reasüre edilmiş duruma geldi. Yani, ödemede bir sıkıntı gündeme geldiğinde reasürans tarafından temin edilebilecek.

Bu süreçte atılan bir başka adımın da “Alacak Sigortası” kapsamının genişletilmesi olduğuna vurgu yaptı:

  • “Devlet destekli Ticari Alacak Sigortası” daha önce yıllık net satış hasılatı 25 milyon liranın altında olan küçük işletmeleri kapsıyordu. Bu dönemde rakam 125 milyon liraya çıkarıldı. Böylece yelpaze genişlemiş oldu.

COVID-19 sürecinde hangi şirket sahibi, yöneticisi, iş dünyası örgütü başkanıyla konuşsam verdikleri ilk mesaj şöyle:

  • Kimse ödeme yapmaya yanaşmıyor. Gücü olan da ödemeleri ağırdan alıyor.

Böyle dönemler için “Ticari Alacak Sigortası” can simidi olmaz mı?

…….

Sigorta primi yüzde 1-1.25 olur

Türkiye Sigorta Birliği (TSB) Başkanı Atilla Benli’ye “Devlet Destekli Ticari Alacak Sigortası”nın prim düzeyini sordum, yanıtladı:

  • Sigorta primi her KOBİ’ye ve alacaklı olduğu tarafa göre değişiklik gösterir. Ortalama bir rakam vermek gerekirse, yüzde 1-1.25 gibi bir rakamdan bahsedebiliriz.

Ardından şu noktanın altını çizdi:

  • “Alacak Sigortası” talebinde bulunan işletmenin vadeli satışlardan elde ettiği cirosuna göre alıcı başına 750 bin liraya kadar teminat limiti sağlanıyor.

Vade seçeneklerini de sıraladı:

  • Vade seçeneklerinde 120, 180 ve 360 güne bir de 240 gün eklendi.

Milli piyade tüfeği üretimi 65 bini geçti

Cumhurbaşkanlığı Savunma Sanayi Başkanı İsmail Demir, veriyi sosyal medyadan paylaştı:

  • MKEK, Kalekalıp ve Sarsılmaz’ın toplam ürettiği 5.56 mm piyade tüfeği sayısı 65 bini geçti.

Demir’in paylaştığı veriyi okuyunca Kale Grubu Yönetim Kurulu Başkanı Zeynep Bodur Okyay’la Temmuz 2016’da Çan’da yaptığımız sohbeti anımsadım.

Okyay, sohbette milli piyade tüfeği konusunda şu mesajı verdi:

  • Milli piyade tüfeği için 15-16 milyon dolarlık yatırım yaptık. Üretim için yapılan ihalede 15 bin adet pay alabildik.

Ardından sözü sohbete katılan Kale Grubu Teknik Bölümü Başkan Yardımcısı Nadi Köklü’ye bıraktı. Köklü, süreci özetledi:

  • Milli piyade tüfeği tasarım görevi bize verilmişti. Tasarımın 2 milyon dolara gerçekleşeceği öngörülmüştü. Süre de 26 aydı. Biz takvime uyduk. Bizim dışımızdaki nedenlerle 6 yılı buldu.

O günlerdeki üretim adetleri beklentilerini aktardı:

  • Tasarım ihalesinin ilk gerçekleştiği dönemde 300 bin adetlik üretimden söz ediliyordu. Sonrasında 191 bin adetlik düzey çok konuşuldu. Ancak, üretim için ilk ihalede MKEK 20 bin, biz de 15 bin adetlik pay alabildik. Bu üretimin bize yaratacağı ciro 25 milyon lira.

Bu sohbetin ayrıntılarını Mart 2017’de Ankara’da ofisinde görüştüğüm İsmail Demir’e aktarınca şu yanıtı aldım:

  • 35 bin adet, TSK’nın 2014 yılı için bildirdiği ihtiyaçtı. Yakın dönemde 10 bin adetlik üretim için de Sarsılmaz devreye girdi. 2015-2016-2017 yılları var. İhtiyaç 200 bini bulabilir.

2014 için 35 bin adetlik bildirimde bulunan TSK, 30 bin adeti de 2015 için mi talep etti?

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

banner112

banner111

banner110

banner109

banner108

banner106