Öne Çıkanlar Peryön Trakya İnsan Yönetim Kongresi Global Sanayici dergisi ÇOSB engelli araç TEKİRDAĞ İSTİHDAM FUARI 2018 GİRAY DUDA

'Mevzuata uyum, kuruluşlar için temel öncelik haline geldi'

GİRAY DUDA

Mevzuatın uygulamadaki farklılıkları uzun süreden beri çok tartışılır. Bu nedenle kimi kurum ve kişilerin haksız yere zarar gördükleri iyi bilinir. Kurum ve kuruluşların mevzuata tam ve doğru uyumlarına katkı sağlamak amacıyla iki yıl önce kurulan Mevzuat Uyum Derneği’nin Başkanı Gürdoğan Yurtsever’le bu alandaki çalışmalarını, düşüncelerini ve hedeflerini konuştuk.

- Sayın Gürdoğan Yurtsever, Mevzuat Uyum Derneği yakın zamanda kurulan bir dernek. Bu derneğin kuruluş amacını bize anlatır mısınız?

- Öncelikle teşekkür ediyorum. Belirttiğiniz gibi Mevzuat Uyum Derneği (Compliance Association) 09 Eylül 2020 tarihinde resmi olarak faaliyetlerine başladı. Kuruluşundan itibaren de büyük bir ilgi gördü. Faaliyetlerimiz ve üye sayımız hızla artıyor. Derneğimizin kurulma fikri esas olarak kurum ve kuruluşların mevzuat düzenlemelerine tam ve eksiksiz uyum sağlamaları, bu şekilde cezalardan, maddi ve itibar kayıplarından korunmaları, hedef ve stratejilerini mevzuat düzenlemelerine uyumlu bir şekilde gerçekleştirebilmeleri sürecinde yaşanan metodolojik boşluklar ve aksaklıkların giderilmesi, iyi uygulamaların geliştirilmesi ve paylaşılması ile bu alanda faaliyet gösteren mevzuat uyum profesyonellerinin mesleki gelişimlerine katkı sağlanması ihtiyacından ortaya çıktı.

Derneğimizin kurulma amacı; yasaların, kamu kurumları ve düzenleyici otoriteler tarafından yapılan mevzuat düzenlemeleri ile alınan kararların, uluslararası standart, tavsiye ve düzenlemelerin etkili şekilde uygulanması, mevzuata uyumun sağlanması ve geliştirilmesi konusunda rehberlik etmek, çalışmalar gerçekleştirmek ve iyi uygulamaların savunuculuğunu yaparak mevzuat uyum fonksiyonunun geliştirilmesini, mesleğin tanıtımı ve konumunun güçlendirilmesini, mesleğin nitelikli meslek mensupları tarafından yürütülmesini ve üyelerinin mesleki gelişimlerini sağlamak, bu şekilde mesleğe, meslektaşlara, kurumlara, ülkemize ve mevzuat uyum fonksiyonunun uluslararası gelişimine katkı sağlamaktır.

MEVZUAT UYUM ALANINDA REFERANS MERKEZİ OLMAK

Dünyada “compliance” olarak bilinen, büyük önem atfedilen ve önemi giderek artan fonksiyon ve çalışma alanının ülkemizdeki temel aktörü olarak Mevzuat Uyum Derneği “Mevzuat uyum alanında ulusal ve uluslararası referans merkezi olmak” vizyonu ve “Mevzuat uyum çalışmalarının niteliğini ve etkinliğini yükseltecek ürünler, hizmetler ve projeler geliştirerek bu alanda kapsayıcı liderlik yapmak” misyonu ile çalışmalarını sürdürüyor.

Derneğimiz, bu vizyon ve misyonu doğrultusunda, mevzuat uyum faaliyetlerine kılavuzluk etmek, katkı sağlamak, değer katmak ve geliştirmek amacıyla kurslar, eğitimler, seminerler, sempozyumlar, konferanslar düzenlemek, süreli ve süresiz yayınlar yapmak, raporlar hazırlamak, standartlar oluşturmak, mevzuat uyum alanında çalışanlar için sertifika programları uygulamak, paydaş kuruluşlar ile etkili ilişkiler geliştirmek gibi alanlarda çok boyutlu çalışmalar yürütüyor. Bu şekilde bu alanda çalışan meslektaşlarımıza, mesleğimize, kurum ve kuruluşlarımıza, ülkemize ve mevzuat uyum fonksiyonunun uluslararası gelişimine değer katmayı hedefliyoruz.

YASAL DÜZENLEMELER KOMPLEKS HALE GELDİ

- Mevzuat uyumunun kapsamı nedir? Yasalar, yönetmelikler arasındaki uyumsuzluk mu? Uygulamada ortaya çıkan mevzuat eksiklikleri midir?

- Mevzuat uyum temel olarak, kuruluşların/şirketlerin kendilerini ilgilendiren yasalara ve diğer mevzuat düzenlemelerine uyum sağlamasını, bu şekilde uyum risklerinin yönetilmesini ve mevzuata uyumsuzluk nedeniyle cezalar ile karşılaşmasını önleyen, hedef ve stratejilerin mevzuat düzenlemelerine uyumlu bir şekilde gerçekleştirilmesini mümkün kılan bir fonksiyon olarak ifade edilebilir. Dünyada ve ülkemizde her alanda ve her sektörü ilgilendiren yasal düzenlemeler ve düzenleyici otoriteler tarafından yapılan düzenlemeler hızla artıyor, sıkılaşıyor ve kompleks hale geliyor. Bunun yanı sıra tüm sektörlerde düzenlemelere uyum ile ilgili denetimler artıyor ve belirlenen kurallara uyumsuzluk durumlarında verilen cezalar da yükseliyor. Bunlar da kuruluşlar açısından büyük uyum risklerine, ciddi maddi ve itibar kayıplarına neden olabiliyor.

Bu nedenle yasalara ve diğer düzenlemelere uyum sağlanması, düzenlemelerin doğru anlaşılması, belirlenen gerekliliklerin tam olarak yerine getirilmesi, kamu kurumları ve düzenleyici otoritelerin taleplerinin zamanında ve doğru olarak karşılanması büyük önem taşıyor. Buradaki sürecin iyi yönetilmesi, düzenlemelere zamanında ve etkili bir şekilde uyum sağlanması bakımından mevzuat uyum (compliance) fonksiyonu kritik bir rol üstleniyor.

BİRÇOK KURUMDA MEVZUAT UYUM BİRİMLERİ KURULDU

- Mevzuat uyumu, her kurumda tepeden en alta kadar tüm çalışanların bilmesi ve dikkat etmesi gereken bir sorumluluk değil mi?

- Elbette. Mevzuata uyum, kuruluşların yönetim kurulu üyeleri ve üst yöneticileri öncelikli olmak üzere tüm çalışanların en önemli rol ve sorumlulukları arasında bulunuyor. Ayrıca, uyum riskini başarıyla yönetebilmek için başta finans kuruluşları olmak üzere birçok kuruluşta mevzuat uyum bölüm ve birimleri faaliyet gösteriyor. Mevzuat uyumun günümüzde ulusal ve uluslararası kuruluşlar açısından en temel öncelik haline geldiğini ifade etmek yanlış olmayacak.

KURULUŞLAR FARKLI UYGULAMA YAPIYOR

Kuruluşlar mevzuat düzenlemelerine uyum sağlamak amacıyla kendi içlerinde çeşitli mekanizmalar oluşturarak bu süreçleri yönetmeye çalışıyor. Fakat farklı sektörlerde ve aynı sektördeki kuruluşlar arasında bu süreçlerin çok farklı ve standart olmayan yöntemlerle yönetilmeye çalışıldığını ifade etmek yanlış olmayacak. Aynı sektörde de olsa her kuruluşun kendisini ilgilendiren mevzuat düzenlemelerini takip etme ve hayata geçirme yöntemleri çok farklı olabiliyor. Burada da standart olmayan uygulamalar, önemli metodolojik sorunlar ve boşluklar oluşuyor. Bu da kuruluşlar açısından önemli verimsizliklere, farkına varılamayan risklere ve hatalara neden oluyor. Bunun da etkisiyle kuruluşlar cezalar, maddi ve itibar kayıpları ile karşılaşabiliyor. Bu aksaklıkların önlenmesinde mevzuat uyum önemli bir rol üstleniyor.

Yasal uyum (regulatory compliance), suç gelirlerinin aklanması ve terörün finansmanıyla mücadele (anti-money laundering and combating the financing of terrorism-AML/CFT), yaptırımlar uyum (sanctions compliance), rüşvet ve yolsuzluk ile mücadele uyum (anti-bribery and corruption compliance), finansal suç mevzuat uyum (financial crime compliance-FCC), regülasyon teknolojileri (RegTech) gibi faaliyetler mevzuat uyum fonksiyonu içinde önemli alt başlıklar olarak yer alıyor.

KAMUNUN HER YERE YETİŞMESİ MÜMKÜN DEĞİL

- Mevzuat uyumu sorunları tümüyle kamu, hükümet, meclis, düzenleyici otoriteler tarafından giderilebilecek, düzeltilecek bir durum mudur?

- Yapılan mevzuat düzenlemelerine yönelik kamu kurumları ve düzenleyici otoriteler tarafından ilgili kuruluşlar nezdinde gözetim ve denetim faaliyetleri yürütülüyor. Tespit edilen eksiklik ve aksaklıklara cezalar veriliyor. Bu şekilde kuruluşların mevzuat düzenlemelerinde yer verilen kurallara uygun bir şekilde faaliyet göstermeleri sağlanmaya çalışılıyor. Fakat mevzuat düzenlemelerine uyum sağlanması sadece kamu kurumları ve düzenleyici otoriteler tarafından yapılan gözetim ve denetimler ile sağlanamayacak kadar geniş bir konu. Gözetim ve denetim kapasiteleri nedeniyle tüm kuruluşların ve işlemlerin denetlenmesi mümkün değil.

Bu süreçte de esas olarak mevzuat düzenlemelerinin muhatabı olan, bunları uygulayacak olan kuruluşların, şirketlerin bu konulara yaklaşımı ve hassasiyeti ön plana çıkıyor. Bu kapsamda şirket içindeki yönetim yaklaşımı, politikalar, etik kodlar, prosedürler, çalışanların yetkinliği gibi hususlar önem kazanıyor. Bu süreçte de kuruluşlar arasında farklı uygulamalar görülebiliyor.

SİVİL TOPLUM KURULUŞLARINA GÖREV DÜŞÜYOR

Bu nedenle mevzuat düzenlemelerine uyum sağlanması sürecinde iyi uygulamaların yaygınlaştırılması, kuruluşlara rehberlik edecek standart uygulamaların geliştirilmesi, konferans, seminer, panel gibi etkinlikler ile bilgi paylaşımı yapılması, mevzuat uyum profesyonellerinin mesleki gelişimleri için eğitim, bilgilendirme ve sertifikasyon programlarının geliştirilmesi gibi konularda sivil toplum örgütlerine de önemli misyon ve sorumluluklar düşüyor. Mevzuat Uyum Derneği olarak da bu amaçla ve sorumluluk bilinciyle yoğun faaliyetler yürütüyoruz. Konferans, webinar, seminer gibi etkinlikler gerçekleştiriyoruz. Düzenleyici otorite ziyaretleri gerçekleştiriyor, bu ziyaretlerde mevzuat düzenlemelerine ilişkin yaşanan aksaklıkları ve çözüm önerilerimizi iletiyoruz. Raporlar hazırlamaya ve kamuoyu ile paylaşmaya başladık. Gelecek dönemlerde bu tür faaliyetlerimizi daha da artırmayı, tespitlerimizi ve önerilerimizi kamuoyu ve düzenleyici otoriteler ile paylaşmayı, düzenleyici otoriteler ile ortak etkinlikler gerçekleştirmeyi ve bu şekilde mevzuat uyum faaliyetlerinin niteliğini ve etkinliğini geliştirmeyi hedefliyoruz.

GÜNDEMİMİZDE ÇEŞİTLİ DÜZENLEME ALANLARI VAR

- Gündeminizde acil olarak sıraladığınız hangi konular var?

- Bildiğiniz gibi kuruluşların faaliyetlerini etkileyen pek çok yasa ve düzenleme bulunuyor. İş, vergi, ticaret, borçlar kanunu gibi genel yasalar kuruluşları doğrudan etkilediği gibi bankacılık, sigortacılık, sermaye piyasaları gibi faaliyet gösterilen sektörlere özgü özel yasalar da mevcut. Bunların yanı sıra kuruluşların faaliyet alanlarına göre kamu kurumları veya düzenleyici otoriteler tarafından pek çok düzenleme yapılıyor. Bütün bunlar mevzuat uyum faaliyetlerinin konusuna girmekle birlikte günümüzde çeşitli düzenleme alanlarının ön plana çıktığını ifade etmek yanlış olmayacak.

Bu kapsamda; İklim değişikliğine bağlı yapılan ve giderek artan uluslararası ve ulusal düzenlemeler, dijitalleşme, yapay zeka, metaverse, kripto para ve merkeziyetsiz finans bağlantılı uygulamalar ve düzenleme gereksinimleri, bilgi sistemleri, bilgi güvenliği ve siber risklerle bağlantılı düzenlemeler ve ihtiyaçlar, suç gelirlerinin aklanması ve terörün finansmanıyla mücadele ilgili düzenlemeler, giderek artan yaptırım ve ambargo kararları, rüşvet ve yolsuzlukla mücadele, tüketici haklarının korunması, kişisel verilerin korunması, vergi, çalışma ve sosyal güvenlik gibi alanların ön plana çıktığı ifade edilebilir. Tabii ki farklı sektörlere göre bu öncelik alanlarını çeşitlendirmek mümkün.

14 Aralık 2022 tarihinde “Düzenlemelerin Dönüştürücü Gücü ve Mevzuat Uyumun Katalizör Rolü” temasıyla düzenlediğimiz II. Mevzuat Uyum Konferansı’ndaki oturum başlıklarında da sektörleri genel olarak etkileyen iklim değişikliği, dijitalleşme, metaverse, kripto para, aklamayla mücadelede, yaptırım ve ambargolar, yapay zeka, regülasyon teknolojileri gibi konuları ele aldık.

ÜLKEMİZ ÇOK RİSKLİ BİR BÖLGEDE

- Türkiye ve komşu bölge ülkeleri açısından Suç Gelirlerinin Aklanması ve Terörün Finansmanıyla mücadele mevzuatının düzenlenmesi herhalde sizin üzerinde derinlemesine durduğunuz konulardan birisi. Bu bakımdan şu andaki durum nedir? Yapılması gerekenler ve talepleriniz nelerdir?

- Belirttiğiniz gibi suç gelirlerinin aklanması ve terörün finansmanıyla mücadele mevzuatına uyum sağlanması da mevzuat uyum fonksiyonunun başlı başına önemli alanlarından birisi. Derneğimiz bünyesinde bu konuya özel çalışma grubu da faaliyet gösteriyor. Hazine ve Maliye Bakanlığı Mali Suçları Araştırma Kurulu Başkanlığı (MASAK) mevzuatı kapsamında bankalar, aracı kurumlar, sigorta ve emeklilik şirketleri, A grubu döviz büroları, finansman, faktoring ve finansal kiralama şirketleri, portföy yönetim şirketleri, kıymetli madenler aracı kuruluşları, elektronik para ve ödeme kuruluşlarında uyum programı oluşturulması, uyum görevlisi atanması ve uyum birimi kurulması zorunlu. Bu mevzuata tabi diğer bazı yükümlü gruplarında ise uyum birimi kurulması zorunluluğu bulunmasa da uyum görevlisi atanması gerekiyor. Bu kuruluşlardaki mevzuat kapsamındaki izleme, kontrol, eğitim gibi yükümlülükler uyum görevlisinin sorumluluğunda yürütülüyor.

Bu alanda ülkemiz riskli bir coğrafya da yer alıyor. Ülkemizin OECD bünyesinde faaliyet gösteren Mali Eylem Görev Gücü (FATF) tarafından gri listeye alınması bu alandaki riskleri daha da artırıyor. Bu alanda faaliyet gösteren uyum birimlerinin kuruluşlarımızda desteklenmesi, çalışmalarına teknoloji ve çalışan bakımından yeterli kaynak ayrılması, uyum birimi çalışanlarının sertifikasyon, eğitim gibi uygulamalarla gelişimlerinin sürekliliğinin sağlanması, şirket bünyesinde yeterli ve etkin politika ve uygulamalar geliştirilmesi önem taşıyor.

MALİ EYLEM GÜCÜ STANDARTLARIMIZ GELİŞTİRİLMELİ

Ülkemizin gri listeden çıkması bakımından da FATF raporlarında yer alan alanlarda gelişim sağlanması önemli. Bu açıdan da başta MASAK olmak üzere ilgili kurumlara önemli sorumluluklar düşüyor. Bu bağlamda MASAK tarafından son olarak 17 Kasım 2022 tarihinde kamusal nüfuz sahibi kişiler hakkında alınması gereken tedbirler ve uygulanması gereken sıkılaştırılmış tedbirlere ilişkin tebliğ yayınlandı. Dünyadaki uygulamalara bakıldığında siyasi nüfuz sahibi olan kişiler bu alanda riskli grupta değerlendiriliyor. Siyasi nüfuz sahibi kişilere yönelik ülkemizde spesifik bir düzenleme bulunmuyordu. Bu da eleştirilere neden oluyordu. OECD bünyesindeki Mali Eylem Görev Gücü (FATF) tarafından ülkemizin gri listeye alınmasının nedenlerinden birisini de bu oluşturuyordu. Bu tebliğ bu açıdan önemli bir adım oldu. Bu kapsamda FATF standartlarını esas alan uygulamaların daha da geliştirilmesinin önemli ve gerekli olduğunu değerlendiriyoruz.

YAPTIRIM VE AMBARGOLARIN ÇOKLUĞU SORUN ÇIKARDI

- Rusya-Ukrayna savaşı başlayınca, Rusya’ya yönelik olarak Avrupa Ülkelerinin, AB’nin veya ABD’nin aldığı çeşitli düzeylerdeki yaptırım, ambargo, ceza gibi karar ve uygulamaları mevzuat uyumu açısından Türkiye veya başka ülkeler için ne gibi sorunlar ortaya çıkardı? Bu sorunlar devam ediyor mu?

- Daha önce belirttiğim gibi yaptırım ve ambargo kararlarına uyum, mevzuat uyum alanının önemli bir başlığı. Rusya-Ukrayna savaşı başlayınca Avrupa ülkeleri, AB ve ABD tarafından çok çeşitli alanlarda yaptırım ve ambargo kararları alındı. Bu kararlara ülkemizdeki kuruluşların uyum sağlamaları da önem taşıyor. Uyumsuzluk durumunda bu kuruluşlarımızın çeşitli yaptırım ve cezalarla karşılaşmaları mümkün. Bu kararların yoğunluğu ve karmaşıklığı uygulama sürecinde de önemli zorlukları beraberinde getirdi. Başta bankalar olmak üzere finansal kuruluşlarımız bu kararları anlamak ve uygulamak bakımından önemli bir mesai harcadılar. Kuruluşlarımızın genel anlamda konunun öneminin farkında olduğunu ve uyum sağlamak için çaba gösterdiğini ifade etmek yanlış olmayacak.

Bunun yanı sıra bu yaptırım ve ambargo kararlarını ülkemiz kuruluşları üzerinden aşmaya yönelik eylemler de bu yöndeki riski artıran bir başka önemli faktör oldu. Yaptırım ve ambargo kararlarını aşmak için farklı isimler veya farklı ülkeler, kuruluşlar ve yöntemler kullanılması söz konusu olabiliyor. Ülkemiz de bu riski ve etkiyi yoğun yaşayan hedef ülkeler arasında yer alıyor. Bu riskin azaltılması ve yönetilebilmesi için kurum ve kuruluşlarımız tarafından mevcut uyum mekanizmalarının sıkı bir şekilde uygulanması ve geliştirilmesi önem taşıyor.

KAMUDAN, DÜZENLEYİCİ OTORİTELERDEN DESTEK GÖRÜYORUZ

- Çok önemli toplumsal, ulusal veya uluslararası sorunlarla mücadele için harekete geçtiğinizde, bunların çözümünden birinci derecede sorumlu olan kamu veya düzenleyici örgütlerle rahat çalışma olanağı bulabiliyor musunuz? Kendi işlerine karışılması gibi olumsuz tavırlar söz konusu oluyor mu?

- Derneğimiz esas olarak kamu kurumları ve düzenleyici otoriteler tarafından yapılan düzenlemelerin kuruluşlarda etkili ve doğru bir şekilde uygulanması konusunda rehberlik yapmak ve iyi uygulamaların gelişmesi amacıyla faaliyet gösteriyor. Bu şekilde yapılan düzenlemelerin etki alanının genişletilmesine katkı sağlamaya gayret ediyoruz. Bu nedenle Derneğimizin faaliyete başlamasından beri ilgili kurum ve düzenleyici otoritelerden yakın ilgi ve destek görüyoruz.

Düzenleyici otoriteler tarafından etkinliklerimiz ve çalışmalarımız destekleniyor. Konferans ve webinar gibi etkinliklerimize düzenleyici otoritelerden üst düzey yöneticiler ve diğer çalışanlar katılıyor ve konuşmacı olarak yer alıyor. Örneğin Mevzuat Uyum Konferanslarımıza BDDK, SPK, SEDDK, KVKK gibi düzenleyici otoritelerimizden Başkan, II. Başkan, Başkan Yardımcısı seviyesinde katılımcılar katılarak açılış konuşmaları yaptılar. Yine bu kurumlarımızda Daire Başkanı, Daire Başkan Yardımcısı gibi görevlerde bulunanlar konferans oturumlarında konuşmacı olarak yer aldı.

Bunun yanı sıra bugüne kadar 36 webinar etkinliği gerçekleştirdik. Bu etkinliklerimize 3 binden fazla kişi katıldı. Bu webinarlarda BDDK, SPK, SEDDK, TCMB, suç gelirlerinin aklanmasıyla mücadele, KVK, Dış Ticaret, Rekabet mevzuatı gibi alanlardaki mevzuat düzenlemelerine uyum sağlanması bakımından dikkat edilmesi gereken hususlar değerlendirildi. Bu webinarlara TCMB, BDDK, SEDDK, Borsa İstanbul gibi kurumlardan konuşmacılarımız oldu.

Bütün bunlar ilgili kurumlarımızın ve düzenleyici otoritelerimizin desteğiniz açıkça ortaya koyuyor. Bundan sonra bu ilişkileri daha da geliştirmeye ve düzenlemelerin kuruluşlarımızda doğru ve etkili bir şekilde uygulanması bakımından faaliyetlerimizi sürdürmeye devam edeceğiz.

ÇOK BOYUTLU ÇALIŞMALAR YÜRÜTÜLMELİ

- Rüşvet ve yolsuzlukla mücadele gibi önemli sosyal ve iş dünyası problemlerini nasıl değerlendiriyorsunuz? Ülkemizde ve dünyada hangi boyutlarda? Bu bakımdan bir çalışma yapıyor musunuz veya neler planlıyorsunuz?

- Belirttiğim gibi rüşvet ve yolsuzlukla mücadele mevzuat uyum alanının önemli başlıklarından birisi. Bu konuda başta OECD, Uluslararası Şeffaflık Örgütü (Transparency International) gibi örgütler olmak üzere birçok kuruluş tarafından çalışmalar yürütülüyor. Bu konuda raporlar, araştırmalar ve endeksler yayınlanıyor. Uluslararası Şeffaflık Örgütü tarafından geçen yıl yayınlanan ve 180 ülke/bölgeyi kapsayan Yolsuzluk Algı Endeksi'nde ülkemiz 38 puanla 96. sırada yer almıştı. Bu konu çözülmesi gereken önemli bir sorun alanı olarak karşımızda duruyor.

Bu kapsamda kuruluşlarımızın mevzuat uyum sürecinde etik ilkeler, hediye verme ve alma politikaları, etik ihbar hatları, etik görevlileri/komisyonları, insan kaynakları politikaları, eğitim faaliyetleri, izleme, kontrol ve denetim çalışmaları gibi çok boyutlu çalışmaların etkin bir şekilde yürütülmesi önem taşıyor. Derneğimiz faaliyet alanına giren diğer konularda olduğu gibi bu konularda da kuruluşlarımızda iyi uygulamaların yaygınlaşması ve meslek profesyonellerinin bu alandaki yetkinliklerinin geliştirilmesine yönelik çalışmalara devam edeceğiz.

KAYIT DIŞI EKONOMİ VERGİ KAYBI YARATIYOR

- Kayıt Dışı Ekonomiyle Mücadele Eylem Planı kısa süre önce yayınlandı. Planı nasıl buldunuz, sizin düşüncelerinizle uyumlu mu?

Belirttiğiniz gibi 2023-2025 dönemini kapsayan Kayıt Dışı Ekonomiyle Mücadele Eylem Planı kısa bir süre önce Hazine ve Maliye Bakanlığı tarafından yayınlandı. Kayıt dışı ekonomi birçok ülkenin olduğu kadar ülkemizin de mücadele edilmesi gereken en önemli sorunlarından birisi olarak gündemde önceliğini koruyor. Pandemi sonrası arz ve talep boyutlu yaşanan olumsuz gelişmeler vergi kaçırma veya vergiden kaçınma eğilimlerinde de artışa neden oluyor. Kayıt dışı ekonomik faaliyetler vergi kaybına, gelir dağılımında adaletsizliğe neden oluyor. Kayıt dışı ekonominin kayıt altına alınması ülkemizin vergi gelirlerinin artması, gelir dağılımındaki adaletsizliğin azaltılması, istihdam, ekonomik büyüme ve rekabet gücüne de katkı sağlayabilecek önemli bir alan.

KAPSAMLI BİR EYLEM PLANI YAYINLANDI

Eylem planına bakıldığında; kayıt dışı ekonomi boyutunun ölçümü ve analizi, toplumsal farkındalık ve gönüllü uyum seviyesinin yükseltilmesi, kurumlar arası iş birliğinin ve veri paylaşımının geliştirilmesi, hukuki, idari ve teknik önlemlerin alınması, denetim kapasitesinin artırılması gibi başlıklarda 44 adet eylemin bulunduğu, bu konularda çeşitli kurum ve kuruluşların görevlendirildiği, bazı kurum ve kuruluşların ise koordinatör olarak belirlendiği görülüyor. Genel olarak planın oldukça kapsamlı olduğunu ve konuya ilişkin geniş bir perspektifle hazırlandığını ifade etmek mümkün. Eylem planının başarısı için ilgili kurumların kendilerine atfedilen görevleri zamanında tamamlamaları önem taşıyor.

KRİPTO PARADA REGÜLASYONLAR EKSİK

- Dünyada trilyonlarca doların işlem gördüğü, milyonlarca kişinin yatırım yaptığı kripto para borsalarında her gün büyük skandallar patlıyor. Dev şirketler milyarlarca dolar ile batıyor. Dünyada ve Türkiye’de kripto paralar için nasıl bir mevzuata ihtiyaç var. Böyle bir kargaşadan dünya ekonomisi nasıl kurtulur?

- Haklısınız, özellikle son dönemde kripto para borsası FTX’in çöküşü bugüne kadarki en büyük kurumsal başarısızlık hikayelerinden birisi olarak nitelendiriliyor. Bir anlamda Enron, Lehman Brothers gibi büyük skandallar ile kıyaslanıyor. Yaşanan bu olayın kurumsal yönetim, şeffaflık, hesap verebilirlik, gözetim, kontrol, risk yönetimi, mevzuat uyum, iş etiği, denetim gibi kavram ve uygulamaların ne kadar önemli olduğunu bir kez daha güçlü bir şekilde ortaya koyduğunu ifade etmek yanlış olmayacak. Bu alanlardaki eksikliklerin ne tür sonuçlara neden olabildiği bir kez daha görüldü. Yatırımcıların fonlarının yönetiminde riskli ürünler ve yöntemler seçilmesi ve bu risklerin yönetilmesine imkan sağlayacak profesyonel yönetim mekanizmalarındaki eksiklikler ölçüsüz ve etkisi çok büyük zararlara neden olabiliyor.

Bu olayın yaşanmasındaki en önemli faktörlerden birisinin de bu alandaki regülasyonların yetersiz olması gösteriliyor. Gerçekten de FTX olayı, kripto para piyasalarında regülasyonların önemini bir kez daha ve çok güçlü bir şekilde gösterdi. FTX’in batması sonrası mağdur kişilerin çok kısıtlı seçeneklerinin bulunması veya hiç bulunmaması kripto paralara ilişkin daha fazla düzenleme yapılması gerekliliğini ön plana çıkardı ve bu yönde yeni ve büyük bir çağrı oldu. Bu büyük olaydan sonra kripto para alanında bir çok ülkede kripto para düzenlemeleri ile karşılaşabiliriz. Bu alandaki tartışmaların hızlanması beklenebilir. Yatırımcıların korunması ve mağduriyetlerinin önlenmesi için başka bir yol da görünmüyor.

DÜZENLEMELER GECİKTİRİLMEMELİ

Böyle bir kargaşadan çıkmanın anahtarı regülasyondan, bu regülasyonların uygulanmasını sağlamaktan, gözetim, denetim ve kurumsal yönetim uygulamalarından geçiyor. Merkeziyetsiz teknolojilere dayanan kripto paralar ve dijital varlıklara ilişkin düzenleme yapmanın pek çok zorluğu bulunsa da FTX olayıyla birlikte bu konuda düzenlemeler yapılması da artık daha fazla geciktirilemeyecek bir gerçek olarak karşımızda duruyor. Bununla birlikte yapılacak düzenlemelerin temel olarak yasaklayıcı olmaması, bu teknolojinin dinamiklerini ve gelişimini kısıtlamayan, kapsayıcı, yatırımcıların korunması temelinde oluşabilecek riskleri önleyecek nitelikte yeterli, dengeli ve uygun mekanizmaları içermesi önem taşıyor.

YAPAY ZEKANIN ETİK BOYUTLARI

- Metaverse, yapay zeka gibi gündeme yeni gelen dijitalleşme adımlarının mevzuatı nasıl hazırlanabilir? Kim, neler yapmalı?

- Metaverse ve yapay zeka gibi alanlar artık geriye dönüşü mümkün olmayan nitelikte hızla gelişen ve geleceğimizi şekillendirecek teknolojiler arasında yer alıyor. Bu gibi alanlarda düzenleme yapılması ihtiyacı tüm dünyada tartışılıyor. Özellikle yapay zeka ile ilgili etik boyutlu değerlendirmeler ön plana çıkıyor.

Bu tür teknolojik gelişmelerin ve bunlarla ilgili diğer ülkelerde yapılan düzenlemelerin ilgili kamu kurumları ve düzenleyici otoriteler tarafından yakından takip edilmesi, bunları analiz edebilecek yetkin ekiplerin görevlendirilmesi, yatırımcıları ve tüketicileri koruma temelinde teknolojinin gelişimini kısıtlamayan, yasaklayıcı olmayan, yol gösteren, yön veren düzenlemelerin hazırlanması önem taşıyor.

TEKNOLOJİK GELİŞİME UYGUN DÜZENLEME YAPILMALI

Bir anlamda düzenlemelerin bu gelişmelerin gerisinden gelmesi değil, yaşanan bu teknolojik değişime proaktif yön veren inovatif düzenlemelerin yapılması bir ihtiyaç olarak karşımızda duruyor. Düzenlemelerin hazırlanma sürecinde bu alanda faaliyet gösteren sivil toplum örgütleri, akademisyenler ve profesyoneller dahil olmak üzere ilgili tüm tarafların görüşlerinin alınması ve düzenlemelerde dikkate alınması da ayrıca önemli. Bu şekilde teknolojik gelişime uygun ve uygulanabilir düzenlemeler yapılması mümkün olabilir.

- Aslında misyon edindiğiniz konulara kapsam ve öz olarak bakıldığından bir çeşit ileri tüketici hakları çalışmaları olduğu ortaya çıkıyor. Sizin bu konudaki değerlendirmeniz ne olur?

- Tüketicinin korunması önemi tüm dünyada giderek artan bir mevzuat alanı. Ülkemizde de Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun başta olmak üzere bu alanda çeşitli mevzuat düzenlemeleri bulunuyor. Bu düzenlemelere uyum sağlanması mevzuat uyum fonksiyonunun çok önemli bir boyutunu oluşturuyor. Yapılan düzenlemelerin esas olarak pay ve menfaat sahiplerinin, yani kamunun, tüketicilerin ve yatırımcıların haklarını koruma odağında hazırlandığını ifade etmek yanlış olmayacak. Tüketici hakların bunun önemli ama yalnızca bir boyutunu oluşturuyor. Yapılan mevzuat düzenlemelerine uyum sağlanması tüm bu amaçlara hizmet edeceğinden mevzuat uyum fonksiyonunun etkinleştirilmesi ve geliştirilmesi bağlamında yaptığımız çalışmaların bu kapsamda daha geniş boyutlu olarak değerlendirilmesinin daha doğru olacağını düşünüyorum.

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

banner115

banner114

banner113

banner112

banner111

banner110