2008 Avrupa krizinden sonra inişli ve çıkışlı bir döneme girdiğimizi 2009 yılı başında Dünya gazetesi yazdığım makalede özetlemiştim. Buna göre artık büyük olmayan ama mini krizlerle sürekli ralli yapılacak bir döneme girildiğini aşağıdaki bağlantıda bulunan makalemde modellemiştim. (Bkz: http://www.dunya.com/krizden-cikista-talep-dalgalanmasi-etkileri-44628h.htm) Bu nedenle bu ayki yazımda 2014 yılının tüm dünyaya paralel olarak hepimiz için farklı geçeceğini hatırlatmak istedim.

Öncelikle şu psikolojiden kurtulmamız gerektiğine inanıyorum. Sorunlar sadece ülkemize özgü değil, ülkemizde yaşanan mevcut siyasi ve ekonomik görünüm bugüne ait ve sadece bize özel bir durum değildir. Bu bir sonuçtur. Hatırlamak gerekirse; Avrupa Krizi, Gürcistan’daki kısa süreli savaş, Arap Baharı, İran’da 2013 Mayıs-Ağustos döneminde yaşanan devalüasyonlar, Suriye’deki kaos, Irak’taki belirsizlik, Kırım’da gelişen yeni durum sadece dış etkiler sarmalını tarif etmek için yeterli olacaktır diye düşünüyorum.

Uzun bir tek başına iktidar döneminin ardından girdiğimiz yeni siyasi konjönktür ise geçmiş tecrübelerime göre şu soruyla anlam bulacaktır; “Ekonomik sıkıntı sonucu mu siyasi istikrarsızlık oluşur, yoksa siyasi istikrarsızlık sonucu mu ekonomi bozulur?” korkarım geçmişin bize öğrettiği kadarıyla önce ekonomik sıkıntı, sonra siyasi istikrarsızlık yaşanmaktadır. Fakat bu kuralı her defasında en son vatandaş öğrenmektedir.

Durum belli, o halde ne yapmalıyız? Kesinleştirilmiş bütçelerle çalışmayı derhal bırakarak “Rolling Forecast Budget” yani belirli dönemlerde gözden geçirilerek yenilenen bütçe tarzına geçmeliyiz. Daha esnek olmak için bütçe modelimizi de esnekliğimizi destekleyecek şekilde oluşturmalıyız. Buna “Canlı Bütçe” de diyebiliriz. Gelişen pazar koşulları, müşteri, ödeme vadesi, ödeme kalitesi, kredi maliyetleri ve en önemlisi talep dalgalanmaları bizleri sürekli olarak bütçeyi revize etmeye ve bu değişikliği yönetmek için aksiyon almaya itmelidir. Aksi takdirde “Uyuyan bütçeler” ile çalışan ve her şey değişirken kendisi değişmeme yönünde aksiyon almayan işletmeleri kötü bir dönem bekliyor. Bütçeler ve buna bağlı aksiyonları gözden geçirme periyodunu 12-16 haftalar olarak önermekteyiz.

Durumu izleyerek sızlanmak yerine ön alarak geleceğe hazırlıklı olmak için çalışan işletmeler her kriz döneminde olduğu gibi olası bir krizden yeni müşteriler, yeni pazarlar eşliğinde büyüyerek çıkacaklardır. 


 
Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

banner112

banner111

banner110

banner109

banner108

banner106