GİRAY DUDA
Türkiye son 10 yıl içinde e-ticarette koşar adımlarla ilerledi. Türkiye’nin kimi köylerinde bile yöresel ürünleri pazarlayan web siteleri kuruldu. Bunun yanı sıra milyonlarca dolarlık e-ticaret platformları da geniş tüketici kitlesinin desteğiyle daha da büyümeye devam etti. Bu tecrübeyi kazananlar şimdi de e-ihracat fırsatlarını öğrenmeye, değerlendirmeye başladılar. E-ihracatın içyüzünü ve e-ticaretten farklarını, bu konuda eğitimler veren platformun koordinatörü Ömer Nart ile konuştuk.
- E-ihracat ile normal ihracat arasındaki fark nedir?
- En temel fark şu: 7.500 euro ile 150 kilograma kadar olan gönderilerinizi Elektronik Ticaret Gümrük Beyannamesi (ETGB) ile çıkarabilirsiniz. Ekonomi Bakanlığı, bunları mikro ihracat olarak kabul ediyor. Bunun üstüne çıkarsa normal beyanname verilmesi gerekiyor. O durumda ödenmesi gereken beyanname ücretleri var. Devlet 5 yıl önce mikro ihracattaki fırsatları gördüğü için ETGB’yi getirdi. ETGB’nin herhangi bir ücreti yok. Çalıştığınız kargo firmasının lisansı varsa ETGB işlemlerini uluslararası kargo firması yapabiliyor. Siz, dış ticaretin lojistiğine konu olan bir sürü enstrümanı kullanmadan bu işi yapabiliyorsunuz. Buradan Malatya’ya ürün gönderir gibi ETGB ile örneğin Paris’e Londra’ya veya Dubai’ye ürün gönderebiliyorsunuz.
GÜMRÜK TARİFELERİ DEĞİŞİK
- Fiyat sınırı nedir?
- Fiyat sınırı bölgeden bölgeye değişiyor. 22 euro’ya kadar numune olarak, yani hediye olarak gönderebiliyorsunuz. 22 euro ile 150 euro arasında KDV’ye tabi oluyorsunuz. Avrupa Birliği içinde her ülkenin KDV oranları farklı olabiliyor. 150 euronun üstüne çıktığı zaman Gümrük Vergisi yine ödemiyorsunuz. Avrupa’ya dönük ihracatta Gümrük Birliği nedeniyle bir vergi ödenmiyor. Mesela Rusya’ya 1.000 dolara kadar gümrük vergisi ödenmiyor. KDV ödüyorsunuz. Amerika’ya 800 dolara kadar ne gümrük ne KDV ödüyorsunuz. Dubai’de 250 dolara kadar gümrük vergisi ve KDV yok. Körfez bölgelerindeki ülkelerin vergi oranları değişebiliyor. Hangi ülkeye ihracat yapacaksanız oranın gümrük tarifesini iyi bilmeniz gerekiyor.
E-İHRACATTA ASIL HEDEF TÜKETİCİ
- Avantajlar ile dezavantajlar açısından baktığımızda e-ihracat ile normal ihracat arasında çok fark var mı?
- Bir çok fark var. Normal ihracat yaptığınızda iş Business to Business (Şirketten şirkete - B2B) olarak değerlendiriliyor. Elbette e-ihracatta da B2B söz konusu oluyor ama e-ihracattaki asıl fırsat Business to Costumer (Şirketten müşteriye – B2C) kısmında oluyor. Buradan yurt dışındaki herhangi bir yere tekil tekil mal gönderebiliyorsunuz. Eskiden malınızı bu ülkede satmak için dağıtımcı, bayi gibi birkaç kademeden geçiyordunuz. Şimdi bunların hepsi ortadan kalkıyor. Doğrudan tüketiciye ulaşıyorsunuz. Yani fiyat düzenlemesi yapabiliyorsunuz ve bu size müşterilerle ilişkide yeni fırsatlar yaratmanız olanağını veriyor.
ÇİN’DE E-İHRACAT YÜZDE 37
- Yani Moskova’daki bir kişi, Türkiye’deki deri konfeksiyon üreticisinin birisinden bir kürk mont almak istiyor, siz de bunu doğrudan gönderebiliyorsunuz, değil mi?
- Kesinlikle öyle. E-ihracattaki asıl arayış ve fark aracıların ortadan kaldırılması. Biz iki yıldır sınır ötesi e-ticaret zirve (Crossborder E-commerce Euro Asia) toplantıları yapıyoruz. Bu toplantılara 500 dolayında katılım gerçekleşiyor. Çin ise bu toplantıları 9 yıldır yapıyor. Çin’in ihracat rakamları içinde e-ihracatın oranı yüzde 37’leri buluyor.
- Alibaba’nın yaptığı satışlar da bu oranın içine giriyor mu?
- Evet, Alibaba’nın satışları da bu orana dahil. Ayrıca Çin’de çok büyük başka e-ticaret siteleri de var. Mesela Aliexpress’in sadece Rusya’da yaptığı satışlar 3.5 milyar doları buluyor.
Ürününüzü, kendi ülkenizden yurt dışına doğru biçimde pazarlarsanız, burada yerelleşmek çok önemli, ürün açıklamaları, fotoğraflar o coğrafyayla ilgili olmalı.
PLATFORMLAR İYİ SEÇENEK
- Bugüne kadar klasik biçimde ihracat yapanlar, aynı zamanda e-ihracat yapmaya da karar verecek olurlarsa nereden başlayacaklar. Bir web sitesi mi kuracaklar.
- Bunun iki yönü var. İlk olarak, isterseniz kendi siteniz üzerinden yurt dışına e-ihracat yapabilirsiniz. Bu bir yöntem. Ya da kendi sitenizden değil, e-bay, gittigidiyor, n11 gibi platformlar var yurtdışında. O platformlarda dükkan açarak gireceğiniz pazarı çok kanallı satış yaparak önceden test edebilirsiniz.
Ülkemizde de aynı durum var. E-ticarete girmek isteyen bir tüccar, n11, hepsi burada gibi platformlara girebilir, nasıl satış yapılacağını, nelerin tercih edildiğini öğrenip test edebilir. Türkiye’de nasıl bu işe karar verip kendi web sitenizden satış yapıyorsanız benzer bir durumu yurt dışındaki büyük e-ticaret platformlarını seçerek yapabilirsiniz.
Burada çok önemli bir fark var. Türkiye’nin en büyük e-ticaret sitesinin ziyaretçi sayısı aylık 140 milyon. İngiltere Amazon’un aylık trafiği 590 milyon ve Almanya’nın 625 milyon ve ABD’nin aylık trafiği 3 milyarı buluyor. Şimdi kendinize soruyorsunuz, Türkiye’de mi satayım yoksa dünyada mı? O kadar büyük fırsatlar var ki Amazon’da. Elbette milyon dolarlık satış yapmaları zor ama mümkün. Türkiye’de satış yapınca karşılaştığınızın aynısıyla yurt dışında karşılaşıyorsunuz. İkisi arasında bir fark yok.
AMAZON SİZE YURTDIŞINDA DEPO VERİYOR
Eğer Amazon’da satış yapacaksanız onun dilini bilmek lazım. Dilden kastım İngilizce değil. Onu zaten bileceksiniz. Amazon’a nasıl ürün girişi yapmak gerektiğini, yani Amazon platformunu nasıl en iyi biçimde kullanacağınızı bilmeniz gerekir.
Önemli birkaç bilgi vereyim. Amazon’un Fulfilment by Amazon diye bir servisi var. Bu servis, size, o pazarda herhangi bir depo kurmanıza gerek kalmadan depolama hizmetleri veriyor. Siz büyük bir başlangıç maliyetine katlanmadan, Amazon’a aylık 49 dolar ödeyerek, satış yaptıkça belli bir oranı vererek satış yapıyorsunuz. Böylece siz Amazon depoları üstünden tüm Avrupa’ya ve Amerika’ya çok kanallı satış yapabilirsiniz.
- Bu depolar, kamyonların TIR’ların girip çıktığı fiziki depolar değil mi?
- Elbette. Burada en önemlisi, bu depoyu kullanmak için oraya nasıl ürün gönderileceğini bilmek gerekiyor. Bu konuda sadece Amerika’da sizin ürünlerinizi Amazon standartlarına göre hazırlayıp sevk eden çok sayıda şirket faaliyet gösteriyor. Malınızı Amazon depolarına sevk ediyorlar.
Ayrıca Amazon SEO hizmeti veren, yani Amazon içinde bir arama yaptığınızda sizin ürünlerinizin üst sıralara çıkması için çalışan ajanslar var. Bir de aynen Google’da olduğu gibi reklam uygulaması var. O reklamlarla çok ciddi satışları yakalayabilmeniz mümkün. O reklam platformunu en etkin biçimde nasıl kullanacağınız hakkında eğitimler, danışmanlık veren kuruluşlar da faaliyet gösteriyor. Yani burası aslında bir derya. Sadece Amazon’da yapacağınız satışlar size çok iyi gelir sağlayabilir.
AMAZON DA TOPTANA GİRDİ
- Amazon’da toptan satış yapılabiliyor mu? Toptan satış için ne yapmalıyız?
- E-bay’de toptan satış yapabiliyorsunuz. Amazon da, dünyadaki en büyük rakibi Alibaba grubuyla başa çıkabilmek için toptan satışlara, B2B alanına da giriş yaptı kaçınılmaz olarak.
- Dünya devi şirketlerin, büyük platformların online ihracat düşünenler için çok güzel avantajları var. Size çapraz kurlar, değişik dillerden başlayıp bir dizi hizmet sunuyorlar. Ancak bunu kendi web sitesi üzerinden yapmak isteyenler için kuracakları web sitelerinin temel ve zorunlu özellikleri neler olmalı? Bu şekilde çalışanlar da var değil mi?
- Hem de çok sayıda web sitesi var. Burada birinci adım yerelleşme olmalı. Eğer siz e-ticaret sitenizi e-pazara dönük olarak ne kadar yerelleştirebilirseniz o kadar başarılı olabilirsiniz. Yerelleşme, karşıdaki kişiye azami bilgiyi verip onun kafasındaki ürünle ilgili soru işaretlerini yok etmektir. Ürün hakkında ne kadar açıklama varsa, o kadar çok müşteri hizmetleri yükünü azaltmış olursunuz. Size en azından ürünle ilgili sorular gelmez.
İkincisi, lokasyon bazlı kurları göstermelisiniz. Ürünler, o ülkenin para birimi üzerinden izlenebilmeli. Bunlar satışları, incelemeleri artırıyor.
Belki de en önemlisi yazılım altyapısı. Eğer yazılım altyapısına doğru karar vermezseniz ciddi anlamda patinaj yapıyorsunuz e-ihracatta. Eğer yurt dışına e-ihracat yapmayı düşünüyorsanız önce e-ticareti Türkiye’de doğru biçimde işletiyor olmanız lazım. Onu yapmadan ihracata girişmek biraz hayal olur.
ÜLKELERİN ÖZELLİKLERİ AYRI
- Çünkü yurt dışında çok fazla unsur devreye giriyor. Arap ülkelerine satış yapacaksanız, tüm ürün ve şirket bilgilerini Arapça sunmanız giriyor.
- Mesela bununla ilgili bir örnek vereyim. Arabistan’a satış yaptığınızda Gümrük Vergisi oranlarını sitede gösterip müşteriye yansıtabilmeniz lazım. Yapmazsanız zarara girersiniz.
- Ayrıca gümrük mevzuatlarında da çok sık değişiklik yapılır.
- E-ihracat sitelerindeki altyapının önemini vurgulamıştım. Hangi ürün fotoğraflarının hangi ülkelerde gösterileceği bile çok önemli. İran ve Arabistan’a satış yapacağınız zaman kadın teni gözükmemesine dikkat edeceksiniz. Kadın tenine müsaade etmiyorlar. Eğer sizi birisi şikayet ederse siteniz orada yasaklanır. Sitenize giremezler. Yani fotoğraflama bile çok önemli.
İKİLİ EŞLEŞTİRMELER YAPIYORUZ
- Bir de müşteri hizmetleri kısmı var değil mi? Müşterinin size ulaşacağı bir çağrı merkezi kuracaksanız orada hangi dilde konuşma yapılabilecek. Bu da mutlaka çözülmesi gereken konulardan birisi olacak değil mi? Bunlar istihdam artışını da zorlayabilir. Galiba tüm bu unsurlar, ihracatçıları büyük platformlarda yer almaya zorluyor.
- Evet, aynen öyle. Biz konferanslarımızın ikinci gününde ikili eşleştirmeler gerçekleştiriyoruz. Yurt dışından getirdiğimiz e-ticaret platformlarıyla buradaki markaları ve e-ticaret sitelerini bir araya getiriyoruz. Böylece ikili anlaşmalar gerçekleşiyor. Bunu, ilkbahar ve sonbaharda olmak üzere yılda iki kere yapıyoruz. Önümüzde Nisan ayının 26’sında yeni konferans düzenleyeceğiz.
E-İHRACATIN ABC’SİNİ BİLECEKSİNİZ
- E-ihracat platformunu neden kurdunuz? Platformda ne gibi çalışmalar yapıyorsunuz?
- Biz kendimizi danışmanlık ve eğitim şirketi olarak konumlandırıyoruz. Başlarken e-ihracatın dilini, ABC’sini bilmelisiniz. Nereye ne satacaksanız bir hazırlığınızın olması gerekir. E-ihracat platformu olarak yaptığımız eğitimlerle, iş geliştirme platformlarıyla iş gezileriyle bu hazırlığı yapıyoruz. Önce bir e-ihracat kafası kazanmak gerekiyor. Bunu kazanmadan e-ihracat yapmak mümkün ama çok dayak yiyerek yaparsınız. Örneğin Amazon’da nasıl satış yapacaksınız, Arap ülkelerine nasıl servis vereceksiniz konularında yeterli bilgiye sahip olmak gerekli. A’dan Z’ye e-ihracatın tüm konularını ele alıyoruz.
Amerika’ya e-ihracat yapacaksanız orada bir şirketiniz olmak zorunda. Amerikan şapkası takmazsanız eğer orada büyümeniz zor. Tüketiciler baktıkları zaman bir Amerikan şirketi olduğunu görecekler. Çinliler bunu çok iyi becerdikleri için bugün bu kadar güçlü durumdalar. Amerika’ya gidip Amerikalı gibi hareket ediyorlar.
Bizim e-ihracat platformunda ve eğitimlerimizde, e-ihracatta A’dan Z’ye tüm süreçlerde şirketlere gerekli bilgileri vererek onların bu yolculuklarında onlarla beraber oluyoruz.
YOĞUN KURSLAR AÇIYORUZ
- Platformun sitesine de bu tür bilgileri koymuşsunuz. Çeşitli ülkelere göre ayrı uyarılar var. Platformun eğitimleri şirketlere özel eğitimler mi yoksa genel eğitimler mi?
- Şirketler kendi elemanları için özel eğitimler talep ediyorlar. Bir de bizim açtığımız eğitimler var. Önümüzdeki ay bir hafta sürecek bir eğitimimiz olacak. Sabah 9’dan akşam 6’ya kadar, toplam 40 saat sürecek yoğun bir kurs gerçekleştireceğiz. Bu kurslara girişimciler veya büyük şirketlerin e-ticaret direktörleri katılıyor.
Burada çok kilit bir nokta var. Siz e-ticarette ne kadar büyük ve tecrübeli olursanız olun konu e-ihracata gelince her şey farklılaşıyor. Mesela, Avrupa’da, Avrupa Birliği Veri Koruma Yönergesi (EU General Data Protection Regulation – GDPR) 25 Mayıs 2018 tarihinde yürürlüğe girecek. Türkiye’de yürürlüğe girdi. Siz Avrupa’ya satış yapacaksanız bir Veri Koruma Uzmanı (Data Protection Officer - DPO) ile çalışmak zorundasınız aslında. Böyle bir uzman çalıştırıp bu yönergeye uygun hareket etmezseniz çok ciddi yaptırımlarla karşı karşıya kalabilirsiniz.
YAKLAŞIK 1 MİLYAR DOLAR
- Türkiye’de E-ihracatın genel ihracata oranı ne kadar? Bu konuda bilgi var mı?
- Kesin açıklanmış bir veri yok. Bir milyar dolar civarında olduğu tahmin ediliyor. 2014 yılında 560 milyon dolar civarındaydı. Bu yılki tahminler 1 milyara yaklaştığı şeklinde.
E-ihracattaki en önemli nokta şu. Buna karar verdikten sonra parmak ucu ile tutmayacaksınız. Bütün isteğiniz, aklınız, gücünüz, potansiyeliniz ve cüssenizle bu işe dalacaksınız. Mutlaka bu işin altından kalkacaksınız.