Türkiye küresel çapta etkili olan 2008’deki krizi az yara alarak atlattı. 2008’den bu yana dünya ekonomisi çalkalanıp, durulmuyor. 2008 krizi sonrası Yunanistan battı, Avrupa Birliği’nin en önemli ekonomilerinden biri olan İtalya büyük bir kriz yaşadı. İspanya hala kendine gelebilmiş değil. Görece küçük bir ekonomik büyüklüğe sahip Portekiz ise toparlanamıyor.

2008 krizinin ardından Türkiye’nin yakın coğrafyalarında ihracatımızı doğrudan etkileyecek büyük gelişmelere tanık olduk.

Suriye’de iç savaş çıktı.

‘Arap Baharı’ olarak adlandırılan bir süreçle birlikte başta Kuzey Afrika ülkeleri Cezayir ve Libya, Arap dünyasının önemli ülkesi Mısır istikrarsızlaştı.

Dünyanın en önemli ikinci petrol üreticisi Irak yakın zamandaki gelişmelerle neredeyse üçe bölündü. Türkiye’nin güney sınırlarında kontrol İŞID adlı silahlı bir grubun eline geçti.

Rusya Kırım’ı ilhak etti. Ukrayna’da iç savaş çıktı, ülke bölündü.

Bütün bu gelişmeler Türkiye’nin ihracatında daralmaya neden oldu. Türkiye İhracatçılar Meclisi’nin (TİM) Temmuz 2014 verilerine göre rekor üstüne rekor kıran ihracat bu olumsuz gelişmelerin ardından geçen yılın aynı ayına göre 90 milyon dolar daha düşük gerçekleşti. Geçen yıl temmuz ayında 12 milyar 629 milyon dolarlık ihracat gerçekleştirilirken, bu yıl 12 milyar 539 milyon dolarlık ihracat yapıldı. 

Temmuz ayında en fazla ihracat yaptığımız 5 ülke sırasıyla Almanya, İngiltere, İtalya, Fransa ve Irak oldu. Irak aylık ihracat sıralamasında 5. ülke konumuna geriledi. Almanya’ya ihracatımız yüzde 14 artarken, İngiltere’ye ihracatımız yüzde 16, İtalya’ya ihracatımız yüzde 2, Fransa’ya ihracatımız yüzde 7 arttı. Irak’a ihracatımız ise yüzde 46 azaldı. En fazla ihracat yaptığımız 30 ülke arasında en yüksek ihracat artışı yüzde 64 ile Suriye’ye gerçekleşti.

Almanya’dan sonra Türkiye’nin ihracat yaptığı ikinci ülke olan Irak’a ihracatın yüzde 46 azalması çok önemli. Temmuz ayında AB’ye ihracatımız yüzde 11 artarken, Kuzey Amerika’ya yüzde 12 ve Uzakdoğu’ya yüzde 10 ihracat artışı yakalamışız. Temmuz ayında Ortadoğu’ya ihracatımız yüzde 18, Afrika’ya yüzde 10 gerilemiş. 

Türkiye yakın ihracat pazarlarında gerileme gösterirken Avrupa Birliği ülkelerindeki kısmi toparlanma ihracatta yönümüzü Batı’ya çevirmemize neden oluyor. Irak, Suriye, Ukrayna, Rusya, Libya ve İsrail’in Gazze’ye saldırıları jeopolitik riskleri artırıyor.

Türkiye’nin başta enerji, ithal hammadde faturasını kabartan bu gelişmelere karşı ekonomi yönetiminin yerinde karar ve müdahaleleri, canı sıkıcı sonuçları öteliyor. Türkiye cari açığını artıran bu ithalat-ihracat kısır döngüsünü ancak katma değeri yüksek ürünler imal ederek aşabilir.

Büyük ekonomik krizleri yaşamış sanayici ve ihracatçılarımız daha kaliteli yüksek teknolojili üretime yönelerek her türlü zorluğu aşacak ve büyümesini sürdürmeye devam edecektir.

***

Çok değerli annemiz Nilüfer Sarıoğlu’nun vefatı nedeniyle cenaze törenine katılarak, evimize gelerek, çelenk göndererek, telgraf ve mesajlarla acımızı paylaşan tüm sevenlerimize teşekkür ederim.

Tüm sanayici arkadaşlarıma sağlık, esenlik ve bol kazanç temenni ederim.

 

  
Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

banner112

banner111

banner110

banner109

banner108

banner106