GİRAY DUDA
Ünlü bankacı Bülent Şenver, şu anda koltuğunun altında birden fazla karpuzla çok aktif bir iş yaşamı sürdürüyor. İki üniversitede bankacılık ve finans dersleri veriyor. Bir yandan, Etik Değerler Merkezi Derneği başkanlığı ile iş dünyasında etik değerlerin yerleşmesi için çalışırken diğer yandan da Herkese Kitap Vakfı kurucu başkanı olarak kitap okumayı sevdirmeye çabalıyor.
Şenver, “Tecrübe ve birikimleriniz toprak olmasın” sloganıyla ünlü iş insanlarından dinlediği tecrübe, öneri, özlü söz ve bilgileri bir web sitesinde topladı. Bülent Şenver ile hem kendi tecrübelerini konuştuk, hem de bu platforma bilgi ve tecrübelerini anlatan iş insanlarının açıklamalarını özetle sayfalarımıza aktardık.
GENÇLER YARARLANSIN DİYE
- Sayın Bülent Şenver, Türklider sitesini neden kurdunuz?
- Türkiye’nin genç etik liderlere ihtiyacı var. Her alanda, her konuda genç lider yetiştirmeliyiz. Genç liderleri yetiştirmek ise biz tecrübeli ve birikimli insanların sorumluluğu. Gençlerle tecrübelerimizi ve birikimlerimizi paylaşmalıyız. Birçok tecrübeli iş insanı bu paylaşımı etkin bir şekilde yapamıyor. www.turklider.org web sitesini gençlerimiz tecrübeli insanların birikimlerinden ve tecrübelerinden yararlansın diye hayata geçirdim.
HER İNSAN LİDER OLABİLİR
- Liderleri nasıl seçiyorsunuz, görüşmeleri nasıl yapıyorsunuz?
- “Türklider” web sitesinde kendisine oda açmış liderlerin hepsi kendi sahalarında başarılı olmuş, toplum tarafından bilinen, saygı duyulan ve ülkelerine yararlı işler yapmak için emek vermiş insanlardır. Her insan bir lider olabilir. Mesleği ne olursa olsun, hangi işi yaparsa yapsın her insanda lider olma kabiliyeti vardır. Allah her insanı lider olarak yaratmıştır. Ana rahminde milyonlarca sperm içinden döllenmeyi başararak, öne çıkarak, her insan lider olduğunu daha doğmadan ispat ediyor. Yaşantımız boyunca bazıları bu kabiliyeti kullanmasını beceriyor bazıları ise beceremiyor.
“Türklider” seçilmiş insanların hepsi benim tanıdığım kişiler. Onları arıyorum ve gençler için birlikte tecrübe paylaşımı yapmak istediğimi söylüyorum. Davetimi kabul ediyorlar. Bazen onlarla bir televizyon programı yapıyorum, bazen onlara soru sorup cevaplarının ses kaydını yapıyorum, bazen de yazılı olarak görüş ve önerilerini gençlerle paylaşmalarını istiyorum. Paylaştıkları bu değerli hazineyi www.turklider.org web sitesinde kendi isimlerine açılmış odalarında yayınlıyoruz.
GENÇLER İLGİLENİYOR
- Okurların ilgisi nasıl ve daha çok ne tür yazıları tercih ediyorlar?
- Gençler bu paylaşımları çok seviyor. Bu değerli insanlarla konuşmak ve tecrübelerini dinlemek çok kolay olmadığı için “Türklider” web sitesinden onların videolarını izlemek, ses kayıtlarını dinlemek ve yazılarını okumak çok hoşlarına gidiyor. “Bülent Hocam bu paylaşımları yapmaya devam edin. Sayenizde başka şekilde elde edemeyeceğimiz bilgi ve tecrübelere ulaşabiliyoruz” diyorlar.
BİLGİ VE TECRÜBE TOPRAK OLMAMALI
- Bu çalışmada sizin en çok hoşunuza giden taraflar neresi?
- “Türklider” çalışmasında benim en çok hoşuma giden tecrübelerin ve birikimlerin toprak olmamasını sağlayan bir arşivin oluşması. Web sitemizde kullandığımız “Tecrübeleriniz ve Birikimleriniz Toprak Olmasın” sloganın gerçekleşiyor olması. Dünyanın her yerinden gençlerimizin bu tecrübelere ulaşabiliyor olması beni çok mutlu ediyor. Bu dünyadan ayrılan, rahmetli olmuş “Türkliderlerimizin” www.turklider.org sitesinde bulunan şahsi odalarında yaşıyor olmaları benim için çok anlamlı.
Geçen ay bir iş insanı beni aradı.
- “Bülent Bey sana teşekkür ederim” dedi.
Şaşırdım “Niçin?” diye sordum. “
- “Benim oğlum Amerika’da okuyor. Ona yol göstermişsin. Bana yapmak istediklerini anlattı. Çok hoşuma gitti” dedi.
Ben daha çok şaşırdım. “Oğlunuzu ben tanımıyorum. Ne zaman ona yol göstermişim?” diye sordum.
- “Bülent Bey, oğlum Amerika’da sizin “Türklider” sitenizdeki odanızda bulunan bir yazınızı okumuş. Orada yazdıklarınızdan etkilenmiş. Yazınızı okuduktan sonra kendi geleceği ile ilgili bazı kararlar almış. Benimle paylaştı. Oğlumla gurur duydum” dedi.
Sözünü şu cümleyle bitirdi:
- “Ben de merak ettim. Yazınızı okudum. Kerataya ben yıllardır sizin yazınızda yazdığınız şeyleri söyleyip duruyorum. Söylediklerim bir kulağından girip diğerinden çıkıyordu. Sizin söylemeniz farklı olmuş. İşe yaramış” dedi.
İşte “Türklider’in” en çok hoşuma giden bir başka tarafı da bu. Gençlere faydalı olmak. Gençlere ışık tutmak. Gençlerin yollarını aydınlatmak.
KİTABINI YAYINLAMAK İSTİYORUM
- Bu yazı-bilgileri ileride basılı hale getirmeyi düşünüyor musunuz?
- Evet düşünüyorum. “Türklider”de o kadar çok birikim oluştu ki oradaki paylaşımlardan bir değil birkaç kitap yazmak mümkün. Allah bana sağlık verirse ileride inşallah “Tecrübeler ve Birikimler Toprak Olmasın” isimli bir “Türklider” kitabı yazıp yayınlatmak isterim.
GENÇLER AŞIRILIKTAN UZAK DURMALI
- Siz de iş dünyasının önemli kişilerinden birisi olarak gençliğe ve yöneticilere geleceğe ilişkin tavsiyelerinizi, ilginç bir anınızı ve konuşmalarınızda kullandığınız özlü sözleri, atasözlerini bizimle paylaşır mısınız?
- Ben gençlere hayatta mutlaka başarılı olmak zorunda değilsiniz diyorum. Her insan başarılı olmak, çok para kazanmak, iyi bir hayat yaşamak ister. Ancak hayatta her şey dengeli olmalı. Çok fazla sürat felaket getirir. Çok para yoldan çıkarır. Çok şöhret huy değiştirir. Çok başarı kibir getirir. Velhasıl her şeyin çoğu yerine her şeyin kararı olması daha sağlıklıdır. Tabi ki çok ve az tanımı kişiden kişiye değişir. Her insan kendi yaşantısı içinde kendi imkan ve olanaklarını göz önünde bulundurarak kendisinin çok ve az tanımı yapmalıdır. Bu tanımı yaptıktan sonra kendisi için aşırı olan her şeyden uzak durmalıdır.
Benim hayattaki felsefem şöyledir. “Etik dışı davranıp başarılı olacağıma, etik kalıp başarısız olmayı tercih ederim”. Etik değerlerine önem veren gençler uzun vadede kazanır. Kısa sürede köşeyi dönmek için etik dışı işler yapanlar ise bir gün gelir duvara toslarlar.
SAKIP SABANCI İLE BİR ANI
Son olarak sizlerle rahmetli Sakıp Sabancı ile olan bir anımı paylaşayım.
Yıllar önce gençlerin etik anlayışı bilincini oluşturmak ve geliştirmek için “Etik Değerler Merkezi” kurmak istedim. Bu fikrimi anlatmak ve görüşlerini almak için rahmetli Sakıp Sabancı beyi ziyaret ettim. Yapmak istediklerimi ona anlattım. Çok hoşuna gitti.
“Bülent Bey aferin sana. Bu güzel fikirleri nerden buluyorsun? Çok iyi düşünmüşsün” dedi. Aradan bir dakika geçmeden söylediği şu cümle beni çok üzdü:
“Bülent Bey, yahu sen göle yoğurt mayası çalmaya çıkmışsın” dedi.
Başımdan kaynar sular dökülmüş gibi oldu. Benim üzüldüğümü gören Sabancı sırtımı sıvalayıp omuzuma kuvvetli bir şekilde vurarak:
“Üzülme Ağam üzülme. Senin mayan tutacak, tutacaaak” diye beni teselli etti.
Sakıp Ağa doğru söylüyordu, Türkiye’de etik değerlere sahip çıkacak gençleri yetiştirmek kolay bir iş değildi. Göle yoğurt mayası çalmak kadar imkansız bir işti. Benim göle çalmaya çalışacağım etik mayasının tutması için çok sayıda insanın göle maya çalması gerekirdi.
Bu öğüt kulağıma küpe oldu. Üniversitelerde “Etik Lider Akademileri” (ELA) oluşturduk. Bugüne kadar yaklaşık 1700 ELA mezunumuz oldu. Her dönem yeni mezunlar “Etik Ailemize” katılıyor. Etik Değerler Merkezi Kurucu Genel Başkanı olarak her ELA mezuniyet töreni açılış konuşması için kürsüye çıktığımda rahmetli Sakıp Sabancı’ya hitap ediyorum.
“Sakıp Ağam. Biliyorum şu anda salonda bizi dinliyorsun. Senin sözlerin bize vasiyetin oldu. Etik değerlere önem veren gençler yetiştirmek için durmadan çalışıyoruz. Bugün göle yeni 350 üniversiteli genç mayayı çalıyoruz. Bir gün gelecek senin dediğin gibi bizim mayamız tutacak. Ruhun şad, mekanın cennet olsun” diyerek kürsüden iniyorum…