BAŞARI
İşletmelerde başarı, daha önce belirlenmiş iş sonuçlarına, yani hedeflere planlamalar yaparak ve bu planları uygulayarak varmak demektir. Böyle bir hedef, plan ve uğraşın olmadığı durumlarda iş sonuçları iyi de olsa burada başarının dışında şans, tesadüf gibi faktörlerden söz edilebilir. Ancak bu faktörler de bilindiği gibi sürekli olamazlar.
Ticari şirketlerde iş sonuçları denildiğinde doğal olarak ilk önce işletmenin karı akla gelir. Kar etmek işletmeler için çok önemlidir. Ticari kurumların kar etmesi bir canlının oksijene olan ihtiyacı gibi mutlaka gereklidir… Ancak iş sonuçlarını sadece finansal sonuçlarla sınırlandırmak günümüz dünyasında yeterli değildir. Yeni müşteriler kazanmak, müşterileri memnun etmek ve onları elde tutmak, yeni pazarlara atılmak, yeni yatırımlar yapmak, tedarikçileri memnun etmek ve kuruluşun itibarını yükseltmek gibi sonuçlar da doğrudan finansal olamamakla beraber daha sonraki zamanlarda finansal sonuçları olumlu etkileyen sonuçlardır.
Diğer yandan ticari kurumların kar elde ederken içinde bulundukları topluma, özellikle yakın çevrelerine bazı yarar ve katkılar sağlamış olmaları da başarılı iş sonuçları arasında sayılmalıdır.
Başarıyı belirleyen faktörler
HEDEF BİRLİĞİ
İşletmelerde başarı sadece yöneticilerin ve ”beyaz yakalı” çalışanların çabalarıyla gerçekleşemez. Başarı için temizlikçiden en tepedeki yöneticiye kadar her çalışanın katkısı gereklidir. Bu katkıların etkin olabilmesi için de işletmedeki tüm çalışanların işletme hedeflerini bilmesi ve aynı şekilde anlaması çok önemlidir. Bu anlayış da yeterli değildir. Bu anlayışın kurum çalışanlarının davranışlarına yansıması da gerekmektedir. Yani davranışlarda da aynı noktaya yönlenmiş olmak başarı için önemlidir.
LİDERLİK
Bir kurumun başarısındaki en önemli faktörlerden birisi, belki de en önemlisi liderlik faktörüdür. Günümüzde, kuruluşların hepsinde yöneticiler bulunmaktadır. Bu yöneticiler en çok bugünün işlerini yönetmekte, günlük sorunları çözmekle meşgul olmaktadırlar. Oysa, günümüzün değişen koşullarında, kuruluşlar geleceği de yönetmek zorundadırlar. Bunun için etkin bir liderliğe ihtiyaç vardır. Yalnızca bugünü yönetmek yetmemelidir. Etkin bir lider geleceği de yöneten kişidir. Kuruluşun bugünkü güçlü ve zayıf yanlarını iyi bilen bu liderler, yarının değişen şartlarına göre bugünden kurumlarını hazırlarlar, değişimin lokomotifi olurlar.
KURUMSALLAŞMA
Ancak başarılı bir kurumun başarısı kişilere bağlı da olmamalıdır. Kişisel başarıların kurumların başarısına önemli katkıları olabilir ama başarılı bir kurumda inisiyatif yönetici de olsalar kişilerin değil sistemin elinde olmalıdır. Günümüzde başarılı kurumların çoğunun kurumsallaşmayı da başarmış olan işletmeler olduğunu görüyoruz Kurumsallaşmış işletmelerde üretim yönetimi, insan kaynakları yönetimi, kariyer yönetimi, mali işler yönetimi gibi bütün faaliyetler süreçler halinde belirlenmiştir. Bu süreçlere ait performans kriterleri ve bu kriterleri ölçen değerleme araçları (Bilgisayar programları gibi) bulunur. Böylelikle iş sonuçları, başarı ve başarısızlık, bu sistemler yoluyla sübjektif yargılardan uzak kalınarak belirlenmiş olur. Böyle sistemlerin olmadığı yerde "kurumsallaşma" olmaz. Sonuçta kişilerin keyfi egemenliği geçerli olur.
MODERN İNSAN KAYNAKLARI YÖNETİMİ
Günümüzdeki teknolojik gelişmeler, otomasyon ve modern cihazlar, kuruluşlarda insanın önemini azaltmamıştır. Teknoloji ne kadar ilerlerse ilerlesin yine insanlar tarafından kullanılmaktadır. İletişim ve teknolojide yaşanan gelişmeler neticesinde yeni ürün ve teknoloji geliştirmek artık şirketler açısından en önemli rekabet üstünlüğü olmaktan çıkmıştır. Çünkü çok kısa zamanda taklit edilebilmektedir. Bu koşullar altında kurumların birbirlerine rekabet üstünlüğü sağlayabilecekleri, en önemli ve en değerli kaynaklardan biri de sahip oldukları insan gücü kaynağıdır. Bu nedenle kurumlarda başarı modern anlamda insan kaynakları politikaları uygulamakla çok daha kolay yakalanabilir. Bu politikalar nitelikli insan gücünü işletmeye çekecek ve çalışanları örgütte tutacak yaklaşımlar içermelidir. Çünkü içinde bulunduğumuz “bilgi toplumunda” insan faktörünün merkezde olduğunu görüyoruz. Çünkü bilgi en etkin olarak insanın kafasında bulunmakta ve kullanılmaktadır.
STRATEJİK YÖNETİM
Başarılı kuruluşlar stratejik planlama yapabilen kuruluşlardır. Stratejik planlamada, kurumun gelecekteki hedeflerine ve vizyonuna giden yol tanımlanır. Bu hedeflere giden yolda güçlü ve zayıf yönler, fırsat ve tehditler belirlenir. Kurumun uygulayacağı kısa ve uzun vadeli planlar, politikalar, taktikler hazırlanır. Bütün bunlar kurumun temel hedeflerine ulaşmak için sistematik olarak yaptığı, gerektiğinde güncelleştirdiği geleceğe ilişkin hazırlıklardır. Stratejik planlama yapan kuruluşlar geleceği de yönetirler.
BİLGİ ÜRETİMİ VE YÖNETİMİ
Kuruluşların elinde sermaye, makina, malzeme, bilgi gibi çok verimli ve etkin kullanmaları gereken kaynaklar vardır. Bilgi çağını yaşadığımız günümüzde bu kaynakların en önemlisi bilgi kaynaklarıdır. Başarılı işletmelerde araştırma geliştirme ekipleri (ARGE TAKIMLARI) bulunur. Bu ekiplerin dışında tüm çalışanlar da kendi iş süreçleriyle ilgili kişisel ya da takım çalışmaları halinde bilgi üretmeye çalışırlar. Böylelikle işlerini daha kolay, daha az masrafla, daha verimli yapmanın yollarını ararlar. Yöneticiler bu tür faaliyetleri destekler ve teşvik ederler. Başarılı işletmeler, bilginin üretilmesi kadar saklanmasına, iletilmesine ve paylaşılmasına, günün şartlarına göre güncellenmesine de önem veren ve bunları en etkin bir şekilde gerçekleştirebilen işletmelerdir.
