Öne Çıkanlar ÇOSB ISO 50001 Prof. Dr. İlhan Helvacı ÇOSB Endüstri 4.0 laboratuarı TEKİRDAĞ İSTİHDAM FUARI 2018 İKV BAŞKANI AYHAN ZEYTİNOĞLU

'Futbol kulüpleri teknik olarak iflas etmiş durumda'

GİRAY DUDA

Sanıyorum futbol maç tartışmaları hiç bitmeyecek ve sonuçta kimsenin haklı çıkamadığı tartışmalardır. Yani üzerinde anlaşılan bir son karar olmaz. Ancak, futbol kulüplerinin giderek kötüleşen büyük mali çöküntülerine çare bulmak üzere, Meclisten, üzerinde anlaşılan bir yasa çıktı. Bu yasanın sorunların çözümüne yeterli ve çare olup olmayacağını uzun yıllardan bu yana futbol ekonomisi üzerine derin araştırmalar yapıp periyodik yazılar yazan Tuğrul Akşar’a Global Sanayici için sorduk.

- Sayın Akşar, Spor Kulüpleri ve Spor Federasyonları Kanunu’na neden gerek duyuldu? Spor Kulüpleri Yasası neyi amaçlıyor?

- Yasa spor kulüplerini hedefliyor ama bilindiği gibi Türkiye’deki kulüplerin büyük çoğunluğu futbol kulübü. Futbol kulüpleri özelinde ele aldığımızda, yeni spor yasası kulüplerin finansal yapılarının güçlendirilmesini, kulüplerde mali şeffaflığın sağlanmasını, kulüplerin yönetsel ve finansal açıdan denetlenmesini, parasallaşmaya bağlı olarak kulüplerin dernek statüsünden çıkartılıp şirketleşmesini, kayıt dışılığın yoğun olduğu menajerlik sisteminin yeniden düzenlenmesini ve kulüp yönetimlerini adli ve mali sorumluluk altına sokarak, sürdürülebilir bir mali yapının oluşturulmasını amaçlıyor.

TAKIMLAR GELİRİ KADAR BORÇLANACAK

- Bugünkü futbol kulüplerinin finansal açıdan ağır biçimde zararda olduğundan hareketle çeşitli sorunları düzeltmeyi hedefleyen Spor Kulüpleri Yasası çözüm olarak neler getirdi?

- Yasanın içerdiği yenilik ve uygulamaları ana başlıklar halinde şöyle belirtebilirim. Öncelikle spor kulüpleri dernek statüsünden çıkartılacak, anonim şirkete dönüşecek ve kulüpler birleşerek federasyon şeklinde üst kuruluş oluşturabilecekler. Şirketleşen kulüplerin denetimi de Gençlik ve Spor Bakanlığı’nca yapılacak. Ayrıca, spor kulüpleri, Gençlik ve Spor Bakanlığı’nın tesciliyle kurulacak.

Elbette yasanın temel hedeflerinden birisi olan finansal sorunların giderilmesi için de getirilen önemli düzenlemeler var. Bundan böyle denk bütçe uygulanacak, takımlar geliri kadar borçlanabilecek. Spor kulüpleri ve spor anonim şirketleri, bir önceki dönem gerçekleşen brüt gelirin en fazla yüzde 25'ini temlik edebilecek. Kulüpler belirli miktar üzerindeki harcamaları bankalar üzerinden yapacak.

YÖNETİCİLER BORÇLARDAN SORUMLU OLACAK

  • Yöneticilere de ağır sorumluluklar getirildi.
  • Evet. Yasada çok önemli ve çok tartışmalı bir hüküm var. Yönetim, dönem borçlarından sorumlu tutulacak. Spor kulübü yöneticileri yasaya aykırı eylemlerden doğacak zararlardan müteselsilen sorumlu olacak. Yöneticiler kulüp borçlarından sorumlu olarak ciddi bir risk altına girecekler. Spor kulübü ve spor anonim şirketi başkanı, yönetim kurulu üyeleri ve yöneticilerin yasayla belirtilen mali yükümlülüklere aykırı hareket etmeleri halinde 1 yıldan 3 yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılacak.

Düzenlemenin gerekçelerinden birisi de kulüplerin menajerlerle yaptıkları uygun olmayan anlaşmalardı. Menajerlik sistemine de neşter atıldı. Yeni düzende menajer, oyuncularla maksimum iki yıl sözleşme yapabilecek. Menajer komisyonu da düzenlendi ve bu oranın yüzde 3-5 arasında olacağı hükmü getirildi.

FİNANSAL SORUNLAR KRONİKLEŞTİ

- Sayın Akşar sizinle birkaç yılda bir konuşuyoruz. Hepsinde de kulüplerin hızla yükselip ödenemeyecek duruma gelen borçlarını konuştuk. Kulüpler finansal krizden neden çıkamıyor!

- Fenerbahçe, Beşiktaş, Galatasaray ve Trabzonspor'un borçları gelirlerinin altı katına çıkmış durumda! Dört kulübün sahip oldukları finansal veriler, bu kulüplerin mevcut koşullar içinde, benzer politikalarla içinde bulundukları mali olumsuzluklardan kurtulamayacaklarını bize gösteriyor.

Maalesef finansal sorunlar kulüplerimiz için kronikleşmiş bir sorun haline geldi. Bugünkü eko-finansal sistem kulüplerin bu bataklıktan çıkmasına da izin vermiyor. Bir yandan geçmişten gelen kötü yönetim kaynaklı sorunlar, diğer taraftan ülke ekonomisinin içinde yaşadığı makro ekonomik olumsuzluklar ve pandemik sıkıntılar, kulüplerimizi iyice köşeye sıkıştırmış durumda.

Ne yazık ki, kulüplerin finansal dengelerini tekrar sağlayabilecek, sağlıklı ve sürdürülebilir bir mali yapıya ulaşmalarına olanak tanıyacak bir ümit ışığı da bulunmuyor. Finansal yükümlülüklerini yerine getirmekte zorlanan, sportif olarak başarıya ulaşamayan, ekonomik olumsuzluklar ve yönetsel yetersizliklerin pençesinde kıvranan Türk futboluna, dört büyük kulüp özelinde bir bakalım.

BORÇLAR GELİRLERİN ALTI KATINA ÇIKTI

- Yıllardan beri özellikle büyük kulüplerin seçimli ya da mali genel kurullarında konuşulan birinci konu borçlar ve bunların nasıl ödeneceğidir. Her kulübün yöneticileri, nasıl ödeneceğini düşünmeden sürekli borçlanıyorlar. Bu nasıl oluyor?

- Dört kulübün toplam gelirleri 2 milyar 190 milyon liraya ulaşırken; toplam borçları 5.5 katı bir büyüklüğe, yani 12 milyar 64 milyon liraya ulaşmış durumda. Kulüp başına ortalama tutarlara bakıldığında ise; kulüp başına ortalama gelir 548 milyon TL olarak gerçekleşirken, kulüp başına ortalama borç ise 3 milyar 16 milyon TL.

1 milyar 265 milyon TL net dönem zararı yapan kulüplerin, birikimli zararları ise 5 milyar 111 milyon liraya yükseldi. Bir diğer ifadeyle, kulüplerin birikmiş zararları, gelirlerinin neredeyse 2.5 katına ulaşıyor. Kulüp başına ortalama birikimli zarar ise 1.278 milyon TL seviyesinde gerçekleşti.

ÖZKAYNAKLAR ERİDİ, KREDİYE YÖNELDİLER

Gelir yaratmakta zorlanan kulüpler giderlerini karşılayabilmek ve finansal yükümlülükleri yerine getirebilmek için yoğun kredi kullanımına yöneldiler. Gelir ve giderler arasındaki aleyhteki fark, kulüpleri yeni kaynak arayışına itiyor. Bu da genellikle bankacılık kesiminden sağlanan kredilerle gerçekleştiriliyor. Ne var ki, burada da deniz bitti. Zira, kulüp borçları ikinci kez yapılandırılmış durumda.

Kulüplerin artan zararları, onların özkaynaklarının da erimesine neden oluyor. Nitekim, dört kulübün toplam özkaynak açıkları 4 milyar 61 milyon liraya ulaşmış görünüyor. Kulüp başına 1 milyar 15 milyon TL özkaynak açığı veren kulüplerin, bu açıklarını nasıl kapatabilecekleri bir muamma!

BU KOŞULLARDA SIKINTILAR AYNEN SÜRECEKTİR

  • Galiba yine aynı yere geliyoruz. Bu mali yapının sürdürülmesi mümkün değil.

- Bu verilere göre dört kulübün finansal dengeleri kaybolmuş durumda. Mali dengesini yitiren bu yapıların sürdürülebilirliği kalmamıştır. Sağlığını ve dengesini yitirmiş bu finansal yapılar, zaman içinde kulüplerin sportif anlamda rekabetçi yeteneklerini de daraltıcı bir etkiye sahiptir.

Dört kulübün sahip oldukları finansal veriler, bu kulüplerin mevcut koşullar içinde, benzer politikalarla içinde bulundukları mali olumsuzluklardan kurtulamayacaklarını bize gösteriyor.

FAN TOKEN SATIŞI FENERBAHÇE’YE DÖNEMSEL KAR GETİRDİ

- Kredilere ek olarak fan token satışlarıyla kulüpler para kazanma yoluna gittiler. BİST’te hisseleri işlem gören bu kulüplerin bu işlemi nasıl yapabildikleri bir yana buradan önemli kazanç elde ettiler mi?

- Fenerbahçe fan token satışından elde ettiği kâr, kulübün 2021 üçüncü çeyrek kârının patlamasına yol açtı ve sarı lacivertli kulübün dönemsel kârı 257 milyon TL’ye ulaştı. İkinci kâr açıklayan kulüp ise 37 milyon lira ile Galatasaray oldu. Trabzonspor ve Beşiktaş ise finansal tablolarında dönemsel zarar açıkladı. Trabzonspor'un zararı 66 milyon lira olarak gerçekleşirken, Beşiktaş'ın 2021 üçüncü dönem net zararı ise 6 milyon lira oldu.

Fenerbahçe geçen yıl aynı dönem itibariyle 30.1 milyon lira zarar açıklamıştı. Fan token satışıyla gelirlerini geçen yıla göre yüzde 292.5 artarak, 120 milyon TL'den 471 milyon liraya yükseltti. Fan token satışı sarı lacivertli kulübün finansallarında geçici bir iyileşmeyi de beraberinde getirdi. Bu sayede kulüp, tarihinde ilk kez Haziran-Ağustos döneminde 257 milyon lira kâr açıklamış oldu. Bu kâr rakamının kaynağı sürdürülebilir bir gelir yapısına sahip olmadığından, ortaya çıkan yüksek kârın, arızi bir kâr ya da faaliyet dışı elde edilen bir kâr kalemi olarak değerlendirilmesi gerekir.

KULÜPLER TEKNİK İFLASTA

  1. üzere, Türk Ticaret Kanunu 376. maddesi uyarınca “şirket esas sermayesinin üçte ikisi karşılıksız kaldığı takdirde, genel kurul kararıyla sermayenin tamamlanmasına veya kalan sermaye ile yetinilmesine karar verilmediği takdirde, şirket feshedilmiş sayılır.” Ayrıca yine aynı madde uyarınca, “öz sermayesi negatife dönen şirketler için, alacaklıların mahkemelerden şirketin iflasını talep etme hakkı” bulunmaktadır.
  1. kapsamda aynı zamanda kulüplerin bu olumsuz mali yapılarının devamının, ekonomik, finansal, sportif ve yönetsel alanlarda ne gibi olası sıkıntılara yol açıp açmayacağını iyi analiz etmemiz gerekiyor.


Futbolun tepe yönetimleri FIFA, UEFA gibi kuruluşlar futbolda ekonomi yönetimiyle ilgili birçok kararları ve uygulamaları hayata geçirmişlerdir. Dünyada futbolun ekonomik gelişimini sürdürmeye yönelik alınan ‘Finansal Fair Play` gibi uygulamalar Türkiye’de yeterince anlaşılmamış ve uygulamalarda yetersizlikler ve problemler devam etmektedir. Mutlak sportif başarı için yapılan sınırsız ve fütursuzca yapılan finansal harcamalar Türk futbolunun en büyük problemidir.

SÜPER LİGİN DEĞERİ SÜREKLİ AZALIYOR

- Biz çoğunlukla dört büyük kulübü konuşuyoruz ama Türkiye liglerindeki hiçbir kulübün durumu bundan iyi değil. Belki de daha kötü değil mi?

- Alt liglerde faaliyet gösteren 127 kulübün toplam borcunun 30 milyar TL olduğu bu rakamın kur farkı ve faizlerden oluşacak şekli ile 50 milyar TL’ ye ulaşacağı ifade edilmektedir. Türk futbolunun göz bebeği Süper Lig'in 2015 yılında 880 milyon Euro olarak açıklanan değeri, 2020 yılında 508 milyon Euro olmuştur. Süper Lig, 5 yılda yüzde 42.3 erirken, son yılların en düşük değeri ortaya çıkmıştır.

Süper Ligin yayın hakları geliri, yayıncı kuruluşların bir önceki ihalede 500 milyon dolara aldığı yayın hakları için teklif 6 yıl içerisinde içinde 2022 yılında 152 milyon dolara düşmüştür.

Bugün, Süper Ligin marka değeri 450 milyon dolardan, 140 milyon dolara düşerek 26 yıl öncesine dönülmüştür. Süper Ligin değerinin erimesiyle birlikte, son yıllarda dört ülke değer sıralamasında Türkiye'nin üzerine çıkmıştır. Portekiz 976 milyon Euro ile 6. sıraya yerleşirken, Rusya 910 milyon Euro ile 7. durumda. Hollanda'nın 888 milyon Euro ile 8. sıraya yükseldiği listede, Belçika ise 682 milyon Euro ile 9. sırayı almıştır.

TÜRK FUTBOLU YENİDEN YAPILANMALI

- Son yapılan yasal değişikliğin amacının da şu ana kadar konuştuğumuz kötü gidişin önüne geçmek olduğu belirtildi. Yeni yasa sizce yeterli değil mi?

- Türk futbolunun kurtuluşu ve rekabetçi bir yapıya kavuşmasının en temel çözümü yasal düzenlemelerde yapılacak olan devrim niteliğindeki değişiklikler olmalıdır. Sadece yasal düzenlemelerle sorunların üzerinden gelinebileceği anlayışı ne yazık ki, günümüz futbol yapılanmasında geçerli bir yaklaşım değildir.

Futbolumuzun rekabet yetkinliğini yükseltebilecek, Avrupa ve dünya futbolundan ekonomik, finansal ve sportif olarak hak ettiği payı alabilecek bir yapının tesis edilmesi gerekir. Bunun için soruna uzun vadeli ve stratejik bir anlayış ve yapısal nitelikte yaklaşılması kaçınılmaz bir zorunluluktur.

Günü kurtarmaya yönelik palyatif çözümlerden daha çok yarınları kurtaracak bir futbol yapılanması örgütlenmelidir. Bu kapsamda Türk futbolunun rekabet düzeyi ve kalitesini artıracak kapsayıcı kurumlar oluşturulmalı; kalıcı başarıyı getirebilecek sürdürülebilir ve sağlıklı bir mali yapı sağlanmalıdır.

Türk futbolu yenidünya futbol düzenine uygun olarak yeniden yapılanmalıdır. Türk futbolunu dünya markası yapmak için gerekli önlemler ve tedbirler alınmalıdır.

Türk futbolunun kurtuluşu dünyadaki gelişmelere uyum sağlayacak, objektif kriterlere dayalı, hesap verebilir, sürdürülebilir futbol ekosisteminin hayata geçirilmesi ile mümkün olacaktır.

TEMEL SORUN ÜSTYAPI SORUNU

Türk futbol pastası hızla büyürken, bu geliri sevk ve idare edecek yönetsel yapıyı gerçekleştiremedik. Bu nedenle Türk futbolunun temel sorunu bir üst yapı sorunu olarak karşımıza çıkmaktadır.

Türk futbolu sahip olduğu potansiyelleri itibariyle Avrupa futbolunda hak ettiği yere gelebilir. Yeter ki, bu potansiyeli harekete geçirebilecek yönetsel ve organizasyonel yapıları; rekabeti ve kaliteyi sağlayacak, sürdürülebilir ve sağlıklı bir mali yapıyı oluşturacak kapsayıcı kurumları inşa etmeliyiz.

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

banner115

banner114

banner113

banner112

banner111

banner110